Page 35 - 1-4_2
P. 35
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
tarihinin devletin kuruluşundan ilk yüz elli yılının daha sonra gelen tarihçiler tarafından nakil
ve istima yoluyla kayda alınmaya başlandığını belirtmiştir. Sonra gelen müverrihlerin de
bunları tekrar ettiği bu nedenle bunların teyidine muhtaç olan bazı hususlarının bulunduğunu
ifade etmiştir. Nakledilen bu hikayelerin daha sonra birer tarih-i ananeye ve genel kanaate
dönüşmesini eleştirmiştir. Tarih araştırmalarında bu tür kanaatleri bir vesika olmadan red
etmenin mümkün olamayacağını, elde vesika olmadan bu tür ananelere karşı çıkılamayacağını
ancak delillere ulaşıldıkça eski kanaatlerin tadilinin gerektiğini vurgulamıştır. Bu şekilde
oluşmuş genel kanaatlerden birinin de makalenin konusu olan Fatih dönemine kadar vezirlik
makamının Candarlıoğlu ailesine mahsus olduğu meselesidir. Ona göre bu kanaatin
oluşmasındaki en büyük etken, Candarlıoğlu sülalesinden ilk defa Hayreddin Halil Paşa, sonra
oğullarından Ali ve İbrahim Paşalar, sonra İbrahim Paşazâde Halil Paşa daha sonra da Halil
Paşazâde İbrahim Paşa’nın Osmanlı devletinde vezirlik makamı görevinde bulunduklarıdır.
Koca Mehmed Paşa’ın Atallu Türkmen beylerinden Hamza Beyzâde Dânişmend Hazar Çelebi
oğlu olduğunu belirterek pederi ulemâdan olup Osmancık’da medfûn ve kendisi “Danişmen
oğlu” diye meşhur olduğunu vakfiyesindeki kayıtlardan aktarmaktadır. Asya’da neş’et ederek
iştihar etmiş ve Amasya ümerasından Kutlubeyzâde Kutlu Paşa’ya damad olarak itibara nail
olmuştur. Bu bilgiye dipnot olarak “halilesinin seng-i mezarında mahkuktur kaydını
düşmüştür”. Böylece vakfiye ve mezar taşlarını inceleyerek, Taşköprülüzâde’nin Şakâyık-ı
Numaniyye, ve diğer vakıf kayıtlarından Koca Mehmed Paşa’nın kimliği ve görev zamanı ile
ilgili daha detaylı malumata sahip olmuştur. Bu edindiği bilgiler neticesinde Koca Mehmed
Paşa’nın Candarlı İbrahim Paşa’dan sonra oğlu Halil Paşa’nın değil Koca Mehmed Paşa’nın
sadrazam, Halil Paşa’nın da H.836 (M. 1432-1433)’da kazasker olduğunu, Koca Mehmed
Paşa’nın 832 yılında sadaret makamına gelip H.842 Ramazanı (M. Şubat/Mart 1439) ile H.843
Muharremi (M. Haziran/ Temmuz 1439) arasında bu görevinden ayrılarak yaklaşık on yıl kadar
sadrazamlık yaptığını tespit etmiştir. Böylece müellif yukarıda belirtilen ananeyi çürütmüş ve
Koca Mehmed Paşa gibi Osmanlı tarihinin kaydedemediği nice önemli devlet ricalinin arayıp
60
bulunmasının Encümen’in önemli vazifelerinden biri olması gerektiğini belirtmiştir.
2. Alaaddin Bey: Bu makalede müellif Osman Gazi’nin büyük oğlu Alaaddin Bey ile
ilgili Osmanlı tarihlerindeki tutarsız bilgileri ortaya koyarak onun Osman Gazi’nin veziri
Alaaddin Paşa ile karıştırıldığını ifade etmiştir. Burada da Tevârih-i Âli Osman, Camiü’t
Tevarih, Kemalpaşazâde Tarihi, Zübdedü’t-Tevarih, Ravzatü’l ebrar, Camiü’d düvel gibi pek
60 Amasyalı Hüseyin Hüsâmeddîn “Koca Mehmed Paşa”, Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası, S: 37, 1 Nisan
1332/14 Nisan 1916, s. 43-49.
32
34