Page 30 - 1-4_2
P. 30

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               serzenişte bulunarak bu konularda kütüphaneler dolusu eserler yazdıklarını ve yaptıkları bu
               işten  dolayı  milliyetçilikle  itham  edilip  ayıplanmadıklarını,  halbuki  bizde  aynı  amaç

               doğrultusunda çalışan insanların “Türkçü” diye ayıplandıklarını öne sürmüştür. Türkçülüğün

               ayıplanacak kusur olmadığını belirten Abdîzâde Hüseyin Hüsameddîn, medeni milletleri örnek
               alarak bu yolda çalışanların amacının Türklerin medeniyet yolundaki liyakatini sahip olduğu

               bütün eserleriyle ispat etmek, Türklerin tarihini, dilini, ilini, erenlerini kendilerine bildirmek ve
               öğretmek  olduğunu  söylemiştir.  Özellikle  Türk  milliyetçiliği  konusundaki  hassasiyeti

               dolayısıyla  medeniyet tecrübesi hiçbir milletten aşağı olmayan, siyasi ve askeri liyakatıyla
               Asya’daki en yüksek milletlerden olarak asırlardan beri milli hayatını kahramanca yaşayan ve

               siyasi  varlığını  cihana  taşıyan  Türklere,  kendi  tarihini  bildirmenin  ve  kendi  varlığını

               öğretmenin içinde bulunulan koşullarda milli bir zorunluluk olduğunu vurgulamıştır. Fakat
               bu zorunluluğu gerçekleştirecek ilim erbabı için de gerekli tahsisatın yapılması gerektiğini, bu

               işi yapacak ilim erbabının maişet derdinden uzak olması  gerektiğini; ancak bu şekilde Osmanlı
               arşivlerindeki  belgelerin  incelenerek  yetersiz  kalan  veya  yanlış  olan  Osmanlı  tarihlerinin

               düzeltilebileceğini belirtmiştir. Tarih-i Osmanî Encümeni’nin milli bir hizmet olarak  arşiv
               belgelerini  araştırma  ve  toplamaya  rehberlik  etmek  amacıyla  kurulmuş  bir  kurul  olduğunu

               belirterek, bu Encümen’in çalışmalarına her ilim şubesinin ve heyetinin katılımıyla yapılacak

               görev taksiminin işleri kolaylaştıracağını ifade etmiştir. Tarih araştırmalarında milli hassasiyet,
               ekonomik refah ve işbölümünün önemine vurgu yapan Abdîzâde Hüseyin Hüsameddîn, Türk

               tarihinin ilk zamanlardan itibaren yazılması gerektiğini belirterek Süleyman Şah’ın Anadolu’ya

               gelişiyle başlayıp Osman Bey’i Türklerin ilk padişahı olarak sunan Osmanlı tarihi eserlerini
               eleştirmiştir. Ona göre milli tarihin İslamiyetten evvel ve sonra olarak ikiye ayrılması da ilmi

               değildir. Aynı zamanda sosyal ve kültürel tarih ile ilgili konuların araştırılmasının da oldukça
               önemli olduğuna dikkat çekerek Türk milletinin cihan medeniyetine yaptığı tesirin adım adım

               takip  edilmesi,  bunun  asla  bir  harp  tarihi  olmaması,  hars  tarihi  olması  gerektiğini  ve  yeni
                                                                          45
               nesillere ruh verecek milli bir tarihin inşasını öngörmektedir.

                     Bu  duygular  çerçevesinde  Amasya  Tarihi’ni  kaleme  alan  müellif  eserini  yıllarca
               fedakârlıklar gösterek ve kimseden yardım almadan yazmaya gayret etmiştir. Onun hem millet

               hem de Amasya sevgisi bütün bu zahmetlerin önüne geçmiştir. Amasya Tarihi’nin pek çok

               yerinde memleketi olan Amasya sevgisinin izlerini de görmek mümkündür. Eserin dokuzuncu
               cildinde Hızrî Mehmed Bey (Hızır Paşazâde)’nin  Âb-ı Hayat  risalesinde Amasya hakkında



               45  Baş, a.g.m., s. 196-197.
                                                           27

                                                           29
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35