Page 29 - 1-4_2
P. 29

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               kurtardıktan başka, Türklüğün en yüksek bir çağı olan Devr-i Kânûnî’deki ikbâline erdirdi.
               Şirâze-i intizâmı bozulan yeniçerileri demir pençesiyle inzibat altına alan, zorbalığa hitâm

               veren Köse Mehmed Ağa gibi bir yeniçeri ağasını Türklüğü ölüm yatağından kaldırıp göklere

               kadar çıkaran Köprülü Mehmed Paşa gibi bir sadrâzamı Amasya yetişdirdi.

                     Köprülü  Mehmed  Paşa,  Arnavut  Belgradı  kazâsına  tâbî  “Ruznik”  adlı  köyden
               devşirilmiş bir kuloğlu olduğu halde Amasya’nın Köprü kasabasında, Türk muhitinde doğdu.

               Türk anasının sütüyle beslendi. Türk kafasıyla büyüdü. Amasyalıların himmetleri sâyesinde

               yükseldi. Türklüğü korkunç uçurumdan kurtaran bir hârika-i fıtrat oldu.

                     Türkiye târihinde hâdisâtı güzel tâkip edenler bilirler ki 929 senesinde Frenk İbrâhîm
               Paşa’nın  sadâretinden  itibaren  1020  târihine  kadar  Türkler  vezâret-i  uzmâdan,  hatta

               vezâretten, Rumeli ve Anadolu beylerbeyilerinden, başkumandanlıktan mahrum edilerek bütün

               şu’abât-ı idâreyi gayr-ı Türkler inhisâr altına almışlardı.

                     Türkler, bu inhisara karşı 1007 senesi zilhiccesinde ihtilâl ve isyan bayrağını kaldırdılar.

               Kanlarıyla bu inhisarı yıkıp vezârete, sadârete, başkumandanlığa Türkleri getirdiler. Bundan
               sonra gayr-ı Türklerle müsâvâta erdiler.


                     Şâyân-ı dikkatdir ki, Köprülü Mehmed Paşa’nın sadâretinden itibaren mesned-i sadâret
               ekseriyetle  Anadolu  Türkleri’ne  nasip  oldu.  Gayr-ı  Türkler’in  zamanlarındaki  rezâletler

               görülmedi. Çünkü Köprülü Paşa, Enderun Mektebi’nden gayr-ı Türkleri birer suretle atıp
                                                            44
               yerlerine Anadolu Türklerini yerleşdirmişdi.”

                      Müellifin Köprülü Mehmed Paşa ile ilgili ifadelerinden onun milliyetçiliğinin ırkçı bir
               milliyetçilikten ziyade kültür milliyetçiliğine dayandığı görülebilmektedir.


                     Zaman  zaman  yine  yukarıdaki  gibi  düşüncelerinin  abartılı  olarak  görüleceğini  ve
               eleştirileceğini  düşünen  müellif  cevabı  yine  kendi  yazılarında  vermiştir.  Özellikle  Türk

               milliyetçiliğine hizmet etmeği amaç edinen İkdam Gazetesi’nde yayımlanan yazılarında Türk
               hakanları, Boğdı Han, Azerbaycan ve Azerbaycan tarihi, Türklerde “Han” Unvanı, Bakü’de

               Ermeniler, tarihimiz, Tarih-i Osmaniye hizmet, Vakit gazatesinde de Milli Tarih Hakkında gibi

               başlıklar altında yazılar  yazmış;  tarih  yazımı,  Türk tarihi, milliyetçilik,  milli  tarih  ile ilgili
               fikirlerini dile getirmiştir. Müellif medeni milletlerin aydınlarının, mensup oldukları milletlerin

               kültürel varlığını, tarihini, dilini, coğrafyasını, ruhî ve fikrî ihtiyaçlarını, sosyal ihtiyaçlarını
               bulup  araştırmak  suretiyle  meydana  getirdiklerini  ifade  etmiştir.  Ancak  konu  ile  ilgili  bir


               44  Amasya Tarihi, c. 4, s. 195-197.
                                                           26

                                                           28
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34