Page 25 - 1-4_2
P. 25
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
(Darbhânecizâde)’nın terceme-i hâlini Amasya sicillâtıyla Ayasofya ve Bâb-ı âlî
mahzenlerinde bulduğu ahkâm ve tevcîhât defterlerinden tespit edebilmiştir. “Nâ’imâ”,
“Vecîhî”, “Kâtib Çelebî” Vekâyi-nâmelerinde bu şahsın terceme-i hâlinin olmayışını ise
eleştirmiş sadece Nâ’îmâ Tarihi’nde Kıbrıs beylerbeyiliği münâsebetiyle yer verildiğini
35
belirtmiştir.
Ayrıca müellif eserinde biyografik eserlerin hatalarını tek tek düzeltip kişilerin
silsilelerini, akrabalık bağlarını incelemiştir. Meşkûk durumların üzerine uzun uzun gidip en
doğru biyografiyi çıkarmak için pek çok eser ve vakfiye ile kanıtlar sunmuştur. Böylece
biyografi tarihçiliğinde de maharetini ispatlamıştır.
Biyografi tarihçiliğindeki şahısların soylarını tespit etmedeki hassasiyetini seyyid ve
şerifler için de hassaten taşımıştır. Abdîzâde Hüseyin Hüsameddîn, Âl-i Abâ’ya oldukça saygı
duyan ve o soyun sâdâd adıyla anılan şecerelerini dikkatle inceleyen bir tarihçidir. Özellikle iyi
bir şecere takipçisi olması kendisini seyyid veya şerif gösteren müteseyyidlerin
sahtekarlıklarını ortaya çıkarmıştır. Hazret-i Ali soyundan olmayı en önemli şereflerden sayan
müellif bu konudaki titizliği ile Ehl-i beyt ve onun soyundan olan kişilere isim isim dikkat
etmiştir.
Dolayısıyla biyografi eserlerinde bulunması gereken tarafsız olmak, gerçekçi olmak,
bilgi, belge ve tanıklara dayanmak, kronolojik akışı dikkate almak ve kişinin benzerlerinden
36
ayrılan yanlarını belirlemek gibi hususlara müellifin mümkün mertebe dikkat ettiğini, fakat
zaman zaman bazı şahısların Amasyalı olduğunu kanıtlamak için olağanüstü bir çaba içerisine
girdiğini söylemek mümkündür.
Bu amaçla zaman zaman arkeolejik çalışmalar da yapan müellif, bazı önemli şahısların
mezarlarını ve mezar taşlarını bizzat kendisi tespit etmiştir. Örneğin Melik Dânişmend Ahmed
Gâzî’nin kerîmesi olan Ilduk Hatun’un oğulları Arslan Toğmuş ve Uluğ Beyler, Kızoğulları
diye meşhûr olmuş, Lâdik’de Kızoğulları’nın ceddi Uluğ Bey ve Niksar’da Kızoğulları’nın
ceddi de orada medfûn olan Arslan Toğmuş Bey’dir. Bunun oğlu Emîr-i Kebîr Bedreddîn
Şâhinşâh’ın kabirlerini Niksar’da kadı iken Abdîzâde Hüseyin Hüsameddîn meydana
37
çıkarmıştır. Müellif özellikle Hacı Şâdgeldi Paşa hakkındaki araştırmalarının önemine dikkat
35 Amasya Tarihi, c. 10, s.164.
36 Necati Çavdar, Tarihsel Biyografi İnşasında Sübjektiflik Sorunu, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi -
Journal of Turkish Researches InstituteTAED-60, Eylül -September 2017, s. 629-644.
37 Amasya Tarihi, c. 7, s. 394.
22
24