Page 418 - 1-4_2
P. 418

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      Gazânşâh  ile  dâmâdı  ve  evlâd  u  ıyâli  Amasya'ya  avdet  etmek  imkânını
               göremediklerinden Şâm'a firâr etdiler. Buradan Kudüs'e gidip orada yerleşdiler. 494
                      Hacı Kutlu Şâh ile mahdûmunun vefâtı, Karamânîler'i pek ziyâde sevindirmiş, lâkin
               Eretna  memâlikini  âdetâ  bir  herc  ü  merce  vermişdi.  Hele  Amasya  için  bir  felâket  olmuş,
               Şâdgeldi Paşa'nın mu'ârızlarını kanlı hareketlere sürüklemişdi.
                      Karamânîler  bu  zaferle  neş'elenerek  Ankara'da  Devletşâh  oğlu  Bahtiyâr  Bey'i
               kendilerine uydurmuş, Osmân İli'ni târâc etmeye kıyâm etmiş idi. Çünkü Bursa emîri Osmân
               oğlu Orhan Bey 761 senesi recebinde vefât edib yerine mahdûmu Hünkâr Murâd Bey geçmişdi.
                      Orhân Bey devrinde Osmân İli'ni ikide bir iz'âc eden Bahtiyâr Bey, Karamânîler'e uyup
               yine iz'âcâtını tekrâr etdiğinden Osmanlı kumandânlarından meşhûr Sunkur Paşa 495  bir kuvve-i
               mühimme ile geldi, Ankara'yı fenâ hâlde sardı.
                      Bahtiyâr Bey'in tecâvüzâtından zâten bîzâr olan Ankara halkı Sunkur Paşa'ya kaleyi
               teslîm  ederek  Murâd  Bey'e  bey'at  etmişlerdir.  Bahtiyâr  Bey,  mahdûmu  Kara  Devletşâh  ile
               Amasya'ya kaçıp Şâdgeldi Paşa'ya ilticâ etdi. [66]
                      Amasya a'yân-ı ümerâsından Halifetoğlu Alâ'eddîn Alî Bey pederi devrinden beri fırsat
               zamânını gözlerken Hacı Kutlu Şâh'ın maktûl olduğunu duyduğu anda harekete geldi. Kendine
               mu'în olan beylere baş oldu, Amasya emâretini zabta kıyâm etdi.
                      Çünkü Gül Beyoğlu Alâ'aeddîn Alî bin Muhammed ve birâderi Receb, Tuli Beyzâde
               İbrâhim, Yağmur Beyzâde diğer İbrâhim Beyler Halifetzâde Alâ'eddîn Alî Bey'in tarafdârânı
               idiler. Köprü emîri Taşanzâde Haydar Bey, Osmâncık emîri Sârımeddîn Ahmed Bey de Alî
               Bey'i iltizâm ediyorlardı.
                      Alâ'eddîn Alî Bey, bu kadar kuvveti buldukdan sonra kıyâm edib Amasya emâretini
               zabt ederek Şâdgeldi Paşa'yı Amasya'dan çıkardı. Çünkü Şâdgeldi Paşa kendisini müdâfa'a
               eden askeri pederinin yanına göndermiş, Amasya'yı müdâfa'asız bir hâlde bırakmışdı.

                      Emîr Alâ'eddîn Alî Bey
                      Amasya'nın sâbık emîri Halifetzâde Şücâ'eddîn Süleyman Bey bin Alâ'eddîn Alî Bey'in
               mahdûmudur. 762 senesi evâhirinde kendisine mu'în olan beylerin ittifâkıyla Amasya emîri
               oldu. Kadı ve müftü yerinde kaldı. Yağmur Beyzâde Sârımeddîn İbrâhim Bey'i candârı, Gül
               Beyoğlu  Alâ'eddîn  Alî  Bey'i  de  kale  dizdârı  olarak  ta'yîn  etdi.  Bunun  birâderi  Şerefeddîn
               Mukbil Bey'di. Fakat Şâdgeldi Paşa  [67] Amasya'dan çıkdığı zamân Turhal'a gidip amcası
               Toganşâh  yanında  kaldı.  Ümerâdan  Torumtayoğlu  Sirâceddîn  Muhammed,  Bâbukşâhoğlu
               Alâ'eddîn Alî Paşa, Süleyman Şâhoğlu Tâceddîn Ahmed, Sunkuroğlu Süleyman, Âbâdoğlu
               Mahmûd, Baytemüroğlu İmâd Beyler'i kendisine celb eyledi. Gümüşlüoğlu Hâce Sinan Çelebi
               zâten kendisine tarafdâr idi.
                      Tokat  emîri  Kâbilîzâde  Celâleddîn  Muhammed  Paşa,  Lâdik  emîri  Sevinc  Beyzâde
               Hüseyin,  Niksâr  emîri  Tâceddînzâde  Sirâceddîn  Muhammed  Beyler  de  Şâdgeldi  Paşa'ya
               mu'âvenet ederek onu takviye etmekde idiler.
                      Şâdgeldi Paşa, her tarafdan aldığı kuvvetlerle Amasya üzerine yürüdü. Amasya emîri
               Alî Bey de kendisini iltizâm eden beylerle karşıladı. Kaynar önünde yapdıkları muhârebede
               Şâdgeldi Paşa galebe etdi. Muzafferâne Amasya'ya girip ikinci def'a emîr oldu.
                      Emîr-i sâbık Alî Bey, Amasya'da "Kaynar Vak'ası" diye meşhûr olan muhârebede pek
               çok zâyi'ât verdiğinden ne kendisi, ne de tarafdârı duramadılar, Amasya'dan tamâmiyle çekip
               gitmeye  mecbûr  oldular.  Halifetzâde  Alî  Bey  Ankara'ya 496 ,  Gül  Beyzâde  Alî  ve  Receb,
               Yağmurzâde [68] İbrâhim Beyler Mısır'a, Taşanzâde Haydar Bey de Elbistân'a firâr etdiler.

               494   "el-Ünsü'l-Celîl fî Târîhi'l-Kuds ve'l-Halîl"de bunların tercemesi vardır. Süleymân Bey 771'de vefât etmiş,
                  halîlesi Isfahân Hâtun binti Gazânşâh da 782 senesinde orada bir medrese yapdırmışdır.
               495   Yenişehir'de Sunkur Paşa'nın câmi' ve imâreti ve evkâfı vardır.
               496   Alî Bey Ankara'da müddet-i medîde oturdu. Amasya'nın Suluova nâhiyesinde kâ'in Öyük Cândâr ve Ercük
                  Çiftlikleri'ni Amasya'da ceddi medresesi mesâlihine Ankara kadısı Muhammed bin Yûnus huzûrunda 768
                                                           715
                                                           417
   413   414   415   416   417   418   419   420   421   422   423