Page 423 - 1-4_2
P. 423

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 3


                      Bunu müte'âkib şeyh-i müşârün-ileyhin pederi olan eş-Şeyh Nâsıreddîn Dâ'î el-Mülûk
               ve's-Selâtîn Nusret bin el-merhûm Hamzatü'z-Zilevî, emlâkini Zile'de binâ eylediği zâviyesi
               mesâlihine vakf ve tevliyetini de diğer mahdûmu olan Celâleddîn Habîb Çelebi'ye şart etmişdir.
                      Şeyh Nusret Efendi'nin bu vakfiyesi 770 senesi şevvâlinin evâ'ilinde tanzîm edilmiş,
               bâlâsında "Muhammed bin Muhammed el-Aksarâyî el-Hâkim bi-Memâliki'r-Rûm ve Asâkir
               Şâdgeldi Paşa" imzâsı görülmüşdür. Bu imzâ sarîhan gösteriyor ki Cemâleddîn Muhammed
               Aksarâyî, Şâdgeldi Paşa'nın Amasya'da kazaskeriydi.
                      Amasya'nın  emîr-i  sâbıkı  olup  Kaynar  Vak'ası'ndan  beri  Ankara'da  mukîm  olan
               Halifetzâde  Alâ'eddîn  Alî  Bey,  büyük  şefâ'atçilerin  tavassutuyla  Hacı  Şâdgeldi  Paşa'nın
               mazhar-ı afvı olup 771 senesinde Amasya'ya evlâd u ıyâliyle beraber geldi.
                      "Câmiu'd-Düvel"de mezkûr olduğu üzere İkinci Eretna Bey, Sivas'dan [80] çıkdıkdan
               sonra başına topladığı adamlarıyla Kayseriyye'ye hücûm edib almış, orada emîr olmuşdu.
                      Fakat  İkinci  Eretna  Bey,  Karamânîler'in  Osmânîler'le  meşgûl  olduğu  bir  zamânda
               Karaman iline hücûm ve gâret etmekde iken Karamânzâde Alâ'eddîn Bey basdırdı. Aralarında
               cereyân eden muhârebede İkinci Eretna Bey bozulup Mar'aş tarafına kaçdı. Dulkadiroğlu'na
               sığındı. Amcası Ca'fer Bey, Kayseriyye beyi oldu.
                      Amasya'dan Mısır'a gidip orada ümerâdan olan Gül Beyoğlu Alâ'eddîn Alî Bey geçen
               sene  emîrü'l-hacc  olarak  Hicâz'a  gitmişdi.  Ba'de'l-hacc  Mekke-i  Mükerreme'de  ikâmetle
               Harem-i Şerîf'in bir minâresini ta'mîr etdirip 771'de Tavâşî Sâbıkeddîn Miskâl el-Enûkî ile
               Mısır'a avdet etmişdir. (Kitâbü's-Sülûk).
                      Yine  bu  sene  Lâdik'de  medfûn  sâhibü'l-hâl  es-Seyyid  Şemseddîn  Ahmed-i  Kebîr
               er-Rufâ'î mahdûmu olup Rufâ'î şeyhlerinin kutbu, âmme-i halkın mu'tekadı olan es-Seyyid
               Necmeddîn Yahyâ er-Rufâ'î Hakala'da vefât etdi. Orada binâ eylediği zâviyesi hücresinde defn
               edildi. 501
                      Hacı Şâdgeldi Paşa'nın kayın-birâderi olan Sivas emîri Hacı İbrâhim Bey, İkinci Eretna
               Bey'in  Mar'aş'a  firârından  sonra  Kayseriyye'yi  istîlâ  etmek  sevdâsına  düşüp  Ca'fer  Bey'le
               uğraşıyordu.
                      Hâlbuki Sivas havâlîsinde bulunan ve Hacı İbrâhim Bey'in ba'zı [81] ahvâlinden dil-gîr
               olan Eretnalılar, İkinci Eretna Bey'in küçük birâderi Horoz Alî Bey etrâfında toplanıp Sivas'a
               hücûm etdiler. Hacı İbrâhim Bey'i 772 sâlinde harben Sivas'dan çıkarıp Ali Bey'i taht-ı emârete
               geçirdiler.
                      "Kitâbü'l-Acâ'ib"de "vVe Hacı İbrâhim vâkı'asından ve Muhammed Beyoğlu Şâhzâde
               cülûsundan berü seksen beş yıldır" diye yazıldığına göre bu vak'a 772 senesinde cereyân etmiş
               olur. Şâhzâde dediği, Muhammed Beyoğlu Horoz Alî Bey'dir.
                      Alî Bey, Sivas emîri oldukda pederinin vezîri olan Hâce Bedreddîn Yâkût'u kendisine
               vezîr ve meşâhîr-i sâdât-ı Hüseyniyye'den Seydî Hüsâm'ı da karîn ve musâhib yapmışdı.
                      Hâce Bedreddîn Yâkût, Büyük Eretna Hân'ın havâss-ı kurenâsından olup Hacı Şâdgeldi
               Paşa'nın  küçük  birâderi  Süleyman  Şâh'ın  kayınpederi  idi.  Seydî  Hüsâm  da
               Mâverâ'ü'n-Nehir'den  Sivas'a  hicret  eden  es-Seyyid  Hüsâmeddîn  Hüseyin  bin  Ferîdeddîn
               Muhammed el-Fergânî el-Kubâ'î idi.  502
                      Çünkü bu esnâlarda Sivas ve Elbistân havâlîsini vurup talân ederek her tarafa dehşet
               vermiş, meşâhîr-i eşkıyâdan Humuzoğlu [82] Ahmed nâmında bir Türkmen türemişdi. Ahmed,
               şecâ'at ve cesâretiyle iştihâr etmiş, tek başına yirmi, otuz babayiğite karşı durmakla ün almış
               bir kahramândı.





               501   Bu zâtın türbesi orada meşhûrdur. Târîh-i vefâtını medfûn olduğu tabutunun kenârında bulabildim.
               502   Seydî Hüsâm, Amasya'da Kubalı Evliyâ ve Kuba Evliyâsı demekle meşhûr olan Şeyh es-Seyyid Hüsâmeddîn
                  Hüseyin Çelebi'nin ceddidir. Bunun silsile-nâmesini kemâl-i müşkilât ile Amasya'da bulup mu'azzez kardeşim
                  Helvâcızâde Hasan Şevkî Efendi elinde gördüm.
                                                           720
                                                           422
   418   419   420   421   422   423   424   425   426   427   428