Page 427 - 1-4_2
P. 427

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 3


                      Bundan dolayı Barambaylular'la Kadı Burhân'ın avenesi birleşip Sivas üzerine hücûm
               etdiler. Sivas vâlîsi Hacı İbrâhim Bey, ibtidâ serdârı olan Hasan Bey'i gönderdi. Sonra kendisi
               askeriyle  beraber  gitdi.  Tozanlu  nâhiyesinde  yapılan  muhârebede  her  ikisi  de  maktûl  oldu
               (780).
                      Hâce Yâkût Bey, Hacı İbrâhim Bey'le beraberdi. Maktûl olan [91] bîçârenin başını alıp
               ibtidâ Havik (Hafik) kalesine sonra Sivas'a götürdü. Fakat bu felâket haberini Kadı Burhân'ın
               hâlazâdesi Ahmed Çelebi daha evvel Sivas'a getirip izhâr-ı şâdmânî etmişlerdi.
                      Hacı  İbrâhim Bey, Kutlu Beyzâde Hâce Alî Şâh'ın mahdûmu idi. Bunun mahdûmu
               Hayreddîn Halîl Bey ve gulâmı Şerefeddîn Mukbil Bey velî-ni'metlerinin şehâdetine pek ziyâde
               müte'essir olmuşlardı. Mukbil Bey, derhâl kıyâm edib Halîl Bey'i makâm-ı emârete getirmek
               üzere  Sivas'ı  zabt  etmiş,  bu  felâketin  bâ'is-i  yegânesi  olan  Eretnazâde  Alî  Bey'i  bağlayıp
               zindâna atmışdı.
                      Kadı Burhân, Mukbil Bey'in bu harekâtından istifâde etmeye çalışıyor, Alî Bey de Kadı
               Burhân'a kendisini kurtarıp taht-ı emârete iclâs etdiği takdîrde vezâret vereceğini va'd ediyordu.
               Bunun üzerine Kadı Burhân'ın haşerâtı Hacı Mukbil Bey'i itlâf ederek Alî Bey'i taht-ı emârete
               çıkardı. Kadı Burhân, Alî Bey'e 780 senesi rebî'ulevvelinde vezîr oldu.
                      Bu hengâme arasında Hacı İbrâhim Bey'in bütün hazâ'in ve mevâşîsi, emvâl ve havâşîsi
               zabt ve yağmâ edildi. Mahdûmu Hacı Halîl Bey köleleri sâyesinde kaçıp Amasya'ya cân atdı.
               Hacı Şâdgeldi Paşa ümerâsından oldu. 508  [92]
                      Amasya'dan  mukaddemen  çıkarılan  Kılıç  Arslan  Bey,  Erzincân'dan  Sivas'a  gelip
               Eretnazâde Alî Bey'in nedîmi olmuşdu. Alî Bey'in vezîri Kadı Burhân, Hacı Şâdgeldi Paşa'nın
               Hacı İbrâhim Bey vak'asından ne kadar müte'essir olacağını biliyordu.
                      Bunun için hem Şâdgeldi Paşa'yı ta'ziye etmek hem de paşanın harekâtını ve kuvâ-yı
               askeriyyesini  anlamak  lüzûmunu  Alî  Bey'e  telkîn  ve  Amasya'ya  gitmeye  teşvîk  ediyordu.
               Çünkü Şâdgeldi Paşa'nın Sivas'a hücûmundan korkuyordu.
                      Bunun  üzerine  Eretnazâde  Alî  Bey,  vezîri  Kadı  Burhân'ı,  müşâviri  Kılıç  Arslan'ı,
               nedîmi Seydî Hüsâm'ı alıp ma'iyyet-i askeriyyesiyle beraber Amasya'ya geldiler. Hacı Şâdgeldi
               Paşa'ya misâfir oldular.
                      Hacı Şâdgeldi Paşa, Alî Bey'in rûhu olan Seydî Hüsâm'ı kaleye da'vet etmişdi. Ancak
               Seydî Hüsâm, Şâdgeldi Paşazâde Emîr Ahmed Çelebi ile ayş u nûş esnâsında gavgâ-yı mestâne
               çıkardı, ağır sözler sarf etmeye başladı. Ahmed Çelebi de bunu uşaklarıyla beraber tutup habs
               etdirdi.
                      Kadı Burhân, şeytâna ders verir adamdı. Seydî Hüsâm'ın gavgâsı müretteb şeylerdi.
               Gizlenilen maksad, Amasya'nın zabt ve teshîri, Hacı Şâdgeldi Paşa'dan intikâm ahzı idi. Çünkü
               Kadı Burhân, Alî Bey'in yanında olan Moğol askerine karşı Hacı Şâdgeldi kuvvetinin za'îf
               olduğunu zann ediyordu.
                      Kadı Burhân, Seydî Hüsâm'ın vak'asını duydukda, tertîb etdiği [93] şeylerin kolayca
               tatbîk edileceğini ümîd ederek Alî Bey'i şehrin hâricine çıkıp Amasya kalesini muhâsara ve
               Seydî Hüsâm'ı tahlîs etmeye teşvîk etdi.
                      Zâten esîr-i şehvet ve ikbâl olan Alî Bey, Kadı Burhân'ın teşvîkâtına kapıldı. Avdet
               ediyor şeklinde askerini şehrin hâricine çıkardı, kendisi de ma'iyyetiyle beraber çıkdı. Ansızın
               kaleyi muhâsara etdirdi. Mancınıklarla döğdürdü.
                      Hacı  Şâdgeldi  Paşa,  bu  ta'ziyet  ve  ziyâretin  iblîsâne  bir  hareket  olduğunu  derhâl
               anlamışdı. Lâzım gelen müdâfa'a tertîbâtını alıp Amasya'yı ve kalesini Moğol eşirrâsına karşı
               şecî'âne müdâfa'a ve muhâfaza ederek Kadı Burhân'ın ümîdlerini boşa çıkardı.
                      Nihâyet  Kadı  Burhân  ve  Kılıç  Arslan'ın  ricâları  üzerine  Hacı  Şâdgeldi  Paşa  Seydî
               Hüsâm'ı mahbesinden çıkarıp Eretnazâde Alî Bey'e gönderdi. Alî Bey ve ma'iyyeti de hâ'ibâne
               ric'at ederek def' olup gitdiler.


               508   Hacı Halîl Bey, şeyhu'l-islâm Kemâl Paşazâde Şemseddîn Ahmed Şâh Çelebi merhûmun ceddidir.
                                                           724
                                                           426
   422   423   424   425   426   427   428   429   430   431   432