Page 430 - 1-4_2
P. 430
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hacı Şâdgeldi Paşa yağmâ-gerlige fevkalâde hiddet ederek Kılıç Arslan ile harbe girdi.
Kılıç Arslan fenâ hâlde bozuldu. Askeri darmadağın oldu. Meydân-ı muhârebeden rezîlâne
kaçıp Sivas'a cân atdı. Halkın nazarında kadr ü i'tibârı kalmadı.
Kılıç Arslan Bey, uğradığı bu rezâletin müsebbib-i yegânesi Kadı Burhân olduğunu
anlıyordu. Bununla beraber her türlü hiyel ve desâyisine derhâl kanıyordu. Hâlbuki Kadı
Burhân, Sivas emâretine bir an evvel kavuşmak için Kılıç Arslan'ı öldürmek çâresini
düşünüyordu.
O zamânın Sivas kutbu sayılan Sivas Mevlevî-hânesi Şeyhi Âdil Dede, Kadı Burhân'ın
meclûbu idi. Kadı Burhân'ın telkînâtıyla Âdil Dede, Hacı Şâdgeldi Paşa'ya "kölemen", Kılıç
Arslan'a "kahbe-zen" derdi. Kendisine uyanları bunların aleyhine tahrîk ederdi.
Kadı Burhân bu tahrîkâtdan istifâde ederek birtakım sâde-dilânı iğfâl ediyordu. Nihâyet
Burhân, hemşîrezâdesi Emîr Şeyh Mü'eyyed'le ittifâk edib Kılıç Arslan'ı bir sayd-gâha da'vet
etdi. Oraya [100] vardığı anda bîçâreyi kılıçla paraladı. 511
Kadı Burhân, bu cinâyetle kalmadı. Kılıç Arslan'ın yüzlerce etbâ'ını, tarafdârlarını,
amcası Keyhusrev'i kılıçdan geçirdi. Bu kadar cinâyetden sonra Kılıç Arslan için kurdukları
ziyâfet sofrasına oturup kemâl-i huzûr ile yemeklerini yediği Bezm ü Rezm'in cümle-i
mazbûtâtındandır.
Ne kadar şâyân-ı hayretdir ki Kadı Burhân, ana tarafından Selçûkîzâde olduğunu
der-miyân ederek asâlet ve necâbetiyle öğünürken, eben-an-ced Selçûkî olan Kılıç Arslan'ı ve
bî-günâh olan yüzlerce etbâ'ını ve tarafdârânını bilâ-merhamet öldürmüşdür.
Kadı Burhân, Kılıç Arslan'ın îcâbına bakdıkdan sonra sayd-gâhından dönüp debdebe ve
dârâtıyla Sivas'a girdi. Dâru'l-Emâre'yi zabt edib emâret tahtına 782 senesi zilka'desinin on
dördüncü günü cülûs etdi. Beş yıldan beri ta'kîb etdiği gâyesine erdi.
Kadı Burhâneddîn Ahmed 512 , Salur kabîlesi Türkmenleri'nden Kayseriyye kadısı
Şemseddîn Muhammed bin Sirâceddîn Süleyman bin Celâleddîn Habîb bin Muhammed bin
Resûl bin Sevinc'in oğludur. Vâlidesi müstevfî-i Rûm Yıldızlı 513 Celâleddîn Mahmûd'un
mahdûmu Abdullah Çelebi kerîmesidir. [101] Kayseriyye'de 745 senesi ramazânının üçüncü
günü doğmuşdur.
Kutlu Şâh'ın istiklâlinde 757 senesinde pederiyle Kayseriyye'den çıkıp Şâm'a gitmiş yüz
gün sonra Kutlu Şâh'ın afvıyla avdet edib 759 senesinde pederiyle Kayseriyye'den çıkarılmışdı.
Bu müddet zarfında pederiyle Mısır'a gidip Kutbeddîn Râzî'den okumuş, 764'de Hicâz'a gidip
avdetinde pederi Ma’arra kasabasına vusûlünde vefâtıyla kendisi Haleb'de ikâmet etmişdir.
765 senesinde Kayseriyye'ye gelip ricâl-i hükûmet avdetinden müteneffir, ricâl-i
ilmiyye müteşekkir olmuş, tedrîs-i ulûm ederek fazl u kemâli anlaşılınca ya'nî Hâce Alî Şâh'ın
katlini müte'âkib 766 senesinde Eretnazâde Muhammed Bey'in himmetiyle Kayseriyye kadısı
nasb edilmişdir.
767 senesinde Muhammed Bey bin Eretna'nın vefâtı üzerine bir herc ü merc-i umûmî
hâsıl olup Türk ve Moğol birbirine girdiği esnâsında İkinci Eretna Bey'i iltizâm etmiş, bunun
firârıyla yerine gelen birâderi Alî Bey'le uzun bir mâcerâya girmiş, Alî Bey'i Kayseriyye'den
koğmuş, halka nüfûz ve ahlâkını tanıtmış, Hacı İbrâhim Bey devrinde 777 senesinde
Kayseriyye kazâsından azl edilmiş, Kayseriyyeliler'in ricâsıyla Sivas'a kaldırılmışdır.
Kadı Burhâneddîn Ahmed, gâyet zekî, müdebbir, fâzıl, metîn, fa''âl olmakla beraber
dessâs, gaddâr, kattâl, pek harîs-i ikbâl ve saltanat bir zât idi. Usûl-i Hanefiyye'den "Telvîh"
üzerine yazdığı "Tercîh" adlı hâşiyesi, fezâ'il-i ilmiyyesinin derecesini göstermekdedir. Neslen
Türk olduğu hâlde Moğollar'a pek mâ'il, bununla beraber gâyet hodbîn idi. [102]
511 Kadı Burhân'ın nazarında Kılıç Arslan'ın en büyük cinâyeti, Eretnazâde metrûkesini alıp mahdûmu
Muhammed Bey'e vesâyet etmekdi.
512 Bezm ü Rezm Kadı Burhân'ın tercemesini şöyle anlatıyor.
513 Beyler Çelebizâde Muhammed Paşa bin Mahmûd Çelebi vakfiyesinde buna "el-Yıldûsî (Yıdızî)" ve evlâdına
"İbnü'l-Yıldûsî (Yıldızlıoğlu)" denmişdir. Sivas kurbunda Yıldızeli'nden türemişdir.
727
429