Page 431 - 1-4_2
P. 431

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 3


                      Kadı  Burhân'n  bu  cinâyetleri,  ser-bâzâne  hareketleri,  Sivas'ın  kendini  bilir  a'yân  ve
               eşrâfını hâssaten Sivas halkını pek ziyâde ürkütmüşdü. Lâkin Kadı Burhân'ın kuvveti, mu'îni
               olan  menfa'at-perestânın,  Barambaylar'ın  şer  ve  mefsedetlerinden  kimsenin  i'tirâza  cür'eti
               yokdu.
                      Bundan dolayı Sivas'ın ba'zı a'yân ve halkı, Amasya hükümdârı Hacı Şâdgeldi Paşa'ya
               hafiyyen da'vet-nâmeler irsâl ederek feryâd ve istigâse etmişler, Sivas vilâyetini alıp kendi
               memâlikine ilhâk etmesini istemişlerdi.
                      Bunu duyan Kadı Burhân, âdetâ kuduruyor; yazıp feryâd edenleri aratıyor, bulduğunu
               asıp kesiyor ve diyordu ki: "Ben bu emâreti kendi sa'y ve ictihâdımla aldım Hacı Şâdgeldi kim
               oluyor ki bu memlekete tesâhüb, benim saltanat ve istiklâlime muhâlefet etmeye kalkışıyor". 514
                      Lâkin  bu cinâyetlerin, bu hareketlerin halk  üzerinde pek fenâ te'sîrler uyandırdığını
               anlayan mukarreblerinden İnebey, Kadı Burhân'a Kılıç Arslan'ın Sivas vilâyetini Hacı Şâdgeldi
               Paşa'ya  teslîm  edeceğinden  dolayı  hamiyyet-i  vataniyye  sâ'ikasıyla  öldürüldüğünü  işâ'a
               etmesini telkîn ve işâ'a etdi.
                      Lâkin böyle yalan işâ'alar, Hacı Şâdgeldi Paşa'nın fenâlığına dâ'ir îcâd edilen efsâneler
               kimseyi  tatmîn,  pek  umûmî  olan  heyecânı  [103]  teskîn  edemiyordu.  Bunları  anlayan  Kadı
               Burhân, pür-halecân Hacı Şâdgeldi Paşa'nın harekâtını tarassud ediyordu.
                      Hacı Şâdgeldi Paşa, bu esnâda ağır hasta olmuş, ümîdsiz bir hâlde yatıyordu. Bütün
               Amasya  beyleri  müttefik,  müttahid  bir  hâlde  Hacı  Şâdgeldi'ye  münkâd  idiler.  Paşa'ya
               emâretinde mu'ârız olan Halifetzâde Pîr Alî Bey bile Şâdgeldi uğruna cân veriyordu. Kerîmesi
               Îrân Hâtun'u Paşa'nın mahdûmu Seyyideddîn Muhammed Bey'e vermişdi.       515
                      Hacı  Şâdgeldi  Paşa,  aldığı  feryâd-nâmeler  üzerine  askerini  cem'  ve  esbâb  ve  âlât-ı
               seferiyyesini  ikmâl  etdiriyordu.  Bu  esnâda  Kadı  Burhân,  kendi  havâssından  Ahi  Îsâ  Bey
               nâmında bir zâtı en ziyâde korkduğu Hacı Şâdgeldi nezdine elçi gönderdi. Paşa'nın hâlet-i
               rûhiyyesini, askerini, Amasya beylerinin vaz'iyyetlerini anlamağa çalışıyordu.
                      Hacı  Şâdgeldi'nin  askeri  çokdu.  Elçinin  geldiği  esnâda  her  tarafdan  asker  geliyor,
               Amasya'nın  içi,  her  tarafı  mühîb  bir  şekil  alıyor,  elçiye  dehşet  veriyordu.  Asker  içinde
               "Cavunkar" denilen Moğollar, "Kara Tatar" denilen Tatarlar da vardı. "Cavunkar" 516  Türkler
               arasında "Çongar" demekle meşhûr idi. [104]
                      Kadı Burhân, Hacı Şâdgeldi Paşa'ya tarafdârlık töhmetiyle mukaddemen Karahisâr-ı
               Şarkî beyi Melik Ahmed Bey'in birâderi Nebî, Erzincân beyi Tayerten Bey'in akrabâsından
               Zünnûn Beyler'i Sivas'da habs etmiş, Seydî Hüsâm'ı Koyla Hisâr'a nefy edib orada zindâna
               koydurmuşdu.
                      Kadı Burhân, elçi Îsâ Bey'in avdetinde Amasya beylerinin ittihâdını, askerinin kesretini,
               Hacı Şâdgeldi'nin kuvvet ve şevketini anlayıp mukaddemen habs etdiği Nebî, Zünnûn, Seydî
               Hüsâm Beyler'i afv ve taltîf etdi.
                      Nebî  Bey'e  Karahisâr-ı  Behrâmşâh  (Bayramşâh)  emâretini  verip  gönderdi.  Birâderi
               Melik Ahmed Bey'le uğraşdırıp her ikisini de meşgûl etmiş olacakdı. Çünkü Melik Ahmed Bey,
               Hacı Şâdgeldi Paşa'ya mu'în ve münkâd idi.
                      Zünnûn Bey'i taltîfâta gark edib Erzincân'a gönderdi. Emîr Mutahhareddîn Tayerten
               Bey'le akd-i ittifâk etmeye gayret etmesini istedi. Çünkü vak'a-i sâbıkadan dolayı Tayerten Bey,
               Şâdgeldi Paşa'ya müteşekkir ve pek mütemâyildi. Müsteşâr-ı umûru Tuğrul Bey de mâ'ildi.
               Seydî Hüsâm'ı da Sivas'a celb edib eski makâmını verdi.


               514   Burada Bezm ü Rezm Kadı Burhân'ın lisânından şöyle diyor: "Merâ çi lâzım ki ba'd ez-iktihâm u iltizâm hattî
                  çünîn hâtarnâk varta-i hâ'il bâ-istiklâl ü ictihâd-ı hod ve husûl-i merâm u mürtâd be-emâret ü eyâlet Hâcı
                  Şâdgeldi ki müdde'î-i memleket ve garîm-i devlet ve saltanatest. Alâ mele'in-nâs ikrâr u i'tirâf âverem".
               515   Îrân Hâtun, Amasya'da Üçler Mahallesi'nde bir hâne derûnunda medfûndur.
               516   "Cavun", İbni Mühennâ Lugât-nâmesi'nin Moğol kısmında, "el-bârid = cavn" ve "el-yed = kar" diye yazılıdır.
                  Şu hâlde "cavunkar" "soğuk el" demek olur. Azîz bin Erdeşîr Bezm ü Rezm'inde bu lafzı ibtidâ "Cabkar" ve
                  sonra "Cavunkar" şeklinde yazmışdır.
                                                           728
                                                           430
   426   427   428   429   430   431   432   433   434   435   436