Page 428 - 1-4_2
P. 428

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      Bundan  sonra  Erzincân  emîri  Hüseyin  Bey  vefât  etmişdi.  Kılıç  Arslan, Erzincân'da
               yıllarca oturmuş, nihâyet Hüseyin Bey'le arası açılıp Sivas'a gelmişdi. Hüseyin Bey'in vefât
               haberini duydukda Alî Bey'i Erzincân'ın zabt ve istîlâsıyla kendisinin Erzincân emâretine ta'yîn
               edilmesini teşvîk ve teklîf ediyordu.
                      Hâlbuki Erzincân emâreti, Irâk'da hükûmet eden Celâyirî nüfûzu altına girmiş, Hacı
               Şâdgeldi  Paşa'nın  himâyesini  görmüş,  Hüseyin  [94]  Bey'in  yerini  Burâkzâdeler'den
               Mutahhereddîn Tayarten Bey tutmuşdu (781).
                      Alî Bey'le vezîri Kadı Burhân, Kılıç Arslan'ın teklîfini kabûl ederek Erzincân üzerine
               yürümüşlerdi. Celâyirî neslinden Tuğrul Bey, bu hareketden haberdâr oldukda Elbistân emîri
               Dulkadiroğlu  İbrâhim  Bey'den  ve  Amasya  emîri  Kutlu  Beyzâde  Hacı  Şâdgeldi  Paşa'dan
               istimdâd etdi.
                      Kadı Burhân, Erzincân kalesinin metânetini ve askerinin şiddetli müdâfa'asını görünce
               Kayseriyye  emîri  Cüneyd  Bey'den  kuvve-i  mu'âvine  taleb  ederek  kaleyi  feth  etmeye
               savaşıyordu.
                      Bu  esnâda  bir  tarafdan  Dulkadiroğlu  İbrâhim  Bey,  bu  tarafdan  da  Hacı  Şâdgeldi
               Paşa'nın büyük mahdûmu Seyyideddîn Muhammed Bey kuvve-i imdâdiyyeleriyle Erzincân'a
               yetişdiler. Erzincân askeriyle birleşdiler. Kuvve-i imdâdiyyesiyle gelen Cüneyd ve Eretnazâde
               Alî Beyler'in askerlerini bozup dağıtdılar. Buradan da hâ'ibâne döndüler.
                      Eretnazâde Alî Bey, gerek vak'a-i sâbıkadan ve gerek Erzincân'ı himâye etmesinden
               dolayı Hacı  Şâdgeldi  Paşa'dan intikâm almağa pek ziyâde hâhişgerdi.  Erzincân'dan Sivas'a
               geldiğinden az sonra bütün kuvvetiyle Amasya üzerine yürüdü.
                      Hâlbuki Alî Bey'in kuvve-i umûmiyyesi Amasya'nın zabt ve teshîrine kâfî derecede
               değildi. Bununla beraber Amasya'da tâ'ûn hükmünü icrâ ediyordu. Bu azîmeti haber alan Hacı
               Şâdgeldi Paşa tabî'î kuvvetlerini, askerlerini cem' ederek mukâbele etmeye hâzırlanıyordu. [95]
                      Eretnazâde Alî Bey büyük bir debdebe içinde Kazâbâd'a gelmişdi. Fakat kendisine lâyık
               bir hasım olan tâ'ûn kendisini derhâl yakaladı. Birkaç gün içinde îcâbına bakıp 782 senesi
               cumadelâhiresinin  yirmi  beşinci  çarşamba  günü  rûhunu  aldı.  Halkı  şehvet  ve  ihtirâsından
               kurtardı.
                      Alî Bey'in erkân-ı devleti olan Kadı Burhân, Seydî Hüsâm, Kılıç Arslan Amasya fethi
               azîmetinden vazgeçip Hacı Şâdgeldi Paşa'ya karşı i'tizâr ederek döndüler. Çünkü kuvvetlerinin
               za'îf olduğunu bildikleri cihetle Hacı Şâdgeldi Paşa'dan korkuyorlardı.
                      Emîr Alâ'eddîn Alî Bey, Eretna Bey'in ikinci mahdûmu idi. Fakat sefâhetde pederinden
               üstün çıkdı. Gâh Kayseriyye'de gâh Sivas'da mükerreren emîr oldu. Mükerreren hal' edildi. Ne
               emâretinde  bir  adâlet,  ne  kendisinde  bir  meziyyet  yokdu.  Yedi  yaşında  Muhammed  Bey
               nâmında bir mahdûmunu bırakdı.
                      Kadı Burhân, Alî Bey'in cesedini ve asker ve eskâlini alıp Tokat'a döndüler. Orada
               cesedi türbesine defn edib Sivas'a doğru hareket etdiler. Fakat Hacı Şâdgeldi Paşa, ma'iyyet-i
               askeriyyesiyle Amasya'dan kalkıp Tokat üzerine yürümüşdü.
                      Hacı Şâdgeldi Paşa, kuvvet ve şevket i'tibâriyle ümerânın ser-efrâzı, tedbîr ve fazîlet
               i'tibâriyle ulemânın mümtâzı idi. Kadı Burhân, bunu takdîr ediyor, herkesden ziyâde bundan
               korkuyordu. 509  [96]
                      Hacı Şâdgeldi Paşa, gerek Sivas'ın içinde ve gerek havâlîsinde olan beyleri ve büyükleri
               celb  ve  istimâlet  ederek  Sivas'ı  memâlikine  ilhâk  etmek  istiyordu.  Hacı  Şâdgeldi,  tab'an
               mu'tedil, âlim, âdil bir zât idi. Sivas'ın ba'zı erkânı ve halkı kendisine pek mâ'ildi.
                      Fakat Seydî Hüsâm gibi Alî Bey'in meclûbu olan ricâl-i memleket, Alî  Bey'in yedi
               yaşındaki oğlu Muhammed Bey'i taht-ı emârete geçirmek istiyorlar, buna da bir türlü cesâret
               edemiyorlardı.

               509   Kadı Burhân'ın tasvîbiyle yazılan menâkıb-nâmesi Bezm ü Rezm'inde bunu şöyle ta'bîr ediyor: "Ez-cümle
                  Hacı Şâdgeldi ki be-kesret-i sevâd u vüfûr-ı isti'dâd ma'rûf u mevsûfest. Ez-her tarafî hücûm hâhed kerd ve
                  Kılıç Arslan ki dem-i ez-emâret mî-zened hod-râ vâris-i mülk dâned ez-fıtrî dîger hareket hâhed nümûd".
                                                           725
                                                           427
   423   424   425   426   427   428   429   430   431   432   433