Page 434 - 1-4_2
P. 434
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Sonra o sene Amasya'ya gidip türbeleri tedkîka koyuldum. Nihâyet Halifet Gâzi
Türbesi'nin karşısında, Kadılar Türbesi ittisâlinde, Halifet Mezârlığı'nın müntehâ-yı
şarkîsindeki türbeden şübhelendim. Çünkü önünde bulunan Kadı Çeşmesi üzerinde şu kitâbe
vardı:
"Amera ve benâ hâzihi'l-ayne'l-mübârakete fî eyyâmi devleti'l-emîri'l-kebîr el-Hâc
Şâdgeldi Pâdişâh 518 dâme devletühû el-abdü'z-za'îfü Muhammed bin İmâd bin Muhammed el-
Kâdî bi-Amâsiyye ahsenallâhu ileyhim senete tis'in ve seb'îne ve seb'i mi'etin".
Bu türbeyi ararken yanımda refîk-i cânım Hasan Şevkî, yazı mu'allimim hattât-ı meşhûr
Mustafa Sabrî, Gürcî Osmân Efendizâde Mehmed Rüşdî Efendiler vardı. Kabrin zemîni taş ve
toprakla dolmuş, içinde bulunan [111] kabirler belirsiz olmuşdu. Oraları ayıkladık. Ortada
tesâdüf edilen kabrin üzerinde şu kitâbeleri bulduk:
"Hâzihî türbetü'l-emîri'l-merhûmi'l-magfûri's-sa'îdi'ş-şehîdi'l-maktûli zeyni'l-hâcci el-
Hâcc Şâdgeldi Paşa bin Kutlu kad intekale ilâ rahmetillâhi ve gufrânihî senete selâsin ve
semânîne ve seb'i mi'etin".
Hattâ baş taşında Hattât Mustafa Efendi "kad intekale ilâ rahmetillâhi ve gufrânihî"
fıkrasını okurken âcizleri ayak taşında mutlaka "senete selâsin ve semânîne ve seb'i mi'etin"
yazılı olacakdır, dedim. Aynen böyle okuduğu anda refîklerim hayret etmişlerdi.
Ba'dehû İstanbul'a döndüm. Gidip dönüşüm 1311 senesinde idi. Sonra 1327 senesinde
refîk-i vicdânım Bursa meb'ûsu merhûm Mehmed Tâhir Bey'le Kütübhâne-i Umûmî'ye
gitmişdim. Baş hâfız-ı kütüb fâzıl-ı muhterem İsmâ'il Hakkı Efendi birâderimiz Cârullâh
Efendi Kütübhânesi kitâblarından "Kitâbü'l-Es'ile ve'l-Ecvibe" adlı bir risâle-i fârisiyye'yi "al
sana bir Amasyalı" diyerek bize gösterdi.
Bu risâlenin dîbâcesinde yazılı olduğu üzere Muhammed bin Muhammed Aksarâyî
tarafından Amasya emîr-i kebîri "el-Hâc Seyfü'd-dünyâ ve'd-dîn Şâdgeldi Paşa" nâmına
yazılmış bir eser-i fıkhîdir. Dîbâcesini derhâl kopye edib aldım. Emîr-i müşârün-ileyhin
tercemesine ilâve etmişdim. Hayfâ ki 1331 senesinde Taş Musluk harîkında yandı. Kütübhâne-i
Cârullâh Efendi de Millet Kütübhânesi'ne nakl edildi. O kitâbı aradım, ma'a'l-esef bulamadım.
Fâtih civârında Millet Kütübhânesi'nde 603 numarada mukayyed [112]
"Kitâbü'd-Düreri'l-Mensûre" ve mü'ellifi hizâsında "İzzeddîn Muhammed bin Muhammed el-
Amâsî" yazılı eserin birinci sahîfesi zahrında za'ferânî mürekkeble kalınca ve güzelce bir sülüs
kalemiyle şöyle yazılmışdır:
ةرومعملا ةنازخلا مسرب هفلاسأو هنع الله ىفع ىفنحلا زعب موسوملا ىنغلا الله فطل ىلإ ريقفلا دبعلا فيلأت
هراصنأ ىلاعت اللهزعأ اشاپ ىدلك داش جاحلا نيطلاسلاو كولملا ىبرم ىلماعلا ىولوملاو ىلاعلا بناجلل
519 هتلودو
Bu kitâb iki kısım olup birinci kısmı fıkha âid bir metn-i metîndir. Arab lisânıyla
yazılmışdır. Bu kısmın dîbâcesinde mü'ellif şöyle yazıyor:
قيرط نع لاداع فاصنلإاو لدعلاب اروهشم ىلعملاو بيقرلا نيحدقلاب لئاضفلا نم يتوأو ىلعلاب ىلاعت الله هصخ نم ناكو
520 هتلود الله مادأ اشاپ ىدلك داش جاحلا نيطلاسلاو كولملا ىبرم نيملأا كلملا نمايم ه ب ىنعأ فاستعلااو روجلا
518 "Pâdişâh" lafzını Amasya'ya ancak "Amasya Târîh"ini tenkîd için gitmiş olduğu zannı veren İsmâ'il Hakkı Bey
birâderimiz "Paşa" kırâ'at etmişdir. Hâlbuki kabrinde "Paşa", burada "Pâdişâh" yazılıdır.
519 İhsanı bol Allah’ın lütfuna muhtâc olan, Hanefi Mezhebinin izzeti olmakla nitelenen hükümdarların ve
sultanların terbiyecisi -Allah onu ve geçmişini affetsin- Hacı Şâdgeldi Paşa’nın eseridir. Allah onun
yardımcılarını ve idâresini aziz etsin. (Ed.)
520 Allah’ın kendisine mahsus yüce sıfatlar verdiği, en büyük faziletleri bahşettiği, adâletiyle meşhur, zulüm ve
adaletsizlik yoluna gitmeyen, idâresinde güvenilir, hükümdar ve sultanların terbiyecisi Hacı Şâdgeldi Paşa -
Allah idâresini dâim etsin- (Ed.)
731
433