Page 439 - 1-4_2
P. 439

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 3


                      Kadı Burhân ise galebe neş'esiyle Kazova'dan derhâl dönüp mutantan bir sûretde Tokat
               şehrine girmiş, Hacı Şâdgeldi ordusunun tamâmiyle târumâr olduğu işâ'âtından ürkmüş olan
               Emîr Şeyh Necîb, [122] istikbâl ederek hakîkat-i hâle vâkıf olana kadar Kadı Burhân'a mümâşât
               etmeye mecbûr olmuşdu.
                      Lâkin  Kadı  Burhân'ın  meydân-ı  muhârebeden  derhâl  dönüp  Tokat'a  gelmesi,  Hacı
               Şâdgeldi'nin  geride  bırakdığı  kuvâ-yı  külliyesiyle  temâs  etmekden  çekindiğini  pek  açık
               gösteriyor, kendisine mu'ârız olan beyleri kendi aleyhine teşcî' ediyordu.
                      Ez-cümle Seydî Hüsâm Bey, esîr olan beylerle Şeyh Necîb, Ahi Nevrûz, Ferîdûn, Nebî
               Beyler'in  başına  geçip  Kadı  Burhân'ın  gösterişlerine  ve  sözlerine  aslâ  aldanmamalarını  ve
               Amasya  beyi  Emîr  Ahmed  Bey'in  kuvvet  ve  satvetini  ihtâr  ederek  bunları  Kadı  Burhân'ın
               aleyhine ittifâka da'vet ediyor ve diyordu ki:
                      "Hacı Şâdgeldi, ihtiyâr bir zât idi. Vefât etdi. Allâh'a hamd olsun genç ve gürbüz bir
               oğul  bırakdı  ki  erliği,  yiğitliği  kendisinden  kat  kat  yüksekdir.  Ulus,  Kayseriyye,  Erzincân
               beyleriyle  Canitli  (Canikli)  Tâceddîn  Bey  ve  sâ'ir  uç  beyleri  ve  büyükleri  onunla  ittifâk
               etmelidirler". 527
                      Seydî  Hüsâm'ın  maksadı,  Hacı  Şâdgeldi'nin  vefâtında  esîr  olan  Bâbukşâhzâde  Alî
               Paşa'nın  niyâbeti  altında Eretnazâde Muhammed Bey'i  taht-ı  [123]  emârete iclâs etmek ve
               kendisi de vezîr olmakdı. Bu maksadın husûlü, bütün ümerâya nisbetle en kavî ve zî-nüfûz olan
               Amasya emîri Ahmed Bey'le ittifâka bağlı idi. Alî Paşa da emîr-i müşârün-ileyhin kayınpederi
               idi.
                      Seydî Hüsâm, bu maksada ermek için uzun zamânlara intizâr etmek lâzım geldiğini
               anladı. Daha kesdirme olarak bu maksada en büyük engel ve düşman olan Kadı Burhân'ın
               vücûdunu ortadan bir an evvel kaldırmak yolunu aradı.
                      Bunun için Kadı Burhân'ı dostâne bir sûretde Tokat'ın hâricinde bir bâga da'vet ve orada
               ifnâ edilmesini arkadaşlarına kabûl etdirdi. Bunlar, Kadı Burhân'ın Kılıç Arslan'a oynadığı
               oyunu Kadı Burhân'a tatbîk edeceklerdi.
                      Fakat Kadı Burhân'ın her tarafda hafiyyeleri vardı. Kendisine edilen da'vetden huylandı.
               Kılıç Arslan'a yapdığı fenâlık hâtırına geldi. Sonra da'vetin ledünniyâtına da vâkıf olduğu hâlde
               sezdirmedi.  İttifâk  eden  ümerâyı  birer  sûretle  taltîf  ederek  yek-diğerinden  ayırmak  yolunu
               tutdu.
                      Müttefik beylerden Bâbukşâhoğlu Alî Paşa'yı nezdine da'vet ve güzel sözlerle, büyük
               ihsânlarla taltîf ederek kendisini afv etdiğini, istediği zamân vatanına avdet edebileceğini beyân
               etdi. Alî Paşa Hacı Şâdgeldi'nin bütün muhallefâtını istedi. Kadı Burhân bilâ-tereddüd verdi.
                      Bu esnâda Tokat emîri hakîkat-i hâle vâkıf olup Kadı Burhân'a karşı [124] vaz'iyyet
               almış, müttefik beylerle tertîbâta başlamışdı. Müttefik beyler Kadı Burhân'ın za'fını anladıkları
               anda bir fırsatını bulup askerine bir baskın yapdılar. Kadı Burhân'ın askerini dağıdıp kendisini
               esîr etmeye ramak kalmışdı. Kadı Burhân tek başına kaçıp cânını kurtarabildi.
                      Kadı Burhân, bu baskından sonra ordusunu Tokat şehrinden kaldırıp hâricine çıkdı.
               Emîr  Şeyh  Necîb  de  kaleye  tahassün  edib  Kadı  Burhân'ı  şehre  yanaşdırmıyordu.  Kadı
               Burhân'ın kaleyi muhâsara ve tazyîk edecek ne kuvveti ne de âlât ve edevâtı yokdu.
                      Kadı  Burhân,  bi'z-zarûre  Tokat  önünden  de  kalkıp  Artukâbâd'a  gitdi.  Bir  tarafdan
               Sivas'a yazıp yeni asker istedi, diğer tarafdan Hâce Yâkût Bey'i Turhal'a Emîr Ahmed Bey
               nezdine elçi gönderdi.
                      Kadı  Burhân,  Emîr  Ahmed  Bey'i  pederinin  intikâmı  sevdâsından  vazgeçirmeye
               çalışıyor, Amasya vilâyetine kanâ'at ederek dönüp Amasya'ya gitmesini tavsiye ediyor, kendisi
               de Sivas'a gideceğini bildiriyordu.



               527   Bezm ü Rezm bunu şöyle ta'bîr ediyor: "Mî-goft ki egerçi Hacı Şâdgeldi ki merd-i pîr ü sâl-horde bûd vefât
                  yâft. Ahmedü lillâh püserî cüvân u cüvân-merd-i halef güzâşt ki be-şecâ'at u merdânegî ez'âf u âlâf est. Ve
                  ümerâ-yı Ulus ve Kayseriyye ve Erzincân ve Tâceddîn Cânitî vü dîger zu'amâ-yı etrâf bâ-û ittifâk dârend".
                                                           736
                                                           438
   434   435   436   437   438   439   440   441   442   443   444