Page 440 - 1-4_2
P. 440

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      Elçi Hâce Bey, Emîr Ahmed Bey'in eli değildi. Kadı Burhân'ın bu teklîfâtından acz ve
               recâsı anlaşıldı. Emîr Ahmed Bey'in sebât ve metânet göstermesi Kadı Burhân'ı kızdırdı. Yeni
               aldığı kuvvetle Emîr Ahmed Bey'in üzerine yürüdü.
                      Amasya emîri Ahmed Bey, Kadı Burhân'ı askeriyle karşıladı, şiddetle çarpışdı. Fakat
               her  iki  taraf  da  zâyi'âta  dûçâr  oldu.  Ne  Kadı  Burhân  galebe  edebildi  ne  de  Ahmed  Bey
               mağlûbâne döndü.
                      Lâkin Kadı Burhân, Ahmed Bey'e karşı kat'î bir galebe te'mîn [125] edemeyeceğini
               anladığından Hâce Bey'le mukaddemen yapdığı teklîfâtı tekrâr etdi. Ahmed Bey bunun üzerine
               Turhal'dan dönüp Çengel mevki'ine kadar gelmişdi.
                      Burada mukaddemen Emîr Fahreddîn Ahmed Bey'in taleb etdiği Kastamonu kuvve-i
               imdâdiyyesi İsfendiyâr Bey'in idâresinde olarak henüz gelebilmiş olduğu görüldü. İsfendiyâr
               Bey,  Emîr  Ahmed  Bey'in  kayınbirâderi  oluyordu.  Yüksekten  atıp  tutarak  Ahmed  Bey'i
               döndürdü.
                      Emîr  Ahmed  Bey,  kendi  askerini  güzelce  tertîb  ederek  İsfendiyâr  Bey'in  askeriyle
               Çengel  mevki'inden  geri  döndü.  Komenât  üzerinden  Turhal'a  geldi.  Kadı  Burhân'ın
               mağlûbiyetini özleyen Seydî Hüsâm, bu haberi derhâl Kadı Burhân'a yetişdirdi.
                      Kadı Burhân, bu haber üzerine dönüp Kazova'ya geldi. Ahmed Bey'in Turhal'a geldiğini
               duyunca Turhal üzerine yürüdü. Turhal civârında iki asker bir daha çarpışdı. Lâkin İsfendiyâr
               Bey, âdetâ bir seyirci şeklinde durdu. Pek nâdir olarak harbe iştirâk ediyordu. Harb yapan
               Amasya askeriydi.
                      Ahmed  Bey,  İsfendiyâr  Bey'in  kuvve-i  imdâdiyyesinden  bir  hayır  ve  menfa'at
               olamayacağını cezm etmiş, Kadı Burhân da oldukça zedelenmiş, harbe devâmdan bir fâ'ide
               olmadığını anlamışdı.
                      Bunun üzerine her iki taraf da sâniyen uzlaşdı. Ahmed Bey, İsfendiyâr Bey'le beraber
               dönüp Amasya'ya geldi. Kadı Burhân da Zile'ye [126] gidip on gün kaldı. Sonra buradan da
               kalkıp Sivas'a gitdi.
                      Çünkü  Kadı  Burhân,  meşâhîr-i  ümerâdan  Kutlu  Beyzâde  Ahmed  Bey'in 528   havâlî-i
               Sivas'ı  vurup  yağmâ  ve  Sivas'ı  tehdîd  etdiğine  dâ'ir  feryâd-nâmeler  almışdı.  Harbe  devâm
               edemediğinin bir sebebi de bu idi.
                      Amasya emîri Fahreddîn Ahmed Bey, 783 senesi evâhirinde Amasya'ya emîrâne girdi.
               İsfendiyâr Bey'i Kızlar Sarâyı'na indirdi. Askerini de lâzım gelen yerlere yerleşdirdi. Harbin
               açdığı yaraları sarmağa çalışdı.
                      Bu muhârebede Kadı Burhân, Amasya emâretinden hiçbir şey kazanamadı. Ancak Hacı
               Şâdgeldi Paşa'nın katlinden istiklâl kazandı. Fakat Amasya emâretinin zâyi'âtı mühimdi. Hacı
               Şâdgeldi  Paşa'nın  zayâ'ı,  zâyi'âtın  en  büyügü  idi.  Sonra  Sinop  vilâyeti,  Ahmed  Bey'in
               kayınpederi  Bâyezîd  Bey'in  idâresine  geçdi.  Canik  ve  Samsun  emîri  Tâceddîn  Bey,  kendi
               başına hareket etmeye başladı.
                      Fazla olarak İsfendiyâr Bey, Amasya'da yerleşip oturmakda idi. Bunun tûl-i ikâmeti
               Bâyezîd  Bey'in  Amasya  ve  mülhakâtını  istîlâ  edeceğini  ihsâs  ediyordu.  Osmâncık  emîri
               Beyleroğlu Mahmûd Bey Amasya emâretini tanımıyor, Bâyezîd Bey'e itâ'at ediyordu.
                      Emîr  Ahmed  Bey,  bir  tarafdan  Kadı  Burhân'ın  diğer  tarafdan  Canik  beyi  Tâceddîn
               Bey'in  tecâvüzât  ve  desâyisinden  bîzâr  olmuşdu.  Kadı  Burhân'ın  [127]  teşvîkâtına  kapılan
               Cavunkar (Çonkar) Oğulları'nın dâhilde gâret-gerâne ve eşkıyâ-vârî hareketleri emâreti daha
               ziyâde dûçâr-ı za'f ediyordu.
                      Ahmed Bey, âkil ve dûr-bîn bir zât idi. Pederinin vezîri olan Torumtayzâde Sirâceddîn
               Muhammed Çelebi, harbden mecrûhan gelmişdi. Onu makâm-ı vezâretde ibkâ etdi. Amasya
               ümerâsının en ihtiyârı olan Halifetzâde Alâ'eddîn Alî Bey'i kendisine müşteşâr ve mu'în ittihâz
               etdi.


               528   Bu Ahmed Bey, Akkoyunlu Kabîlesi re'îsi olan Ahmed Bey'dir.
                                                           737
                                                           439
   435   436   437   438   439   440   441   442   443   444   445