Page 438 - 1-4_2
P. 438

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               oldukları  vilâyetlere  münhasırdı.  Kayseriyye  emîri  Eretnazâde  Ca'fer  Bey,  yalnız  emâret
               unvânına kâni', kendi zevkiyle meşguldü. Vilâyeti idâre eden Ömer Beyzâde Cüneyd Bey'di. 526
                      Cüneyd Bey, Kadı Burhân'ın adüvv-i ekberi, Amasya emîri Ahmed Bey'in muhibb-i
               hâlisi idi. Kastamonu hâkimi Bâyezîd Bey, Ahmed Bey'in hem kayınpederi hem de müttefiki
               idi. Melik Ahmed ve Tâceddîn Beyler öteden beri Amasya emâretinin nüfûzuna münkâd idiler.
               Tokat emîri Şeyh Necîb Bey zâten Hacı Şâdgeldi Paşa tarafından nasb edilmişdi.
                      Kadı Burhâneddîn, kendisine en ziyâde mu'ârız bildiği ve son derece hased etdiği Hacı
               Şâdgeldi Paşa'yı yalnız bulup öldürmekle cihângîr olmuş gibi sevincinden bir yere sığmaz, ne
               yapdığını  bilmez  olmuş,  her  tarafa  zafer-nâmeler  dağıtmış,  kendisine  "Sultân"  unvânını
               vermişdi.
                      Hacı  Şâdgeldi  Paşa  gibi  fâzıl,  âdil  bir  emîr-i  nâdirü'l-vücûdu  katl  etdikden  sonra
               kadir-şinâslık  gösterip  cesedine  olsun  hürmet  göstereceği  yerde  Paşa'nın  başını  kesdirip
               Sivas'a,  ba'dehû  Erzincân'a  [120]  gönderdi.  Paşa'nın  cesedini  elinden  geldiği  kadar  tahkîr
               etdirdi.
                      Kadı Burhân, iki türlü şeytanet yapdı. Her ikisinden de umduğu kadar - velev muvakkat
               olsun - semerât-ı nâfi'a görmüşdü: Birincisi Hacı Şâdgeldi Paşa'nın maktûl olduğu bir fırka-i
               askeriyyeye galebesini, Hacı Paşa'nın bütün ordusunu târumâr ederek galebe-i kâmile şeklinde
               gösterdi ve her tarafa yaydı.
                      Bundan  maksadı  Tokat  emîri  Şeyh  Necîb  Bey'i  istîmâna  mecbûr  edib  bütün  Tokat
               vilâyetini harb etmeksizin ele geçirmek, Karahisâr-ı Şarkî ve Erzincân emîrleri olan Melik
               Ahmed  ve  Tayerten  Beyler'i  kendisine  cezb  etmekdi.  Hacı  Şâdgeldi  Paşa'nın  kesik  başını
               Erzincân'a göndermesi de bu fikre mebnî idi.
                      İkincisi  Amasya'da  harb  tarafdârı  olmayan  ulemâ  ve  ümerâya  hitâben  açıkdan
               teşekkür-nâme  yazıp  Amasya  emîrinin  eline  geçecek  bir  sûretde  onlara  göndermiş,  bu
               müzevver mektûb da Devâtdâr Ahmed Bey'in eline geçmişdi. Bundan maksadı da Amasya
               erkânıyla emîri arasına tohm-ı fesâd ekip emîri vehme, erkânı da müşkil mevki'e düşürmek,
               harb  tarafdârı  olmayan  ricâli  Amasya'dan  firâra  mecbûr  etmek,  yâhud  birbirine  düşürüp
               münâza'ât-ı dâhiliyye îkâ' ederek Amasya'yı istîlâ etmekdi.
                      Kadı Burhân'ın emîr ve tensîbi üzerine yazılan Bezm ü Rezm'inde biri gâyet açık, diğeri
               kapalı bir sûretde bu iki desîse ve şeytanet görülüp sezilmekde ve âsârını göstermekdedir.
                      Bu  müzevver  mektûb  üzerine  Kazasker  Cemâleddîn  Muhammed  Aksarâyî,  [121]
               fuzalâdan İzzeddîn Hasan Çelebi Konya'ya; müftü İzzeddîn Muhammed, Kadı Mü'eyyideddîn
               Muhammed Çelebiler Hicâz'a;  kibâr-ı  fuzalâdan Celâleddîn  Muhammed bin  Resûl  Mısır'a;
               Aksarâyîzâde  Alâ'eddîn  Alî,  Merzifônî  Cemâleddîn  Saferşâh  Çelebiler'le  ümerâdan
               Yazarlızâde Cemâleddîn Fîrûz Bey Bursa'ya gitmişlerdir.
                      Hâlbuki  bunların  hiçbiri  de  ne  Kadı  Burhân'ın  tarafdârı  olmuş,  ne  de  onunla
               münâsebetde bulunmuş değillerdi. Fakat derdlerini anlatamayacaklardı. Ya başları kesilecek
               yâhud fenâ hâlde menkûb olacaklardı. Bundan dolayı firâra mecbûr olmuşlardı.
                      Bunların firârı üzerine kibâr-ı fuzalâdan Mevlânâ Cemâleddîn Yûsuf bin Ahî Hüseyin
               en-Nigîdî kazasker, Mevlânâ İmâdeddîn Yûsuf bin Halîl el-Malatî Amasya kadısı, Mevlânâ
               Sa'îdeddîn  Mevhûb  bin  ez-Ziyârî  makâm-ı  fetvâda  kâ'im  oldu.  Kibâr-ı  müderrisînden
               Fahreddîn Osmân et-Türkmânî kadıya niyâbet ediyordu.
                      Turhal'da oturup Kadı Burhân'ın ahvâlini tarassud eden Emîr Fahreddîn Ahmed Bey ve
               erkân-ı hükûmeti, Kadı Burhân ile kat'î bir muhârebe etmeye azm etmişlerdi. Ancak bir fırsat
               zamânını  kolluyorlardı.  Esîr  edilen  Alî  Paşa  ve  Pîr  Alî  Bey'le  muhâbere  edecek  vesâ'iti
               bulmuşlar, onlara lâzım gelen ta'lîmâtı veriyorlardı.




               526   Cüneyd Bey, ba'zı karâ'in-i târîhiyyeden Hakala emîri Sevündük Begzâde Ömer Bey'in mahdûmu olduğu zann
                  olunur. Ömer Bey de Kayseriyye vâlîsi olmuşdu.
                                                           735
                                                           437
   433   434   435   436   437   438   439   440   441   442   443