Page 482 - 1-4_2
P. 482

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      889  senesi  muharreminde  Hızır  Paşa  pek  yaşlı  olduğu  hâlde  vefât  etdiği  gün  oğlu
               Mehmed Paşa İstanbul'dan geldi. Bu esnâda Amasya'da Gümüşlüoğlu Pîr Hayreddîn Hızır,
               Cemâloğlu Cemâleddîn Mehmed, Karamânî Habîb Çelebiler "Üç Kutub" diye yâd olunurdu.
                      890 senesinde Hacı Sinânoğlu Abdullah Paşa'nın Sofular Mahallesi'nde câmi ve dâru'l-
               hadîsi,  Büyük  Kapıağası  Hüseyin  Ağa  ve  Küçük  Kapıağası  Ayas  Ağalar'ın  Şamlılar
               Mahallesi'nde medreseleri ve Ayas Ağa'nın câmii ve Mehmed Paşa câmi ve medresesi hitâma
               erip Amasya şenlendi.
                      Yine bu sene Sultân Bâyezîd Hazret-i Pîr İlyâs'ın türbesi evkâfını tanzîm edib tevliyetini
               pîr-i müşârün-ileyhin ahfâdından Pîr Hayreddîn Hızır Çelebi'ye ve evlâdına verdi. 891 senesi
               zilhiccesinin on birinci günü Pîr Hayreddîn Hızır Çelebi vefâtıyla ceddi türbesine defn edildi.
               Yerine Kadızâde Pîr Celâleddîn Abdurrahmân Hüsâmî Çelebi kâ'im oldu.
                      Büyük  Ağa  demekle  meşhûr  olan  Hüseyin  Ağa  medresesine  Amasya  ulemâsından
               Ustaoğlu Tâceddîn İbrâhim Efendi ilk müderris olduğu gibi Küçük Ağa demekle meşhûr olan
               Ayas Ağa Medresesi'ne de Horasânlıoğlu es-Seyyid Tâceddîn İbrâhim Efendi müderris oldu.
                      891 senesinde Sultân Bâyezîd'in Amasya'da yapdırdığı câmi', medrese, mekteb, imâret
               ve tabhânesi hitâm buldu. Medreseye Amasya müftüsü [237] Cemâloğlu Alâ'eddîn Alî Çelebi
               ilk müderris, câmi-i şerîfe kibâr-ı ulemâdan Muhyiddîn Mehmed Çelebi ilk vâ'iz ve kürsî şeyhi
               oldu.
                      Bu sene a'yân-ı kudâtdan Muslihzâde Mahmûd Çelebi bin Abdurrahmân Paşa Çelebi
               evâ'il-i zilhiccede ve akrabâsından Muslihzâde Nûreddîn Hamza Çelebi de 892 zilhiccesinde
               vefât etdiler. Amasya muhâfızı Lala Mehmed Paşa Mısır harbine me'mûr olup gitdi. Yerine
               Kemâl Paşazâde Süleyman Bey vekâlet etdi.
                      892 senesinde Amasya kadısı kibâr-ı fuzalâdan Abdurrahmân Çelebi bin Yûsuf Çelebi
               vefât  edib  yerine  kadı-i  esbak  Muslihzâde  Şemseddîn  Mehmed  Çelebi  kadı  oldu.  Yine
               Muslihzâdeler'den kazasker Molla Vildân Çelebi 893 rebî'ulevvelinde İstanbul'da vefât etdi.
               Vezîr Mehmed Paşa harbden geldi.
                      Şehzâde  Sultân  Ahmed'in  mu'allim-i  fâzılı  Halifetoğulları'ndan  Hatîb  Kıvâmeddîn
               Kâsım  Efendi  894  senesi  ramazânında  vefât  edib  yerine  Birgilizâde  Musliheddîn  Mustafa
               Efendi mu'allim-i sultânî olarak İstanbul'dan geldi.
                      Sultân  Bâyezîd-i  Sânî  Amasya  hayrâtına  vakf  eylediği  kurâ  ve  mezâri'-i  cesîmesi
               mütevelliliğine ilk def'a Amasya ulemâsından müftî-i sâbık Abdî Çelebi ta'yîn edilmişdi. 895
               senesinde muhâsebesini görüp tevliyetde kaldı.
                      896  senesinde  Sultân  Ahmed'in  şehzâdeleri  Murâd,  Alâ'eddîn  Çelebiler'e  mu'azzam
               sünnet düğünü tertîb edilmişdi. Ulemâ ve a'yân arasında [238] zuhûr eden tasaddur dâ'iyesi
               büyükçe bir vak'aya sebebiyyet verdi.
                      Vak'a, mu'allim-i  sultânî olan genç Birgilioğlu Mustafa Efendi'nin kibâr-ı  ulemâ ve
               ümerâya tasaddur etmesinden çıkdı. O zamân üstâzü'l-küll sayılan Mevlânâ Abdî-i Amâsî'ye
               tarafdâr olan zevât, hâssaten müftü Cemâloğlu Alî Çelebi şiddetle i'tirâz ederek çekilip gitdi.
               Fetvâdan isti'fâ etdi. Meclis dağıldı. Sultân Ahmed, bundan fevkalâde müte'essir oldu.
                      Mu'allim-i sultânî Birgilizâde azl edilerek İstanbul'a i'zâm edildi. Amasya fuzalâsından
               Pîr İmâm Mezîdoğlu Şerefeddîn Ya'kûb Çelebi mu'allim-i sultânî oldu. Müftü yerine Bursa'dan
               Amasyalı Horasanlıoğlu es-Seyyid Abdullah Efendi geldi. Kibâr-ı ulemâdan Atabey Medresesi
               müderrisi  Tokatlı  Ahi  Yûsuf  Efendi  bin  Cüneyd  İstanbul'a  gitdi.  Tokatlıoğlu  Muhyiddîn
               Mehmed Efendi bin Yûsuf Çelebi Amasya nâibi oldu.
                      Bu tasaddur dâ'iyesi yalnız ulemâya münhasır kalmadı,  şehzâdelerin ma'iyyetleriyle
               ümerâ kısmında daha şedîd oldu. Büyük Hüseyin Ağa'ya karşı duran ağalar, Kemâl Paşazâde
               Süleyman Bey'e karşı ağır söyleyenler vardı. Beyler ve ağalar arasında arbedeler oldu. Birçok
               kimsenin canı yandı. Birkaç kimsenin hânumânı söndü.
                      Bundan dolayı Hüseyin Ağa, İstanbul'a celb edildi. Süleyman Bey, ikinci def'a Tokat
               sancağı beyi olarak gitdi. Yerine Nişâncı Tâcî Bey demekle meşhûr olan Tâceddîn Paşa geçdi.

                                                           779
                                                           481
   477   478   479   480   481   482   483   484   485   486   487