Page 493 - 1-4_2
P. 493
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 3
İKİNCİ DEVRE
Osmanlı hükûmetinde Amasya târîhinin ikinci devresi 918 senesinden [266] başlayıp
1011 târîhine kadar doksan üç yıl devâm eder. Bu devreyi açan, Amasya'nın eski hânedânı olan
Sunkur Oğulları'ndan Yahşî Beyzâde Ahmed Paşa'dır.
Çünkü Amasya'dan bi'z-zarûre hârice çıkan Sultân Ahmed şehzâdesi Murâd Bey,
Amasya ahvâlini pederine yazıp istimdâd etmişdi. Yahşî Beyzâde Ahmed Paşa, vatanını
tasallut-ı eşkıyâdan kurtarmak için Amasya'dan çıkan askerin başına geçdi.
Amasya ümerâsından Burâk Beyzâde Hüseyin, Hacı Beyzâde Mehmed, Yörgüç
Paşazâde Enîs, Mehmed Paşazâde Mahmûd, Îsâ Beyzâde Hasan Beyler, Ahmed Paşa'nın
etrâfında birleşdiler. Fedâkârâne çalışdılar.
Samsun sancağı beyi Yörgüç Paşazâde Mehmed Bey, sancağı askeriyle Ahmed Paşa'nın
ordugâhına gelip iltihâk etdi. Lâdik beylerinden Yeni Beyzâde Dâvud, Köprü beylerinden
Taşanzâde Şâhin, Merzifon beylerinden Umur Beyzâde Osmân Beyler de ma'iyyet-i
askeriyyeleriyle geldiler.
Ahmed Paşa, Zünnûn Şâh ile avenesinin ahvâlini ta'kîb ediyordu. Yağmâdan lezzet alan
Zünnûn avenesi takım takım Amasya'dan hârice çıkıp köyleri yağmâ için dağılıyorlardı.
Zünnûn Şâh denilen serserî bunların yağmâ etdikleri eşyânın taksîmâtıyla meşgûldü.
918 senesi saferinin yedinci günü İstanbul'da Yavuz Sultân Selîm Hân tahta çıkdı.
Bütün erkân-ı devlet ve yeniçeri kendisine bey'at etdi. Birâderi Sultân Ahmed, gerek bunu ve
gerek Amasya ahvâlini [267] duyduğu anda fevkalâde müte'essir oldu. İkinci şehzâdesi
Alâ'eddîn Bey'i Bursa'ya vâlî bırakıp ordusuyla Amasya'ya döndü.
Yahşî Beyzâde Ahmed Paşa, her tarafa dağılan Zünnûnlular'ı tahkîk ederek
ma'iyyetinde olan beylere takım takım asker terfîk edib ta'kîbe koyuldu. Köylüler de kendilerini
müdâfa'a için bunlarla beraber oldu. Lâkin yağmâlara iştirâk etmek için Zünnûnlular'a pek çok
serserîler iltihâk ederek onların her takımı kesâfet peydâ etmişdi.
Bunun için Ahmed Paşa ve ma'iyyetindeki beyler hayli uğraşdılar. Pek çok müşkilâta
düşdüler. Bununla beraber Zünnûnlular'ı her tarafda tepelediler. Ahmed Paşa, Zünnûn'u
Amasya'da basdırmak için bir tarafdan etrâfa dağılan Zünnûnlular'ı gönderdiği müfrezeleriyle
meşgûl etdi. Diğer tarafdan toplu bir kuvvetle Amasya üzerine yürüyordu.
Zünnûn Şâh, âkıbetin fenâ olduğunu anlayıp etrâfa dağılan avenesini cem' etmeğe
çalışdı. İmkânını göremedi. Sonra Şâh Kulu'dan ve Mecidözü havâlîsinde olan şî'adan
istimdâda mecbûr oldu. Onlar da fevkalâde meşgûldü. Ne yapacağını şaşırmışdı.
Ahmed Paşa, Zünnûn'un bu ahvâlini anladığı anda ansızın Amasya'yı sardı. Kanlı bir
muhârebeden sonra rebî'ulevvelin gurresinde gâlibâne Amasya'ya girdi. Bütün Zünnûnlular'ı
kılıçdan geçirdi. Amasya'yı eşkıyâ tasallutundan yine Amasyalı kurtardı. Zünnûn Şâh pek az
kalan avenesiyle kaçabildi. [268]
Bu esnâda Yavuz Sultân Selîm tarafından Amasya beylerbeyiliğine ta'yîn edilen
Mustafa Paşa bir kuvve-i kâfiye ile gelip erişdi. Ahmed Paşa ve beyler derhâl mutâva'at edib
Amasya ve kalesini teslîm etdiler. Şehzâde Murâd Bey, can korkusuyla pederinin yanına kaçıp
gitdi.
Mustafa Paşa
Sadr-ı esbak Dâvud Paşa'nın oğludur. Sultân Selîm'e küçüklüğünde intisâb etmiş,
i'timâdını kazanmışdı. 918 senesi saferinin onunda Amasya'ya beylerbeyi oldu.
Rebî'ulevvelinin üçüncü günü Amasya'ya geldi. Yörgüç Paşazâde Mustafa Bey Amasya
alaybeyisi oldu.
Sultân Ahmed, Ankara'ya vusûlünde ibtidâ Konya'ya gidip Anadolu'yu istîlâ ederek
i'lân-ı saltanat etmesini kurdu. Konya'ya doğru yürüdü. Fakat kendisini ta'kîbe me'mûr olan
Malkoçoğlu Tor Ali Bey'in şiddetle hücûmunu görünce bunun mümkün olmadığını anladı.
Amasya'ya döndü.
790
492

