Page 504 - 1-4_2
P. 504

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               ulemâsından Bâyezîd Efendi [297] müftü ve müderris-i Sultâniyye oldu. Velî Bey de diğer
               livâya nasb edildiğinden İbrâhim Bey Amasya sancağı emâretine ta'yîn edildi.

                      İbrâhim Bey
                      İshâk  Paşazâde  Şâdî  Paşa'nın  mahdûmudur.  Bursa  beyi  iken  937  senesi  muharremi
               sonlarında  Amasya  beyi  oldu.  Fakat  Rûmeli  muhârebâtına  me'mûr  olduğundan  Amasya
               alaybeyi Kadızâde Seydî Ahmed Bey vekîl olup Amasya'yı eşkıyâdan korudu.
                      937 senesinde meşâhîr-i etkıyâdan ve Halvetiyye meşâyihinden Sonusalı Hüsâmeddîn
               Efendi  vefât  edib  Okmeydânı'nda  Hızır  Paşa  Mahallesi'ne  giden  yolun  sağında  kabr-i
               mahsûsuna defn edildi. İbrâhim Bey'in temâdî eden gaybûbetine ve sancağın ehemmiyetine
               binâ'en Seydî Ahmed Bey mîrlivâ oldu.

                      Seydî Ahmed Bey
                      Esbak Amasya kadısı Muslihzâde Abdurrahmân Efendi'nin mahdûmu olup "Kadızâde"
               demekle  meşhûrdur.  Mehmed  ve  Mahmûd  Paşalar'ın  küçük  kardaşıdır.  Amasya  sancağı
               alaybeyisi ve muhâfız vekîli iken 937 senesi şa'bânında Amasya beyi oldu.
                      Çünkü Amasya havâlîsinde eksik olmayan eşkıyâyı ta'kîb ederek [298] Zünnûnoğlu
               Halîl  Bey'i  yalnız  başına  ma'iyyetindeki  kuvve-i  mevcûdesiyle  istîsâl  etmeğe  muvaffak
               olduğuna mükâfâten mîrlivâ olmuşdu. Halîl Bey, pek azılı bir şakî idi. Bunun istîsâli oldukça
               bir vak'a-i mühimme olmuşdu.
                      938 senesinde Seydî Bey Irâk harbine me'mûr olarak gitdi. Bundan cür'et alan ihtilâl
               erbâbı Amasya etrâfında yine baş kaldırmağa başladı. Bu esnâda zuhûr eden hâdiseler üzerine
               eşkıyâ harbinde büyük yararlığı görülen Niğbolu beyi Mehmed Bey, Amasya sancağı beyliğine
               ta'yîn edildi.

                      Mehmed Bey
                      Kedağralı zu'amâdan Hasan Bey'in oğludur. "Deli Pervâne" demekle meşhûrdur. Eşkıyâ
               harbinde  şöhret  almış  ümerâdan  olmakla  939  senesi  rebî'ulâhirinde  Amasya  beyi  olarak
               Rûmeli'nden geldi. Amasya müftüsü "Nakîzî" demekle meşhûr Bâyezîd Efendi azl edilip yerine
               Ümmü Veledzâde Abdulazîz Efendi geldi.
                      Vezîr-i a'zam İbrâhim Paşa, Anadolu kuvâ-yı umûmiyyesini alıp Irâk'a gitmişdi. Şî'a
               gürûhu bundan cür'et aldı. Zâten mîrlivâ Mehmed Bey'e hasm-ı bî-amân olan şî'a, hâricde lâzım
               gelen tertîbâtı aldıkdan sonra 940 zilhiccesinde sabâha karşı ansızın Amasya'yı basdılar.
                      Ben öyle sanıyorum ki Sultân Ahmed'in şehzâdesi Sultân Murâd, [299] son bir hareket
               olmak üzere Amasya'yı bizzât basdı. Amasya'nın bütün mevâki'-i müstahkemesini elde etdi.
               Mîrlivâ Mehmed Bey'in hânesini muhâsara edib onu teslîme mecbûr etdi. Mehmed Bey, kemâl-
               i şecâ'atle eşkıyâya karşı kendisini müdâfa'a ederek şehîd oldu.
                      Eşkıyâ  yâhud  Sultân  Murâd'ın  avenesi  kendilerine  mu'ârız  olanları  ifnâ,  mallarını
               yağmâ ederek hayli hasârât yapdılar. Amasya kalesini elde etmeğe pek ziyâde çalışdılar.
                      Kale  dizdârı  Mehmed  Ağa,  sipâhî  kethüdâ  yeri  Rûmiyyeli  Hüseyin  Ağa,  meşâhîr-i
               zu'amâdan "Cebecioğlu" demekle meşhûr Hasan Bey bin Devlethân Bey şiddetle mukâbele
               etdiler.  Kedağra  voyvodası  çavuşân-ı  dergâh-ı  âlîden  Abdulganîoğlu  Mehmed  Ağa  bütün
               kuvvetiyle Amasya'ya koşup geldi.
                      Bunlar dilîrâne çalışdılar. Eşkıyâdan haylisini kılıçdan geçirdiler. Bakiyyesini de firâra
               mecbûr ederek Amasya'yı kurtardılar. Gâlibâ Sultân Murâd, bu hengâme esnâsında maktûl
               olmalıdır ki eşkıyâdan bir daha eser zuhûr etmedi. Amasya muhâfazasına da Ankara beylerbeyi
               Velî Paşa ta'yîn edildi.
                      Benim anlayışıma göre "933 ihtilâli" müdâfa'a-i hukûk için tertîb edilmiş bir vak'a-i
               mühimmedir.  Bunu  doğuran  sebeblerin  başlıcası  Osmanlı  devletinin  Türkler'e  karşı  aldığı
               vaz'iyyetdir, denilebilir.

                                                           801
                                                           503
   499   500   501   502   503   504   505   506   507   508   509