Page 507 - 1-4_2
P. 507

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 3


               A'yânzâdeler'den Hacı  Beyzâde Edâyî  Bey, zümre-i  küttâbdan  Zamânî Mahmûd  Çelebi ve
               Emânî Mehmed Çelebi musâhibleriydi.
                      Bunlar meşâhîr-i şu'arâdan idiler. Bunlardan başka şehzâdenin dîvân kaleminde Gonca
               Keyvân, Gül Mehmed, Çiğdem Alî, Lâle-i zâr Hasan, Sünbül Ahmed, Zanbak Bâlî Beyler gibi
               âfetler de vardı. Bunların her biri nâmûs ve iffet, ilim ve edeb erbâbından idiler.
                      Bu  zamânın  en  değerli  ulemâsından  Koca  Hüsâmeddîn  Hüseyin,  Molla  Bahşîzâde
               Kemâleddîn İbrâhim, Köprücükzâde Sinâneddîn Yûsuf, Hakalalı Seyyid Muhyiddîn Mehmed,
               müfessir  Şemseddîn  Ahmed,  Küçük  Muhyiddîn  Mehmed,  Cum'a  ve  Ca'fer  Efendiler,
               şehzâdenin  en  ziyâde  muhabbet  [306]  ve  sohbetlerinden  istifâde  etdiği  zevât  idi.  Küçük
               Muhyiddîn Efendi "Memik Çelebi" demekle meşhûr idi.
                      Kibâr-ı meşâyihden "Molla Şeyh" demekle meşhûr Şücâ'eddîn  İlyâs Efendi, "Îcâdî"
               demekle  meşhûr  İmâmzâde  Hayreddîn  Hızır  Efendi,  "Yamak  Şeyh"  demekle  meşhûr
               Muhyiddîn Mehmed Efendi, şehzâdenin pek ziyâde hürmet etdiği zevât idiler.
                      951 senesinde Kemâleddîn İbrâhim Efendi, şehzâdenin isrâfâtına ta'rîz eden "Masârif-i
               Beytü'l-Mâl"  adlı  eserini  müşârün-ileyhin  nâmına  te'lîf  ve  takdîm  etdiği  zamân  iltifât  ve
               mükâfâta nâ'il olmuşdu.
                      952 senesinde meşâhîr-i fuzalâdan Amasya müftüsü Sinan Efendi vefât etdi. Yerine
               İstanbul'da Sahn-ı  Semâniyye müderrislerinden  Akşehirli  Sa'dî  Efendi  Amasya müftüsü  ve
               Sultâniyye müderrisi olarak geldi.
                      953 senesinde mu'allim-i şehzâde Merzifônî Hayreddîn Hızır Efendi vefât etdi. Yerine
               İstanbul'dan  Gelibolulu  Surûrî  Mustafa  Efendi  geldi.  Ümerâ-yı  livâdan  Sun'ullâh  Bey,
               şehzâdeye lala olup gelmişdi. Kezâlik Selâmzâde diğer Muhyiddîn Mehmed Efendi Amasya
               kadısı oldu.
                      954 senesinde Amasya muhâfızı ve şehzâdenin müdebbir-i umûru Velî Paşa vefât edib
               yerine Manîsâlı Ca'fer Paşa Amasya muhâfızı olarak İstanbul'dan geldi. Şehzâdenin vezâreti
               makâmına kâ'im oldu.
                      954 senesi şa'bânında Amasyalı "Muhaşşî Sinan Efendi" demekle meşhûr olan Şeyh
               Hüsâmeddîn  Efendizâde  Sinâneddîn  Yûsuf  Efendi,  [307]  İstanbul  kadılığından  Anadolu
               kazaskeri oldu. Bu sene diğer Amasyalı Seydî Alî Efendizâde Abdurrahmân Efendi Edirne
               kadısı olmuşdu.
                      955 senesi rebî'ulevvelinde Sultân Süleyman Îrân harbine giderken Sivas'a gelmişdi.
               Amasya vâlîsi olan şehzâdesi Sultân Mustafa pederini ziyâret için Amasya'dan kalkıp Sivas'a
               gitdi. Rebî'ulâhirde pederinin müsâ'adesiyle Amasya'ya avdet etdi.
                      Sene-i mezbûre cumadelûlâsında her şeye i'tirâz eden Amasya müftüsü Sa'dî Efendi azl
               edilip Sahn müderrislerinden "Molla Cürcân" demekle meşhûr Muhyiddîn Mehmed Efendi
               Amasya müftüsü ve Sultâniyye müderrisi oldu. Müte'âkiben Amasya kadısı da gidip yerine
               şu'arâdan Manîsâlı Senâyî Mehmed Efendi Amasya kadısı olarak geldi.
                      956 senesinde Îrân'ın tahrîkâtıyla Gürcüler Erzurûm'a hücûm ederek beylerbeyi Mûsâ
               Paşa'yı şehîd etmişlerdi. Sultân Mustafa bundan fevkalâde müte'essir oldu. Gürcüler'i te'dîb için
               sadr-ı a'zam Arnavut Rüstem Paşa'ya arz-ı keyfiyyetle istîzân etdi. Fakat is'âf edilemedi.
                      Bu  sene  Sivas  beylerbeyi  Baltacı  Mehmed  Paşa  Bağdâd  muhâfazasına  me'mûr
               olduğundan yerine Amasyalı Yahşî Beyzâde Ahmed Paşa Sivas beylerbeyi olarak Amasya'ya
               geldi. Şehzâde Sultân Mustafa'ya misâfir olup birkaç gün sonra Sivas'a gitdi.
                      957 senesinde Îrân eşkıyâsı yine hudûdu tecâvüz ederek kasabât ve kurâyı yağmâ ve
               halkı son derece iz'âc etmişlerdi. Şehzâde Mustafa, [308] bunları da tafsîlâtıyla Rüstem Paşa'ya
               yazdı. İmdâd edilmesini ricâ ve istîzân etdi. Buna da bir cevâb alamadı. Bu sene Amasyalı
               İbrâhim Efendizâde Alâ'eddîn Alî Efendi Amasya kadısı oldu.
                      958  muharreminde  Îrânîler  ikmâl-i  mâtem  için  Kerbelâ  vak'asını  hudûd  üzerindeki
               köylerde, kasabalarda icrâ etdiler. Şehzâde Sultân Mustafa, bundan fevkalâde bî-huzûr olup



                                                           804
                                                           506
   502   503   504   505   506   507   508   509   510   511   512