Page 505 - 1-4_2
P. 505
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 3
Çünkü Makbûl İbrâhim Paşa denilen Fireng İbrâhim Paşa, mesned-i sadârete geldiği
günden i'tibâren Türkler'e karşı bir vaz'iyyet almış, Türkler'in yüzüne vezâret kapısını
kapamışdı.
Solakzâde Târîhi'nde diyor ki: "Türkmenlerin ellerinden tımârları [300] alınmış,
dirlikleri çalınmış, diğerlerine verilmişdi. Bunlar emr-i ma'âşdan âciz kaldıklarından eşkıyâ
rü'esâsına arz-ı inkıyâd etmişlerdir".
Bu telhîs edilen ifâde anlatıyor ki Türkler'den alınan tımârlar, çalınan dirlikler gayr-i
Türkler'e verilmiş olduğundan ihtilâl çıkdı. Türkler kendi dirliklerini, varlıklarını müdâfa'aya
kalkışdı. Yine Solakzâde anlatıyor ki, Türkler'in bu hakları verildiği gün ihtilâl basdırıldı.
İster şî'a başları olsun, ister Sultân Murâd olsun hukûkunu müdâfa'a edecek bir kuvvet
ve istinâd-gâh arayan Türkleri kendilerine celb ederek kıyâm etmişler, demek olur. Türkler'in
hukûku teslîm edildiği anda şî'a başları uçdu. Nüfûzları zâ'il oldu.
Velî Paşa
Amasya ümerâsından Hacı Nevrûz Beyzâde İlyâs Bey'in oğludur. Buna "Hacı Beyzâde"
denirdi. 941 senesi muharreminde Amasya mutasarrıfı olarak Ankara'dan geldi. Vak'ayı
tahkîke me'mûr oldu. Sivas vâlîliğine de vüzerâdan Amasyalı Mehmed Paşa ta'yîn edildi.
Bu vak'a-i hâ'ilede Amasya kadısı Mü'eyyedzâde Abdulhay Efendi, Amasya müftüsü
Ümmü Veledzâde Abdulazîz Efendi medhûl olduğundan her ikisi de azl edilerek İstanbul'a
gönderildi. Hüseyin Ağa müderrisi Karabâğî Mehmed Efendi Orhâniyye müderrisi olarak
İznik'e i'zâm edildi. Birâderi Velî Efendi bin Abdülkerîm bu vak'ada vefât etdi. [301]
Kibâr-ı kudâtdan Lütfullâhzâde Fahreddîn Mehmed Efendi Amasya kadısı olarak
İstanbul'dan geldi. Yörgüç Paşa müderrisi ve nakîbü'l-eşrâf kâ'im-makâmı olan Ankaralı es-
Seyyid Seyrek Muhyiddîn Efendi Amasya müftüsü oldu. Karabâğî Velî Efendizâde
Abdulcebbâr Efendi de İstanbul'a gitdi.
Rûmiyyeli Hüseyin Ağa ağır ze'âmetle taltîf edilerek mükâfât gördü. Cebecizâde Hasan
Bey Amasya alaybeyisi olup dizdâr Mehmed Ağa'ya ağır ze'âmet verildi. Efkâr-ı umûmiyyeyi
teşvîş ve ifsâd eden seyyâhlar, dervîşler Amasya tekkelerinden sürülüp hârice çıkarıldı.
942 senesinde Velî Paşa, bütün sancağın her tarafını gezdi. Eşkıyâ hakkında tarama
yapdı. Bulduğu şakîleri derhâl tenkîl ederek Amasya sancağında emniyyet-i umûmiyyeyi
takrîre himmet etdi. Ba'dehû sâniyen Ankara beylerbeyi ve Anadolu muhâfızı oldu. Musul
beylerbeyi Seydî Ahmed Paşa Amasya mutasarrıflığına ta'yîn edildi.
Seydî Paşa
Yukarıda ta'rîf edilen Kadızâde'dir. 943 senesi evâsıtında Amasya mutasarrıfı olarak
Musul'dan geldi. Osmanlı Türkler'den ilk Musul beylerbeyi olan budur.
944 senesi şevvâlinde Amasya kadılığına Amasyalı Zenbîlî Alî Efendizâde Cemâleddîn
Mehmed Çelebi ta'yîn olunup İstanbul'dan geldi. Bu sene [302] Sivas vâlîsi Amasyalı vezîr
Mehmed Paşa vefât edib yerine Candârlızâde Îsâ Paşa Sivas beylerbeyi oldu.
Amasya sancağının her tarafı eşkıyâdan tamâmiyle temizlenmiş, huzûr ve emniyyet-i
tâmme hâsıl olmuşdu. Binâ'en-aleyh 945 senesi evâ'ilinde Saruhan vâlîsi olan şehzâde Sultân
Mustafa Amasya vâlîliğine nasb edilerek Amasya'nın eski şerefi i'âde edildi.
Sultân Mustafa
Kânûnî Sultân Süleyman Hân'ın büyük şehzâdesidir. 921 senesinde doğdu. İbtidâ
Saruhan'a vâlî olmuşdu. 945 senesi rebî'ulevvelinde yirmi dört yaşında Amasya vâlîsi olup
geldi. 592 Lalası Kâsım Bey'di. Amasya muhâfızı Seydî Ahmed Paşa oldu.
592 Tâcü't-Tevârîh gibi Türkiye târihlerinin çoğunda şehzâde Sultân Mustafâ'nın Amasya vâlîliğine dâ'ir sarâhat
yokdur. Fakat Nişâncı Celâl-zâde Mustafâ Bey'in "Tabakât-ı Memâlik" adlı eserinde Sultân Mustafâ'nın
Saruhan'dan Amasya vâlîliğine târîh-i mezbûrda nakl edildiği musarrahdır. Nasûh Matrakî Târîhi'nde daha
802
504