Page 612 - 1-4_2
P. 612
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Mutasarrıf Mirza Paşa, ma’iyyet-i mevcûdesiyle sancağı devr ü teftişe çıkıp Hacı
Beyzâde Osmân Ağa Amasya mütesellimi oldu. “Çiğdem Beyzâdeler” denilen Ali, Osmân
Ağalar kaçıp Zor Abbas Ağa’ya iltica etmişlerdi.
Amasya kethüdâyeri olan Kurşunlu Ali Ağa ve rüfekâsından olan sipâhiler İstanbul’da
i’dâm edildiğinden yerine Hatîboğlu Halil Ağa Amasya kethüdâyeri olmuşdu. Halil Ağa da
türedileri tenkîle me’mûr oldu.
Yine bu esnada meşâhir-i zu‘amâdan Deli Hızır Beyzâde Kurd Mehmed Bey alaybeyi
vekili olarak Amasya’da kaldı. A‘yândan Türedizâde Hüseyin Ağa da Kurd Bey’e yardım
etmeye me’mûren Amasya’da kalmışdı. Çünkü Amasya’da kalan kuvvet azdı.
Zilka’de evâhirinde bu halden istifade etmeye çalışan seyyidler [205] ve bunlara uyan bir
takım avâm, ansızın Amasya Mahbushânesi’ne kale zindanlarına hücum ederek türedi emîrleri
çıkarıp salıverdiler.
Emîrlerin mahpushâneden çıkarıldıkları halk arasında şâyî‘ oldukta bir kıyâmet daha
koptu. Mütesellim Osmân, Türedizâde Hüseyin ağalarla Kurd Bey’e müsamahaları yüzünden
yine kanlı bir arbede çıktı. Bu arbedeyi bastıracak kuvvet Amasya’da yoktu.
Mutasarrıf Mirza Paşa, vak’ayı derhal duyup bütün kuvvetiyle Amasya’ya geldi. Bekir
Beyzâde Ömer Bey de gelip emirleri güç hâl ile tekrar elde ederek Kal’a-i Bâlâ zindanına
attılar.
Fakat seyyidlere karşı zaaf ve tesâmuh gösteren Amasya Mütesellimi Osmân, alaybeyi
vekili Kurd, Amasya A‘yânı Hüseyin ağalar azl u habsedildikleri gibi Kal’a-i Bâlâ Dizdârı
Receb Ağa da azl u hapsedilip Hatîbzâde Halil Ağa Amasya mütesellimi ve kale kethüdâsı
Osmân Ağa kale dizdârı oldu. Amasya fetvâsı, nakîb es-seyyid Mustafa Efendi’nin uhdesinden
alınıp Şeyh Yâkubzâde Mustafa Efendi’ye verildi.
Sâbık Amasya Mutasarrıfı Hüseyin Paşa, birâderi Canik Mutasarrıfı Hasan Paşa,
ammizâdeleri Kara Hisar-ı Şarkî Mutasarrıfı Kara İbrâhim Paşazâde Ahmed Paşa, Dayı Veli
Paşazâde Mahmûd Bey, Çiğdem Beyzâde Ali ve Osmân beyler Amasya’dan çıkıp Geldiklân
nâhiyesinde tertîb-i cemiyyet ederek icrâ-yı şekâvet etmeye başlamışlardı.
Bu esnada Sivas’ta Kuloğlu Zor Abbas Ağa, Çorum’da Cerîd [206] oğlu Mehmed Paşa,
kuvvetli eşkıyâdan olmuşlardı. Zor Abbas Ağa, maiyetine aldığı bin nefer levendâtıyla Vâlî
Gedik Mehmed Paşa’nın imdadına koşup Anadolu Müfettişi Bosnalı Topal Hüseyin Paşa’yı
harben bozmuş ve öldürmüşdü.
Bundan dolayı Anadolu’ya müteaddid yerlerden müfettişler tâyin edildi. Bu
müfettişlerden biri de Adana Beylerbeyi Kadızâde Hüseyin Paşa idi. Çünkü sancakların çoğu
türedilerin elinde kalmış, her taraf eşkıyâ ile dolmuşdu.
Zilhiccede tâûn, Amasya’yı tedhiş edecek derecede arttı. Cenâzeleri gasl u tekfin
etmeden olduğu gibi eşdikleri çukurlara defnetmeye başladılar. Çünkü kesret-i mevta, ufunet-i
ecdâs herkesi şaşırtmışdı.
1100 senesi gurre-i muharreminde Amasya mutasarrıfı Mirza Mehmed Paşa, kadısı
Abdülbâkî Efendi, müftüsü Şeyh Yâkûbzâde Mustafa Efendi, nakîbü’l-eşrâf kâ’im-makâmı es-
Seyyid Mustafa Efendi, evkâf-ı Sultâniyye mütevellîsi Bekir Beyzâde Ömer Bey, alaybeyi
Peçelizâde Hasan Bey idi.
Merzifon, Köprü, Lâdik, Mecitözü, Gümüş a‘yânı da Amasya a‘yânı kadar eşkıyâyı tâkip
ve tenkîl etmekte hizmet ediyorlardı. Ancak Merzifon’da menfiyyen ikâmet eden Alalalı Ömer
Ağa türedilere karışdığından Peçelizâde Hasan Bey’le Merzifon a‘yânı Nuhzâde Mehmed
Ağa’nın himmetleri sâyesinde tutulup hapsedildiler.
Amasya Mutasarrıfı Mirza Paşa ve a‘yân büyük fedâkârlıklar ibrâz ederek [207]
Amasya’nın üç tarafını eşkıyâdan tathîr etmişlerdi. Lâdik a‘yânı Hasan Ağa da büyük hizmetler
gösterdi. Yalnız Amasya’nın garp tarafında kâin Geldiklân nâhiyesi, kâmilen
Bayburdluoğulları’nın ve etbâının ellerinde kalmışdı.
909
611