Page 109 - 6-8
P. 109

Amasya Tarihi Cilt: 6
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      Ahmed Bey-Emîr Celâleddîn
                      Esbak  Amasya  vâlisi  Alâeddîn  Alişîr  Bey  bin  Selçuk  Bey  bin  Aydoğdu  Bey’in
               mahdûmudur.  641’de  pederinin  Moğol  harbinde  şehâdeti  üzerine  emlâk  ü  emâretine  vâris
               olarak teayyün etdi.
                       Sultân Gıyâseddîn Keyhüsrev-i Selçukî vezâretine ta’yîn edilen Amasya kadısı Mevlânâ
               Fahreddîn Mehmed bin Mahmûd bin Ali er-Râzî’nin himmetiyle ümerâ-yı Selçukiyyeden olup
               675  sâline  doğru  vefât  etdi.  “Alişîroğlu”  demekle  meşhûr  idi.  Mahdûmu  Emîr-i  meşhûr
               Şehâbeddîn Bahâdır Bey aşağıda gelir. [332]

                     Ahmed Bey-Emîr Şehâbeddîn
                     Türkmen ümerâsının meşâhîrinden Bâburlu kabîlesi re’isi Emîr Hüsâmeddîn Bîçâr Bey
               bin  Bahtiyâr  Bey’in  mahdûmu  Emîr  Bahâdır  Bey’in  oğludur.  Sâhib-i  a’zam  Mü’ineddîn
               Süleyman Pervâne Bey’in Moğol hükümdârı Abaka Hân tarafından 676 senesi muharreminde
               i’dâm edildiğine binâen cedd ü pederiyle beraber Mısır’a küçük iken firâr etdi.
                      Orada  büyüdü.  Moğol  hükümdârı  Mahmûd  Gazan  Hân  ile  Mısır  hükümeti  arasında
               cereyân  eden  702  senesi  ramazânında  muharebede  Mısır  Türkmenleri  ile  beraber  Moğol
               askeriyle harb etdi. Türkler muharebeyi kazandıkları cihetle nâ’il-i emâret oldu.
                      Bundan  sonra  Sultân  Tâceddîn  Altunbaş  Selçukî’ye  Amasya  Simre’sinde  saltanat
               verildikde Mısır’dan avdetle müşârün-ileyhin  hizmetine girdi.  716’da hal’inden sonra vefât
               etdi. Amasya’da “Bîçâroğlu” demekle meşhûr bir emîr idi. Mahdûmu Emîr Şerefeddîn Hamza
               Bey’dir.

                      Ahmed Baba-eş-Şeyh Şemseddîn
                      Amasyalıdır. Abdullah oğlu olup Baba İlyâs Horasânî [333] halîfesi ve yeğeni Behlül
               Baba hizmetinde tefeyyüz ederek Babazâde Muhlis Baba’dan sonra Mes’ûdiyye Hânkâhı şeyhi
               oldu. Baba İlyâs oğullarının mültezimi olduğundan meşihatı yıllarca devâm etdi.
                      701’de ba’zı ahvâlinden dolayı azledilip 705’de İbik Baba’nın mürîd-i hâsı olan Tokatlı
               Burak Baba’nın teşebbüsâtı sâyesinde sânîyen Mes’ûdiyye Hankâhı meşîhatına geçirildi. 711
               senesi zilka’desinde vefât etdi. Âlim, ‘Arab ve Acem edebiyâtına vâkıf, lisânı düzgün, Babayî
               tarîkinin kutbu idi. Yerine “Âşık Paşa” demekle meşhûr eş-Şeyh Alâeddîn Ali Âşık Baba geçti.

                      Ahmed Çelebi-Mevlânâ Şemseddîn ibnü’l-Verdî
                      Amasyalıdır.  Ümerâdan  İzzeddîn  Gül  Bey’in  mahdûmu  olup  “Güloğlu”  demekle
               meşhûr  ve  Arapça  İbnü’l-Verdî’dir.  İbnü’l-Verdî,  güloğlu  demektir.  Mevlânâ  Sadreddîn
               Mehmed  bin  Hızr  et-Türkmânî,  hâssaten  Konya  kadı’l-kudâtı  Sırâceddîn  Mahmûd  bin  Ebî
               Bekir el-Ermevî’den ikmâl-i tahsîl ederek Amasya’da tedrîs-i ulûm etdi. Ders-i âm-ı meşhûr
               oldu. [334]
                      Kazandığı şöhret-i ilmîyyesi sâyesinde Torumtay Medresesi müderrisi, 696 senesinden
               i’tibâren iki def’a Amasya kadı’l-kudâtı oldu. 912 senesi rebiülevvelinde vefât eyledi. Meşâhîr-
               i fuzalâdan, kâmil bir zât idi. Mahdûmu Nâsıreddîn Mehmed Çelebi de kibâr-ı ulemâdandır.

                      Ahmed Bey-Emîr Şemseddîn el-Lâgûşî
                      Amasyalıdır.  Emîr  Mu’îneddîn  Süleyman  Pervâne  Bey’in  nezdinde  çavuşbaşı  olan
               sâbıkü’t-terceme Alakuş Bey’in mahdûmu olduğu münâsebetle “Alakuşoğlu” dendi. Bunun
               Arapçası “Lâgûşî”dir. Lâgûşî, Alakuşlu, Alakuşoğlu demektir.
                      Pederi  676’da  Pervâne  Bey’le  beraber  i’dâm  edildiğinden  birçok  zevât  ile  beraber
               Mısır’a  gidip  avdetde  Pervâne  Beyzâde  emîrü’l-ümerâ  Azizeddîn  Mehmed  Bey’e  hizmet
               ederek bunun sâye-i ikbâlinde Sultân Mes’ûd Selçukî’ye 696’da vezîr oldu.
                      698’de  Sultân-ı  müşârün-ileyhin  hal’i  üzerine  vezâretden  ma’zûl  olup  699  senesi



                                                           104
                                                           108
   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114