Page 104 - 6-8
P. 104

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                      Ebû Sa’îd Ahmed Dede Efendi-Hacı Dede
                      Amasya Mevlevî-hânesi dervişânından Mehmed’in mahdûmudur. Mevlevî-hâne şeyhi
               Hasan Kutsî Dede Efendi hizmetinde perver-şiyâb-i kemâl olup zâkirbaşı oldu. 1095 senesinde
               Şeyh Cu’î Mevlevî-hânesi şeyhi ve mesnevî-hânı ve bir yıl sonra ilâveten Amasya Mevlevî-
               hânesi şeyhi ve mesnevî-hânı oldu.
                      1099’da  Amasya  Mevlevî-hânesi  meşîhatı  uhdesinden  ref’  edilip  eş-Şeyh  Alâeddîn
               Dede Efendi’ye verildi. Şeyh Cu’î Mevlevî-hânesi şeyhi olduğu hâlde 1114 senesi evâ’ilinde
               vefât etdi. Amasya Mevlevî-hânesinde Mesnevî okutur, âlim Arab ve Acem edebiyâtına vâkıf,
               mü’eddeb, vakûr, müteşerri’ bir zât idi.
                      Eş-Şeyh Hasan Kutsî Dede kendisine “Ebû Sa’îd” künyesini verdi. Mahdûmu Sa’îd
               İbrâhim  Dede  Efendi  de  Amasya  Mevlevî-hânesi  şeyhi  [314]  oldu.  Bunun  mahdûmları
               Lütfullah, Ahmed Gavsî, Mehmed Efendilerdir. Bunlara “Hacıoğulları”, “Hacı Dedezâdeler”
               dendi. Lütfullah Efendi, kudâtdandır.
                      Amasya Mevlevî-hânesi şeyhi el-Hâc Gavsî Ahmed Dede Efendi 1190’da vefât edib
               mahdûmları  es-Seyyid  Feyzullah,  Abdullah,  Mehmed  Kâmî  Efendilerdir.  Hacı  Mehmed
               Dedezâde eş-Şeyh Hüseyin Hüsnî Dede de mevlevî-hâne şeyhi oldu. Bunun mahdûmları es-
               Seyyid Mehmed, Hasan, Ali Rıza Efendiler olup Mehmed Kâmî Dedezâde es-Seyyid Sâbit
               Mehmed Dede Efendi de şeyh oldu. Es-Seyyid Mehmed Sıdkı Dede Efendi, birâderi es-Seyyid
               Ali  Rızâ  Dede  Efendi’den  sonra  şeyh  oldu.  Bunun  mahdûmu  es-Seyyid  eş-Şeyh  Ahmed
               Dedezâde es-Seyyid eş-Şeyh Cemâleddîn Dede Efendi ber-hayâtdır.

                      Ebû Tâlib Ali Çelebi-es-Seyyid Celâleddîn Hüseynî
                      Horasanlıdır. Es-Seyyid Cemâleddîn Ahmed bin Utbe Umdetü’t-Tâlib fi Neseb-i Âl-i
               Ebî Tâlib adlı eserinde peder ve sülâle-i tâhiresini şöyle beyân ve sevk ediyor: “Mûmâ ileyh es-
               Seyyid Ebu Tâlib Ali el-Horasânî, es-Seyyid Azizeddîn Yahyâ bin Ebil-fazl Mehmed bin [315]
               Fahreddîn Ali el-Murteza bin Muhammed el-Mutahhar zil-fahr bin Zekiyyeddîn Ebil Hasan Ali
               bin Ebilfazl Muhammed bin Ebihaşim Ali bin Muhammed bin Hamza bin Ahmed er-Dâc bin
               Muhammed bin İsmâil bin Muhammed el-Erkat bin Abdullah el-Bâhir bin Zeynel Abidin Ali
               bin Hüseyin eş-Şehîd bin emîri’l-mü’minin Ali bin Ebî Tâlib mahdûmudur.”
                      Evâ’il-i  hâlinde  Sivas’a  gelip  oranın  emîr  ü  hâkimi  olan  Kadı  Burhâneddîn  Ahmed
               Kayseri’den  hürmet  ve  ri’âyet  gördü.  Sivas’ın  Yıldırım  Sultân  Bâyezîd  Hân  eline  geçdiği
               esnâda  şehzâdesi  Sultân  Süleyman’ın  da  ri’âyetini  gördü.  Fakat  Türkistan  hükümdârı  olan
               Topal Timur Hân’ın Sivas’ı vurduğu esnâda 803’de Sivas’dan kaçıp Amasya’ya ilticâ etdi.
               Amasya hükümdârı Çelebi Sultân Mehmed Hân’ın da mazhar-ı iltifât ve ikrâmı olup 823 senesi
               hilâlinde Amasya’da vefât etdi. Sâdâd-ı Hüseyniyyeden âlim, müteşerri’, pek muhterem bir zât
               idi.  Bunlara  “Âl-i  Mutahhar”  denirdi.  Mahdûmu  es-Seyyid  Mutahhar  Çelebi  Amasya’nın
               a’yân-ı sâdâtındandır. İlk Amasya nakîbü’l-eşrâfı budur.

                      Ebû Tâlib Çelebi-Acem Hoca
                      [316] Tebrîzlidir. Şehzâde Sultân Ahmed bin Sultân Bâyezîd Hân-ı Sânî’nin Amasya
               vâliliği zamanında İrân’dan gelip Amasya’da iştihâr ve teayyün etdi. Üçlerin başı olan Mîr
               Gıyâseddîn Şirâzî sâyesinde şehzâdeye fevkalâde hulûl ederek matbah emîni oldu.
                      Şâh  İsmâil  Safevî  tarafından  âdetâ  Amasya’da  yerleştirilmiş  bir  câsûs  gibi  hareket
               ederek  Sünnîleri,  hâssaten  ulemâyı  kendisinden  tenfîr  etmiş  olduğundan  Şehzâde  Sultân
               Ahmed’in 918 senesinde katl ve ihnâkı esnâsında zehresi çâk olarak vefât etdi. Müteneffizân-ı
               asrdan  bir  adamdı.  Münîrî  Efendi  Mecmu’âsında  beşûş,  latîfe-gû,  gâyet  mizâc-gîr  olduğu
               yazılıdır. Mahdûmları Ali, Hasan Çelebilere “Acemoğulları” dendi.






                                                           99
                                                           103
   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109