Page 103 - 6-8
P. 103

Amasya Tarihi Cilt: 6
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               Hamdullah, İbrâhim Selâmet adlı süfehâ ile öldürdükleri altı ay sonra anlaşıldığından her üçü
               de habs edilip 1285’de mahbus-hânede vefât etdi. Âilece fâsık, câhil, ahlaksızdı. [310]
                      Kuyûd-ı resmiyyede Ebûbekir Vahdetî Efendi’nin vefâtı üzerine Pîri Baba Tekkesine
               Mehmed  Şükrî  Dede  şeyh  olup  1288  senesi  zilka’desinde  mûmâ  ileyhin  ref’iyle  Ebûbekir
               Vahdetî’nin  veled-i  kebîri  Hamdullah  veled-i  sagîri  İbrâhim  Selâmet  müştereken  tekke-i
               mezbûre şeyhi olmuşlardır.
                      Derler  ki  1288  recebinin  ikisinde  Şeyhülislâm  olan  Koca  Yûsuf  Paşazâde  Ahmed
               Muhtâr Bey tarîkat-i Bektâşîye ricâlinden olduğu münâsebetle Hamdullah ve İbrâhim Selâmet,
               katl maddesinden berâ’at edib müşârün-ileyhin emriyle şeyh oldular. 1299 ramazânında Muhtâr
               Bey’in Meşîhat-i İslâmiyye mesnedinden azli üzerine bunlar yine ma’zûl olup Hâfız Mehmed
               Şükrî Dede sânîyen şeyh oldu. 1317’de Merzifon’a gidip Şirvânî Hacı Yûsuf Efendi’yi tekkede
               şeyh olarak ziyâret etdim.

                      Ebûbekir Efendi-Merzifonî
                      Merzifonlu Ahmed Efendi’nin oğludur. Amasya ve İstanbul’da tahsîl-i ulûm etdikden
               sonra mekteb-i nüvvâba girip şehâdet-nâme aldı. Yıllarca kazâ ve livâlarda icrâ-yı niyâbet ve
               [311] infâz-ı ahkâm-ı şer’iat ederek 1291 hudûdunda vefât etdi. Ulemâdan, zekî, mümtezic, zî-
               servet idi.

                      Ebûbekir Efendi-Çerkes Şeyh
                      Ulemâdan tahsîl-i ulûm edib meşâyih-i Nakşibendiyyeden müstahlef olarak Amasya’ya
               geldi. Bir müddet va’z u nasîhatle iştigâl edib sonra Hazret-i Pîr İlyâs Halvetî türbedârı ve
               münzevi olduğu hâlde 1306’da vefât etdi. Sulehâ-yı ulemâdan, âbid, nâsih, bükâsı gâlib bir zât
               idi. Her gün Hazret-i Pîr’in türbesi mescidinde sabâh namazının akabinde Kaside-i Bürde okur,
               ba’zen ağlardı. Uzunca boylu, söbü yüzlü, seyrek sakallı, nahîfü’l-beden idi.

                      Ebû Türâb Mehmed Rûmî-eş-Şeyh Şemseddîn
                      Amasyalı  Ramazân  bin  Mansur’un  mahdûmudur.  Evâ’il-i  hâlinde  Sultân  Fâtih
               tarafından Mısır sefâretine me’mûr olan Uzun Mustafa Çelebi ma’iyyetinde Şâm’a gitdi. Orada
               Mevlânâ Zeyneddîn Ahmed ibnü’l-‘aynî el-Hanefî’den ve eş-Şeyh Burhâneddîn Ahmed bin
               Nâcî el-Mâlikî’den ulûm-ı şer’iyye ve edebiyyeyi [312] ahzedib tedrîse mücâz ve ders-i âm
               oldu.
                      Câmi-i Beni-Ümeyye’de yıllarca ulûm-ı edebiyye ve şer’iyye tedrîs ve nakl-i hadîs ve
               tefsîr ederek fevkalâde iştihâr etdi. 922 senesi rebiülevvelinin sekizinci günü dâr-ı bekâya irtihâl
               etdiği  el-Kevâkibü’s-Sâire  fî  A’yâni’l-Mi’eti’l-‘Âşire’de  yazılıdır.  Fâzıl,  muhakkîk,  gâyet
               müteşerri’, âbid, usûlî, sadûk bir zât idi. Şeyhülislâm Takiyeddîn ibnü Kadı Aclûn eş-Şâfîi
               kimseye i’timâd etmediği hâlde bu zâta pek i’timâd eder; hakkında sikâdandır derdi.

                      Ebû Sa’îd Ahmed Çelebi-Mevlânâ Şemseddîn ez-Ziyârî
                      Amasyalıdır. A’yân-ı ulemâdan Ziyarelizâde Mevlânâ Şerefeddîn Ya’kûb Çelebi bin
               Mevdûd Çelebi bin Ali ez-Ziyârî mahdûmdur. Kibâr-ı kudât ve ulemâdan Şemseddîn Mehmed
               bin Mûsâ el-Hallâtî ve Mevlânâ Ebu’l-Fazl Ahmed bin Mehmed es-Sinobî gibi fuzalâdan ahz-
               ı ulûm ederek ders-i âm oldu.
                      Ba’dehû Amasya kadı’l-kudâtı Mevlânâ İmâdeddîn Ömer bin el-Hallâtî nâibi olarak
               yıllarca  hizmet-i  şer’iyyede  bulundu.  Amasya  emîri  Musliheddîn  Kutluşâh  ve  mahdûmu
               beylerbeyi [313] Hacı Şâdgeldi Padişâh devrinde Amasya kadı’l-kudâtı oldu.  767’de vefât etdi.
               Fâzıl, kâmil bir zât idi. Mahdûmu Mevlânâ Sa’ideddîn Mevhûb Çelebi ve birâderi Mevlânâ
               Takiyyeddîn Osmân Çelebi’dir. Diğer mahdûmu Ya’kûb Çelebi’dir.





                                                           98
                                                           102
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108