Page 180 - 6-8
P. 180

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     1099 senesi cumâdelûlâsında ağır hasta olup cumâdelâhirenin yedinci günü vefât etdi.
               Merhûm tab’an nazif, mülâyim, ince sesli, fa’al, uzun boylu, güzel yüzlü olduğundan sadâret
               kethüdâlığında  Fâzıl  Ahmed  Paşa  buna  kethüdâm  diyecek  yerde  “Kadınım”  derdi.  Bu
                                                                          62
               münâsebetle “Kadınım Ahmed Ağa” demekle meşhûr oldu.   Mahdûmları el-Hâc Mehmed,
               Mustafa Ağalardır.

                     Ahmed Paşa-Kethüdâ
                     Amasyalıdır.  Köprülü  Mehmed  Paşa’nın  kethüdâsı  olan  Hacı  Beyzâde  Halîl  Ağa  bin
               Mehmed Bey’in mahdûmudur. Çeribaşı Mahallesi’nde doğdu. Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa
               dâiresinde  terbiye  görüp,  1082’de  sadâret  kapıcılar  kethüdâsı  oldu.  Sadr-ı  müşârün-ileyhin
               irtihâline kadar bu hizmetde bulunup “Kethüdâ Ahmed Ağa” diye iştihâr etdi.
                     1087  şa’bânında  efendisinin  irtihâlinde  ammizâdesi  Murteza  Paşa’nın  kethüdâsı  olup
               1089 muharreminde Paşa Amasya mutasarrıfı [573]  oldukta tarafından Amasya mütesellimi
               oldu.  Muharremin  yirminci  günü  Murteza  Paşa’nın  vefâtında  Amasya  Sancağı  Beyi  olup
               Rumeli  harbine  me’mûren  gitdi.  Sene-i  mezbûre  şevvâlinde  Adana  Beylerbeyi  oldu.  1093
               senesi evâ’ilinde Mar’aş Beylerbeyi olup Viyana harbine gitdi. Sadr-ı a’zam Kara Mustafa
               Paşa’nın  i’dâmı  üzerine  sadr-ı  a’zam  olan  Bayburtluzâde  Kara  İbrâhim  Paşa’nın  arz  ve
               inhâsıyla 1095 senesi evâ’ilinde Yanova muhâfızı, 1096’da vezâretle Tımışvar vâlîsi, 1097’de
               Engürüs serdârı olup Macarlarla harb etdi.
                     1098’de  ibtidâ  serdârlıktan  ba’dehû  Tımışvar’dan  azliyle  İstanbul’a  celb  edildi.
               Müte’âkiben  asker  sevkine  me’mûr  olup  Anadolu’ya  gönderildi.  1099  senesi  evâ’ilinde
               Anadolu  Müfetdişi  olarak  eşkiyâyı  tenkile  me’mûr  olduğu  halde  sene-i  mezbûrenin
               zilka’desinde vefât etdi. Şeci’, müdebbir, sâdık bir zât idi.

                     Ahmed Ağa-Seksenbir
                     Amasyalıdır. Esbak Amasya serdârı Murâd oğlu Hamza Ağa’nın mahdûmudur. Yeniçeri
               ocağında alemdâr, yasakcı, yirmi [574] yıl kadar Amasya serdârı oldu. Birçok muhârebelerde
               isbât-ı  vücûd  edib  Viyana  harbinde  yararlıklar  gösterdiğinden  1095’de  yeniçeri  ocağında
               kethüdâyeri, ba’dehû silahdâr ağası oldu. 1097 senesi evâilinde ma’zûl olup Amasya’ya geldi.
               1099’da vefât etdi.

                     Ahmed Ağa-Sefer Ağazâde el-Hâc
                     Amasyalıdır.  Fethiye  Mahallesi  eşrâfından  esbak  Amasya  mütesellimi  Sefer  Ağa’nın
               mahdûmudur. Bevvâbân-ı şehriyârî silkine girip devr-i hidemât ederek Fâzıl Ahmed Paşa’nın
               sadâretinde dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından olarak sipâhiler ağası oldu.
                     1087 senesi şa’bânında sadr-ı müşârün-ileyhin vefâtında ma’zûlen Amasya’ya geldi. Bir
               müddet sonra Çorum sancağı mütesellimi, 1095’de Amasya mukâta’ât emini oldu. 1097’de
               tekâ’üd edilip 1099’da vefât etdi. Mahdûmu Sefer Bey ve yeğenleri Elçi Mehmed Paşa ile
               ricâlden Mustafa Efendi’dir.

                     Ahmed Paşa-Bayburtluzâde
                     [575]  Sadr-ı esbak Amasyalı Kara İbrâhim Paşa’nın büyük mahdûmu olup Amasyalı
               Süleyman Paşa kerîmesi Emine Hânım’dan İstanbul’da doğdu. Pederinin sadâretinde mektûbî
               ser-halifesi olmuşdu. Azl ve i’dâmında ammizâdesi Yeğen Osmân Paşa’nın yanına gitdi.
                     1099 senesi recebinde Yeğen Osmân Paşa’nın arz ve ısrarıyla birlikte ba-rütbe-i mîr-i mîrânî
               Karahisar-ı Şarkî mutasarrıfı oldu. Lâkin Yeğen Paşa’nın isyânında fermânlı olduğundan kaçıb
               Amasya’ya  geldi.  Burada  Boyacıoğulları  ile  birleşip  bir  cemiyyet-i  âsiye  şeklin  aldı.  Nihayet

               62  Merhûmun Yukarı Savâdiye Mahallesinde bir mescidi ve yanında bir çeşmesi olduğu kuyûd-ı vakfiyeden
                 anlaşıldı. Hatta, bu mescidin imâmı Hâfız Abdurrahim Efendi 1206 şabânında bilâ-veled vefât ettiğinden Hâfız
                 Ali Efendi bu mescide imâm olmuşdu.

                                                           175
                                                           179
   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184   185