Page 27 - 6-8
P. 27

Amasya Tarihi Cilt: 6
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                       Aydın Bey-Aydınoğlu
                      Amasyalıdır. Ümerâdan Hacı Savcı Bey bin Umûr Bey bin Mehmed Bey bin Aydın Bey
               mahdûmudur.  Hacı  Şâdgeldi  Paşa  ümerâsından  olup  Saz  mâlikânesi  mutasarrıfı  idi.  768
               sâlinden sonra vefât etdi. Mahdûmları Ali, Hamza Beylerdir.

                      Aydın Bey-Aydınoğlu
                      Amasyalıdır. Züamâdan Hasan Bey bin Ali Bey Çelebi bin Aydın Bey’in oğludur. Bu
               da  züamâdan  olup  841’de  pederinin  vefâtıyla  “Emîr  Hasan  Alânî”  demekle  meşhûr  Saz
               mâlikânesi mutasarrıfı, ba’dehû Amasya alaybeyi olduğu halde Varna harbine gidip 848’de
               şehîden vefât etdi. Mahdûmları Ali, Hasan Beylerdir.

                      Aydın el-Halvetî-eş-Şeyh Şemseddîn
                      Köprülüdür. Amasya’da tahsîl-i ulûm edib ders-i âm [50] oldu. Ba’dehû Saraclar Şeyhi
               eş-Şeyh Zekeriyâ-yı Halvetî sohbetlerinde tasfiye-i derûn ederek hilâfet-nâme aldı. Köprü’ye
               avdetle Kedağra’da Hacı Beyzâde Halîl Bey’in yaptırdığı tekkeye şeyh oldu.
                      Orada terbiye-i tâlibîn, tedrîs ü iftâ ile iştigâl ederek 898 senesi ramazânında dâr-ı kudse
               intikâl  etdi.  Âlim,  zâhid,  müttakî,  müteşerri’  bir  zât  idi.  “Halîl  Bey  Zâviyesi,  Aydın  Şeyh
               Tekkesi” diye meşhûr oldu. Mahdûmu Pir Nefes Çelebi’dir.

                      Aydın Bey-Aydınoğlu
                      Amasyalıdır. Ümerâdan Ali Bey bin Aydın Bey’in mahdûmu olup pederinin intikâlinde
               birâderi  Hasan  Bey’le  Emîr  Hasan  Alânî,  nâm-ı  diğer  Saz  mâlikânesi  mutasarrıfı  oldu.
               Ze’ametle hidemât-ı harbiyede yararlıklar gösterip mir-livâ olmuşdu. 920’de İrân harbine gidip
               Çaldıran Sahrâsında şehîd oldu. Mahdûmu Habîb Çelebi’dir.

                      Aydın Ağa-Kethüdâ
                      Köprülüdür.  188’inci  bölükde  mukayyed  sipâhî  olup  Şirvân  Muharebâtında  nâm
               kazandı. 998’de sipâhî [51] ocağında çavuş, ba’dehû ocak kethüdâsı oldu. 1007’de ma’zûl olup
               sonra Amasyalı Goncazâde Hızır Paşa kethüdâsı olarak teayyün etdi. 1021 sâlinden sonra vefât
               eyledi.

                      Aydın Paşa-Kağnılızâde
                      Amasyalıdır.  Mir-livâ  Aydın  Beyzâde  Habîb  Çelebi  ahfâdındandır.  Amasya
               Mütesellimi  Kağnılı  el-Hâc  Ali  Ağa’nın  mahdûmudur.  Pederinin  hayatında  sipâhî  olup
               Karayazıcı Eşkiyâ harbinde yararlıklar gösterdi. Ancak bu muharebe esnâsında Sivas vâlisi
               Nasûh Paşa’yı gücendirmişdi.
                       1020’de Nasûh Paşa’nın sadâretinde kaçıp Mısır’a gitdi. Orada Çavuşlar Ocağına girip
               Mukâta’a  Mültezimi,  ba’dehû  Gümrük  Emîni  oldu.  1027’de  Sultân  Osmân  Hân-ı  Sânî
               cülûsunda İstanbul’a gelip Hâce-i Sultânî Amasyalı Ömer Efendi’ye intisâb ederek 1028’de
               İsâkcı’da mübâyâcı ve 1029’da nüzul emîni, Lehistân harbinden avdetde sipâhîler kethüdâsı
               oldu. 1031 recebinde Sultân Osmân’ın şehâdeti vak’asında kaçıp Amasya’ya geldi. Bu esnâda
               Sultân Osmân’ın kanı için hurûc eden Erzurum vâlisi Abâza Mehmed Paşa nezdine birçok
               rüfekâsıyla [52] beraber gitdi. Abâza Paşa’nın ordusunda yararlık gösterdiğinden bölükbaşı ve
               paşanın mu’temedi oldu.
                      1034’de devlete ‘arz-ı  mutâva’at  eylediğinden  dehâleti  minnetle kabûl  ve afv edilip
               kendisine ağır ze’âmet verildi. 1035’de Mısır vâlisi olan Lâdikli Kurdağazâde Bayram Paşa’nın
               ma’iyyetinde tekrâr Mısır’a gitdi. Paşa’nın mazhar-i teveccühü olup arz ü inhâsıyla 1036’da
               Habeş ve 1037’de Yemen beylerbeyi oldu.
                      Ancak Habeş iskelesinden kalkıp Hudeyde’ye vusûlunda meşâyih-i Zeydiyye ittifâk ve
               San’a’ya  duhûlüne  fi’len  mümâna’at  etmelerine  hiddet  edib  San’a’ya  cebren  girdi.  Usâtın



                                                           22
                                                           26
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32