Page 275 - 6-8
P. 275

Amasya Tarihi Cilt: 7
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               müderrisi olup yıllarca tedrîs ve ifâde ederek 818 zelzelesinde zehre-çâk olmak sûretiyle vefât
               etdi. Meşâhir-i ulemâdandır.

                     İdris Bey-Hacı Beyzâde
                     Amasyalıdır. Çelebi Sultân Mehmed ve şehzâdesi Sultân Murâd-ı [33] Sânî ümerâsından
               Hamza Bey bin el-Hâc İlyâs Bey bin Hamza Bey bin İdris Bey bin el-Hâc Nevrûz Bey’in
               mahdûmudur. Bu da züamâdan, ba’dehû meşâhir-i ümerâdan olup 857’de İstanbul fethinde
               şehîden vefât etdi. Ni’me’l-ceyşdendir. Mahdûmu el-Hâc Pervîz Bey de kibâr-ı ümerâdan idi.

                     İdris Çelebi-Veled-i Karamânî
                     Amasya  ‘ulemâsından  el-Hâc  Muhyiddîn  Mehmed  bin  İdris  Karamânî  mahdûmudur.
               Pederiyle beraber Karaman ilinden Amasya’ya 846’da hicret ve Amasya ulemâsından ikmâl-i
               tahsîl ederek tedrîs-i ulûma himmet etdi.
                     Ba’dehû Sultân Bâyezîd-i sânî Amasya‘da vâlî iken sarayı hüddâmına muallim ve ders-i
               âm-ı  meşhûr  oldu.  Amasya  ekâbirinden  Muslihîzâde  Seydî  Ahmed  Çelebi’ye  dâmâd  olup
               sultân-ı müşârün-ileyhe takarrüb ederek bir aralık muallimi de oldu. 886’da Sultân Bâyezîd-i
               Sânî taht-ı saltanata cülûs etdikde Amasya’da yeniden ihyâ edilen Şâdiyye Medresesi müderrisi
               olup  893’de  vefât  etdi.  Meşâhir-i  ulemâdan  bir  zât  idi.  Mahdûmu  sudûr-ı  ulemâdan  Seydî
               Ahmed Efendi’dir. [34]

                     İdris Efendi-Muallimzâde
                     Amasyalıdır. Kibâr-ı  ulemâdan şehzâdeler muallimi  Hayreddîn  Hızır Çelebi  bin  İdris
               Çelebi  bin  Ebûbekir  Çelebi  mahdûmudur.  Amasya  vâlisi  Şehzâde  Sultân  Ahmed  muallimi
               Hatîb Kasım Efendi’den vesâir ulemâ-yı benâmdan tahsîl-i ulûm edib ders-i âm oldu.
                     Pederinin sâye-i ikbâlinde iştihâr edib Halfet, Torumtay, Mehmed Paşa medreselerine
               sırasıyla müderris oldu. Sultân Ahmed’in devr-i ikbâlinde pek muhterem iken 918’de Sultân
               Selîm Hân’ın cülûsunda Karahisâr-ı Şarkî’ye gönderildi. Orada bir müddet müderris oldu. 927
               sâlinden sonra vefât etdi. Birâderi Lütfullah Efendi’dir. Her ikisi de meşâhir-i ulemâdan idi.

                     İdris Paşa-Hacı Beyzâde
                     Amasyalıdır. Ümerâdan Hamza Bey bin el-Hâc İlyâs Bey ibnü’l-Hâc Pervîz Bey bin İdris
               Bey’in mahdûmudur. Züamâdan iken 940’da Amasya vak’asında yararlık gösterip ümerâdan
               oldu. 967’de Beylerbeyi görüldü. Ba’dehû [35] vefât etdi.

                     İdris Efendi-Müderris
                     Köprülüdür. Amasya‘da meşâhir-i ulemâdan tahsîl-i ulûm edib mücâz ve ders-i âm oldu.
               Muallim-i  Sultânî  Amasyalı  Hâce  Ömer  Efendi’nin  ulüvv-i  himmetinden  istifâde  emeliyle
               İstanbul’a gidip Sultân Bâyezîd Câmiinde tedrîs ve ifâdeye başladı.
                     Bu  esnâda  1031  receb  hâilesi  zuhûr  ve  Hâce  Ömer  Efendi  ihtifâ  eylediğinden  sene-i
               mezbûre şevvâlinde Köprü kasabasında Taşanzâde Ahmed Bey’in medresesi müderrisliğine
               ta’yin  ve  i’zâm  edildi.  Orada  tedrîs-i  ulûm  ederek  iştihâr  edib  1045’de  Köprü  (Kedağra)
               Müftüsü görüldü. Ba’dehû vefât etdi. Meşâhir-i ulemâdan idi.

                     İdris Efendi-Cüzhân
                     Amasyalıdır.  Mustafa  mahdûmudur.  İstanbul’da  Ayasofya  medresesinde  ikâmet  ve
               Amasyalı Hâce Ömer Efendi’den tahsîl-i ulûma gayret ederek Ayasofya Câmiinde ibtidâ cüz-
               hân, ba’dehû ders-i âm oldu. Hâcesi Ayasofya vâizi oldukda tâbii ve muallim-i sultânî olunca
               mülâzımı olup 1027 senesi [36] şevvâlinde İstanbul müderrisi oldu.
                     1031  senesi  recebinde  zuhûr  eden  hâile-i  Osmâniyyeden  sonra  hocasıyla  beraber
               Bursa’ya gönderildi. 1036’da Şeyhülislâm Yahya Efendi’nin ulüvv-i himmeti sâyesinde avdet




                                                           274
   270   271   272   273   274   275   276   277   278   279   280