Page 339 - 6-8
P. 339
Amasya Tarihi Cilt: 7
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Usûlî Mehmed Çelebi -Uzun Mustafazâde
Amasya‘da mahallesi olan Uzun Mustafa Çelebi evlâdından Pîr Mustafa Çelebi bin el-
Hâc Hasan Çelebi el-Hâc Muhyiddîn Mehmed Çelebi bin Uzun Mustafa Çelebi mahdûmudur.
Amasya’da tahsîl-i maârif ederek beytü’l-mâl emânet kâtibi oldu.
Ba’dehû cizye muhassılı, Amasya sancağı dîvan kâtibi olup l038 vak’asında İstanbul’a
gönderildi. Orada [244] Bayram Paşa’ya intisâb edib Dîvân-ı Hümayûn kâtiblerinden olup
müşârün-ileyhin sadâretinde harâç muhâsebecisi oldu.
1049’da ma’zûlen Amasya’ya gönderildi. 105l’de vefât etdi. Kâtib, şâir, maârif-âşinâ, hat
ve tab’ı latîf idi. “Tezkîre-i Abdî Efendi”de terceme ve eşârı vardı. Eş’ârı tezkire ile beraber
yandı. Mahdûmları Mustafa, Ahmed Beylerdir. Bunlara “Usûlîzâde” ve avâm dilinde “Usûl
Oğulları” dendi.
Efrâsiyâb Paşa-Beytemurzâde
Amasyalıdır. Hüseyin Çelebi bin İsfendiyâr Bey bin Seydî Ali Bey’in mahdûmudur.
Küçük yaşında amcası olan Basra Beylerbeyi Ali Paşa’nın yanına gidip Basra’da ikâmet etdi.
Amcazâdesi Hüseyin Paşa’nın zaman-ı vilâyetinde Basra Azebân ağası oldu.
1018’de ağalıkdan azledildiyse de Hüseyin Paşa Basra Beylerbeyi oldukda 1019 senesi
şevvâlinde sâniyen azebân ağası ve kayınpederi olan Hüseyin Paşa’nın inhâsıyla l027’de Lahsa
Beylerbeyi ve Paşa’nın vefâtında [245] Basra Beylerbeyi olup 1038 sâlinden sonra vefât etdi.
Mahdûmları Hüseyin Paşa ile Hasan, Mehmed Beylerdir.
Efrûmiye Bânû -Ana Hâtun
Rum İmparatorluğunda bulunan Komnen hânedanından Amasya‘nın son vâlisi Şattat,
Jütatiyus’un kızıdır. Amasya’nın fethinden evvel pek ziyâde sevdiği Türk beylerinden İltekin
Gâzi’ye nefsini tezvîc ederek kabûl-i İslâm etdi.
Amasya‘nın fethinde hizmetleri sebk eylediğinden Türkler arasında şeref ve şânı
yükseldi. Gâzi müşârün-ileyh ile beraber gazâlarda bulunarak Melik İsmâil Gâzi’nin zamanında
vefât etdiği zannolunur.
Torumtay câmi-i şerîfinin garb tarafında yol üzerinde yüksek bir sırt üzerinde medfûndur.
Ahşabdan ufak bir hücre olarak türbesi ve vakfı vardır. Vâkıfı, mahdûmu olduğu anlaşılan Emîr
Hüsâmü’d-devle Hasan Gâzi bin İltekin Gâzi’dir. Vakfı da Saz mâlikânesinde Emîr Hasan
Âlâkî demekle meşhûr [246] olduğu kayden sâbitdir.
Müverrih Mustafa Cenâbî Çelebi “el-Aylemü’z-Zâhir” adlı eserinde Efrûmiye Banû’nun
İltekin Gâzi zevcesi olduğunu beyândan sonra mahdûmu Halfet Gâzi diyor ki bütün kuyûd-ı
vakfiye ve mahkûkeye muhâlifdir. Halfet Gâzi, aşağıda yazılacağı üzere Tûlî Bey bin
Türkanşâh mahdûmudur.
Efdalüddîn Hüseyin Çelebi-Hamîdzâde
Amasyalıdır. Amasya‘nın meşâyîh-i ulemâsından eş-Şeyh Hamîdeddîn Mehmed Çelebi
bin İbrâhim’in mahdûmu ve sâdât-ı Rifâîyye’den es-Seyyid eş-Şeyh Hüsâmeddîn Hüseyin
Çelebi bin es-Seyyid İzzeddîn Hasan Çelebi bin sâhibü’l-hâl es-Seyyid eş-Şeyh Ahmedü’l-
Kebîrü’r-Rifâî kerîmezâdesidir.
Amasya ulemâsından Taceddîn İbrâhim et-Tokâdî, Sultâniye-i Merzifon müderrisi
Ferîdeddîn Mehmed ed-Devvânî, Pîr Sunullah Amâsî’den tahsîl-i ulûm ederek ders-i âm oldu.
Atabeg Gâzi müderrisi olup hayli müddet tedrîs-i ulûm etdi.
854’de kâdı-i Tokat, 857’de nâib-i Sivas ve 861’de Torumtay müderrisi, 865’de Amasya
nâibi görüldü. [247] 874 senesi hilâlinde vefât etdi. Kibâr-ı ulemâ ve kudâtdan bir zât idi. Tokat
kadısı iken bir vakfiye bâlâsında “Efdal bin Hamîd el-Hüseynî” diye imzâsı görüldü.
338