Page 341 - 6-8
P. 341
Amasya Tarihi Cilt: 7
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Alp Arslan Şâh-Emîr Celâleddîn Selçukî
[250] Amasya hükümdârı Sultân Tâceddîn Altunbaş Gâzi Çelebi bin Sultân Gıyaseddîn
Mes’ûd bin Sultân İzzeddîn Keykavus Selçûkî şehzâdesidir. Simre-i Havza’da büyüdü.
Pederinin devr-i hükûmetinde Amasya’ya geldi.
Amasya hükümdârı Hacı Kutlu Şâh’ın dayısı olduğu münâsebetle kendisine Amasya’nın
şimâlinde kâin bir çiftlik temlîk edildi. Hacı Kutlu Şâhzâde Hacı Şadgeldi Paşa’nın devri
emâretinde bu çiftliğinde müsterîhâne yaşadı. 768 hudûdunda vefât etdi.
Bu çiftlik “Alp Arslan Çiftliği” diye ma’rûf olup avâm dilinde “İl Arslan” dendi. Sonra
bütün nâhiye ve merkezi “İlarslan nâhiyesi, İlarslan kasabası” diye meşhûr oldu.
Mahdûmları Ali, Hasan Çelebilerdir. Ali Beyzâde Alp Arslan Bey aşağıda gelir. Hâce
Hasan Çelebizâde Hâce İbrâhim Çelebi tercemesi yukarıda geçti. Hâce İbrâhim Çelebizâde
Hâce Hasan Çelebi Gelgirâs kasabasında ikâmet etmişdi. Bunun mahdûmları Tâceddîn, [251]
Hayreddîn, Selîm Çelebilerdir.
Hâce el-Hâc Tâceddîn Çelebizâde el-Hâc İvaz Çelebi’dir. Trabzon Beylerbeyi Hayreddîn
Paşa olup mahdûmları Hasan Paşa ile Mehmed Bey’dir. Mehmed Beyzâde Şücaeddîn Paşa’dır.
El-Hâc Selîm Çelebi mahdûmları Mehmed Şâh, Kâsım Çelebiler ve kerîmesi Ayşe Hâtun
Sultân olup Sultân Selîm Hân-ı evvelin vâlidesidir. Mehmed Şâh Çelebizâde Kâsım Paşa’dır.
Kâsım Çelebi de “Tozkoparan” demekle meşhûr olup Sultân Bâyezîd-i Sânî devrinde Dîvân-ı
hümâyûn kâtibi idi. İstanbul’da mescidi hazîresinde medfûndur.
İstitrâd
Alp: Türk dilinde elifin fethi ve lâmın sükûnuyla selb vezninde “hakîm, müdekkik,
müteharrî” manâsınadır. Buna Yelb de denir. Korkut Alp gibi. Hakîm, müdekkik, Korkut Ata
demekdir.
Alp: Elifin meddi ve lâmın sükûnuyla kalb vezninde [252] “gâyet şecî’, pehlivân, bahâdır,
kahraman” ma’nâsına olduğu gibi “birden parlantı” manasına da olur. Buna “Yalb” denir. “Pars
Alp” denir. “Gâyet yiğit, Pars hayvanı” demek olur. Meşhûr “Efrâsiyâb”ın Türkçe adıdır. “Alp
etdi” denir. “Yalp etdi” demek olur.
İlp: Elifin kesre-i meftûhası ve lâmın yine sükûnuyla “serî’, çâlâk, cesûr, cüretkâr”
manâsınadır. Buna “Yîlp” da denir. “İlp Adam” denir, “serî’, çâlâk, fa’âl, cesûr adam” demek
olur. Bunun sıfat fiiline de “Yılpık” denmekdedir.
Alp Arslan Bey-Alp Arslanzâde
İlarslanlıdır. Osmanlı ümerâsından Alp Arslanzâde Ali Bey’in mahdûmudur. Yıldırım
Sultân Bâyezîd Hân devrinde ağır zeâmetle taltîf edilip Timur harbinde Çelebi Sultân Mehmed
kolunda ibrâz-ı şecâat ederek Çelebi Sultân’ın teveccühâtını kazandı.
805’de Çelebi Sultân Mehmed ile Amasya‘ya gelip ma’iyyet-i ümerâsından oldu. 816’da
Çelebi Sultân müstakillen pâdişâh [253] oldukda kibâr-ı ümerâdan olup 824 sâlinden sonra
vefât etdi. Mahdûmları Ali, Hüseyin, Abdüllatîf Çelebilerdir. Ali Çelebi İstanbul’un fethinde
ümenâdan olmuşdu. Hüseyin Bey ümerâdandır. Abdüllatif Bey de “Latîf Şâh” demekle
meşhûrdur.
İlhâmî Hasan Çelebi-Cizyedârzâde
Amasyalıdır. Amasya cizyedârı olan Mustafa Ağa’nın mahdûmudur. Meşâhir-i fuzalâdan
“Küçük Hâce” demekle meşhûr Kadızâde Mehmed İlmî Efendi’den tahsîl-i maârif edib
pederinin maiyyetinde cizye kâtibi, sonra dîvân kâtibi olduğu halde l078 senesi zilka’desinde
vefât etdi. Sûret ve sîreti gâyet güzel, hat ve hâli mükemmel, şâir, maârif-âşinâ bir kâtip
olduğunu Müderris “Abdî Efendi Tezkiresi”nde yazıyor. Mevlevîhâne şeyhi Hasan Kudsî Dede
ile müşâare ve musâhabesi meşhûr idi.
340