Page 406 - 6-8
P. 406
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Cüneydiyyeden Şeyh Şâdî hulefâsından İnepazar’da neşr-i me’ârif-i sûfiyye eden Mahmûd
Ata’nın halîfesidir.
Efte köyünde ikâmet ve çiftliği mahsûlünden bir zâviye binâsıyla orada icrâ-yı meşîhat,
fukarâya bezl-i ta’âm, halkın ahlâkını tehzîbe hizmet ederek 871’de dâr-ı kudse rihlet etdi.
Âlim, zâhid, sahî, pâk-i’tikâd idi. Zâviyesi önünde medfûn ve türbesi ziyâretgâh idi.
Baş ve karın ağrılarına, kızamık vesâ’ir emrâz-ı cildiyyeye [473] enfâs-ı şerîfesi ayn-i şifâ
idi. Bundan dolayı bütün İnepazarı nâhiyesi halkının vesâ’ir ahâlî-i kurânın merci’i olmuşdu.
Bu hâssa-i şifâ’iyye sülâlesi enfâsında bile müşâhede olunurdu.
Efte’de kâin çiftliği, zâviyesine vakfeylediğinden evlâdı neslen ba’de neslin bu vakfından
yakın zamanlara kadar istifâde etmekte idiler. Mahdûmları Burhân, İlyâs Atalardır. Bunların
evlâdından vâlidem Zâhide Hâtun binti el-Hâc Hâfız Osmân Efendi’nin vâlidesi Fatıma Hâtun
binti el-Hâc Mehmed Ağa sâhib-i tercemenin evlâdından olduğu münâsebetle bu vakfından
istifâde ederdi.
Bâyezîd Çelebi- Pîr İmâmoğlu
Amasyalıdır. Ulemâ-yı e’immeden Pîr İmâm Mezîd Çelebi bin Murâd’ın mahdûmudur.
Amasya fuzalâsından tahsîl-i ulûm edib ders-i âm, Halfet Gâzi müderrisi oldu. 866’da bu
medresede tedrîs-i ulûm ederken “Muhâkemâtü’l-Hadîs” adlı bir kitap yazdı. 876 sâlinden
sonra vefât etdi. Kibâr-ı ulemâdan idi. Mahdûmları Mehmed, Ya’kûb Çelebilerdir. [474]
Birâderi de Sultân Bâyezîd Câmiinin kapısı bâlâsındaki yazıları yazan hattât-ı meşhûr
Alâeddîn Alî Çelebi bin Mezîd’dir. Mahdûmlarından Mehmed Çelebi yazdığı “Muhâkemâtü’l-
Hadîs”i 912’de tahşiye etmişdi.
Bâyezîd Çelebi-Şeyh Halvetî
Kedağralı (Köprülü)dır. Amasya’da Pîr Sun’ullâh Halvetî Hazretlerinden ulûm-i
şer’iyyeyi ve me’ârif-i sûfiyyeyi tahsîl edib Köprü’de ders-i âm, müderris ve müftü oldu.
Ba’dehû kendisine yapılan Tekke şeyhi ve mütekâ’id olduğu hâlde 886 sâline doğru irtihâl etdi.
Âlim, zâhid, vâ’iz, âbid bir zât idi.
Bâyezîd Efendi-Sofuzâde el-Hâc
Amasyalıdır. Sofuzâde Mahallesi eşrâfından Hüseyin Çelebi bin Mahmûd Çelebi bin
Sofu Bâyezîd Çelebi mahdûmudur. Tahsîl-i ulûm etdikten sonra 881’de müderris, 896’da kadı
görüldü. Ba’dehû bilâd-ı kebîreye kadı, 906’da Amasya nâibi olup sonra vefât etdi. Meşâhîr-i
ulemâ ve kibâr-ı kudâttan idi.
Bâyezîd Hân- İkinci Sultân
Osmanlı pâdişâhlarının sekizincisi olup Fâtîh Sultân Mehmed Han bin Sultân Murâd
Han-ı Sânî bin Çelebi Sultân Mehmed Hân bin Yıldırım Sultân Bâyezîd Hân-ı Evvel bin Hünkâr
Sultân Murâd Han bin Sultân Orhan bin Gâzi Sultân Osmân Hân’ın şehzâde-i âlîleridir. [475]
Bâyezîd Efendi-Şeyh İmâdzâde
Amasyalıdır. Ulemâdan Salâhaddîn Mûsâ Efendi bin Bâyezîd Çelebi bin eş-Şeyh
İmadeddîn Ömer Çelebi mahdûmudur. Amasya’da Müderris Abdî Efendi’den ikmâl-i tahsîl
edib ders-i âm oldu. Bir müddet tedrîs-i ulûm etdi.
Ba’dehû Hâce Sultân Zâviyesi şeyhi Cemalzâde eş-Şeyh Cemâleddîn Mehmed Çelebi
halîfeye intisâb edib tefeyyüz ederek terk-i tedrîs etdi. Şeyhiyle beraber Hicâz’a gidip avdetde
İstanbul’da kaldı. Ba’dehû Edirne’ye gidip orada ikâmet ve neşr-i tarîkat etdi.
Sultân Bâyezîd-i Sânî bendegânından Sinan Bey kendisine Dakîk Pazarı karyesinde bir
zâviye binâ ve ta’âmiyesine bir karye vakf edib zâviye şeyhi oldu. 925 hudûdunda vefât etdi.
Âlim, fâzıl, vâ’iz, mütekellim, şâir, mazınne-i kerâmet bir şeyh-i ârif-i billâh idi.
405