Page 407 - 6-8
P. 407

Amasya Tarihi Cilt: 7
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Mecdî Mehmed  Efendi “Terceme-i  Şakâyık”da  diyor  ki:  Ulûm-i  zâhire-i  tâhireye  bi-
               cümletihâ âlim ve ârif olup dekâ’ik-i rekâ’ik-i fünûna bi-rummetihâ şu’ûr ve usûru var idi. İlm-
               i ledünden [476] zât ve sıfâta müte’allik esrâr-ı esmâ-i ilâhiyyeye vâkıf bir kâşif ve çeşm-i dil-
               cihân beynî küşûfât-ı ilâhiyyeye mazhâr bir mükâşif idi.
                     A’lâm-ı ulemâ ortasında cem-i beyne’l-hakîkât ve’l-mecâz mücâz değil iken ol bâri-i
               bedî’i’l-beyân ikisinin eş’ârında cem’ eyledi. Bu matla’ onundur:

                                   Kendi hüsnün hûblar şeklinde peydâ eyledi
                                   Çeşm-i âşıkdan anı dönüp temâşâ eyledi

                     Mûmâileyh sûre-i Fâtihâyı tefsîr eyledi ve Tûr-ı Sînâ ve Secencelü’l-Ervâh adlı iki kitap
               ve Türkî dilde Ser-Cânân ismiyle manzûm ve mevzûn bir kitap ibdâ’ ve ihtirâ’ eyledi ve Molla
               Câmî’nin Nusûs nâm kitâbını şerh edib ol şerhde neşr etdiği kelimât-ı mensûre-i matbû’a fusûs-
               ı nusûs girân-mâye gibi tâbi-i tab’da yer eyledi.  Kuddise sirruhû.

                     Bâyezîd Efendi-Mevlânâ Nakîzî
                     Amasyalıdır.  Mustafa  mahdûmudur.  Esbak  Amasya  müftüsü  Koca  Emîr  İbrâhim
               Efendi’den ikmâl-i tahsîl etdikten sonra İstanbul’a gidip Şeyhülislâm Amasyalı Zenbilli Alî
               Efendi dersinde iktisâb-ı fezâ’il ederek andan mülâzim [477] ve ba’dehû müderris olup devr-i
               medâris ederek Sahn’a kadar geldi.
                     932’de üstâd ve hâmîsi olan Zenbilli Alî Efendi’nin irtihâline binâen Sahndan azledilip
               Amasya’da  Hüseyin  Ağa  Medresesi  müderrisliğine  nasb  ve  i’zâm  edildi.  936  senesi
               muharreminde Sultân Bâyezîd müderrisi ve Amasya müftüsü oldu.
                     Ancak zamân-ı fetvâsında Şî’iler’e karşı mutasallibâne hareket ve onları tazlîl ederek
               i’zâb eylediğinden “Nakîzî” diye Şî’â arasında lakâb verilmiş, Sünnîlerle Şî’iler arasında fitne
               hudûsüne sebebiyyet vermiş olduğundan 939’da mecbûr-ı isti’fâ olup İstanbul’a gitdi.
                     940  senesi  zilhiccesinde  Amasya’da  zuhûr  eden  kanlı  hâdiseden  dolayı  tekâ’üde
               sevkedilip 943’de vefât etdi. Mustafa Cenâbî Efendi “el-Aylemü’z-Zâhir” eserinde diyor ki:
               Mevlânâ Bâyezîd Nakîzî, âlim, fakîh, ulûm-i şer’iyyede mâhir, müteşerri’ bir zât idi.

                     Bâyezîd Efendi-Vâ’iz
                     Amasyalı  Osmân’ın  oğludur.  “Tebyînü’l-Mehârim”  müverrîhi  Mevlânâ  Sinâneddîn
               Yûsuf Efendi’den ve Çeribaşı Câmii kürsî şeyhi [478] Hüseyin Efendi’den ulûm-i şer’iyyeyi
               ahzedip ders-i âm ve müderris oldu. Yörgüç Paşa müderrisliğinden vazîfe-i tekâ’üdle Enderûn
               Câmii  kürsi  şeyhi  olduğu  hâlde  1026  hudûdunda  vefât  etdi.  Âlim,  sâlih,  vâ’iz  bir  zât  idi.
               Mahdûmları kudâttan Osmân Efendi ve hâcegân-ı dîvândan Hüseyin Efendi’dir.

                     Bâyezîd Efendi-Memikzâde
                     Amasyalıdır.  Ulemâdan  Hüseyin  Efendi  bin  Mustafa  Efendi  bin  Kaya  Çelebi
               mahdûmudur.  Amasya’da  tahsîl-i  ulûm  edib  Kadızâde  Küçük  Mehmed  Efendi’den  mücâz
               olarak  İstanbul’a  gitdi.  Amasyalı  Hâce-i  Sultânî  Ömer  Efendizâde  Abdullah  Efendi’den
               mülâzım oldu.
                     1031’de müderris olup medâris-i mu’tâdeyi devr ederek Sahn pâyesiyle Hatîce Sultân
               Medresesi müderrisi oldu. 1056 senesi gurre-i şa’bânında Bağdâd kadısı olup iki yıl kadar orada
               icrâ-yı hükûmet ederek 1058 senesi cumâdelâhiresinde vefât etdi. Âlim, afîf, halîm idi. Birâderi
               Mehmed Efendi’dir. [479]

                     Bâyezîd Efendi-Hacı Hâce
                     Amasya’nın Hacı Hamza Mahallesi’nden Selîm oğludur. Bu da tahsîl-i ulûm ederek ders-
               i âm ve 1052’de Medrese-i Hüsâmiye müderrisi, ba’dehû vazîfe-i tekâ’üdle Fethiye Câmii kürsi




                                                           406
   402   403   404   405   406   407   408   409   410   411   412