Page 447 - 6-8
P. 447

Amasya Tarihi Cilt: 7
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     896’da Trabzon vâliliğine ta’yîn edilip Amasya‘dan giden Sultân Selîm Hân-ı Evvel’e
               mu’allim-i hatt olarak beraber gitdi. Müşârün-ileyhin ma’iyyetinde yirmi dört yıl ta’lîm ve
               hizmet-i kitâbette bulundu. 918’de müşârün-ileyhin cülûsunda serkâtib-i dîvâni olarak musâhib
               ve müsteşârı oldu. [608]
                     Sultân Selîm Hân’ın Amasyalılardan mürekkeb erkân-ı saltanâtından biri olduğu hâlde
               Îrân ve Arabistân seferlerinde beraber bulundu. Son Mısır seferinden avdette Şam’da 923 senesi
               zilka’desinde vefât etdi. Âlim, kâmil, müdebbir, edîb, sûfî-meşreb bir hattât-ı meşhûr idi.
                     Müstakîmzâde  Süleyman  Saâdeddîn  Efendi  “Tuhfetü’l-Hattâtîn”de  müşârün-ileyhin
               terceme-i hâlini pek muhtasar olarak yazmışdır. Diyor ki: Şemseddîn-Amâsî’dir. Hüsn-i hattı
               Abdullah Amâsî’den temeşşuk ve ba’de’l-izn Molla Şems-i Pîr demekle şöhret-yâb-ı tefevvûk
               olmuşdur. Birâderi Üveys Halvetî de pek meşhûr idi.

                     Pîr Sâlih Çelebi-Buhârîzâde
                     Amasyalıdır.  Kudâttan  İzzeddîn  Hasan  Çelebi  bin  Abdurrahmân  Çelebi  bin  Pîr
               Şemseddîn  Mehmed  Buhârî  mahdûmudur.  Ba’de’t-tahsîl  Gümüşlüzâde  Büyük  Muhyiddîn
               Mehmed  Çelebi  sohbetinden  istifâza  ederek  ceddi  Çevikçi  Baba  Zâviyesi  şeyhi  ve  evkâfı
               mütevellîsi olduğu hâlde 938 sâlinden sonra vefât etdi. Meşâhîr-i sulehâdan bir pîr-i muhterem
               idi. [609]

                     Pîr Abdurrahmân Çelebi-Mevlânâ Hüsâmî
                     Amasyalıdır.  Gümüşlüzâde  ve  Aşağı  Pîrler  demekle  meşhûrdur.  Kubâ’da  medfûn  ve
               orada Hüsâmiye Medresesi bânisi olan kibâr-ı kudât ve sâdâttan Mevlânâ Hüsâmeddîn Hüseyin
               Çelebi bin Abdülkâdir Çelebi bin Seydî Hüsâmeddîn Hüseyin Fergânî-i Hüseynî mahdûmudur.
                     Aslında Seydî Hüsâmzâdelikle meşhûr iken Hazret-i Pîr İlyâs Halvetî’nin kerîmesi Râbi’a
               Hâtun’un kızı Âbide Hâtun’un mahdûmu olduğu münâsebetle Gümüşlüzâde diye iştihâr etdi.
               Gümüşlüzâde Mahallesi’nde 840’da doğdu.
                     Amasya  fuzalâsından  İbrîzâde  Mevlânâ  Muhyiddîn  Mehmed  Cendîzâde  Mevlânâ
               Şemseddîn  Ahmed  Çelebilerden  iktisâb-ı  ilm  ü  kemâl  edib  Gümüşlüzâde  Hazret-i  Pîr
               Hayreddîn Hızır Çelebi sohbetinde me’ârif-i sûfiyyeyi ahz ve tefeyyüz ederek müşârün-ileyhin
               irtihâlinde Ya’kûb Paşa zâviyesi şeyhi oldu.
                     Amasya vâlisi Şehzâde Sultân Ahmed Hân kendisine intisâb etdiğinden âmme-i erkân ve
               ricâl-i memleket ve halk müşârün-ileyhin [610] sohbet ve hizmetinden feyz-yâb oldu. Ya’kûb
               Paşa Câmii vâ’îzi olup esnâ-yı va’z ü tezkîrinde ahyânen şehzâde bulunur; te’sîr-i füyûzâtıyla
               dinleyeni ağlatırdı.
                     On dört yıl irşâd-ı halk ve zikr ü tevhîd-i hakk ile iştigâl ederek altmış üç yaşında 903
               senesinde dâr-ı kudse irtihâl etdi. Zâviyenin şeyhlere mahsûs hücre-i sa’âdetinde medfûndur.
                     Kümmelîn-i ulemâdan, kibâr-ı sulehâdan, gâyet zâhid, müteşerri’, âbid, sahî, celâli gâlib,
               mazınne-i kerâmet bir şeyh-i âlî-himmet idi. Hüsâmî mahlasıyla iştihâr edib şâir, edîb idi. Sûfiyâne
               eş’âr ve ilâhiyâtı vardır.
                     Gâyet mehîb, vakûr, müşekkel bir zât-ı şerîf olduğundan huzûrunda kimse kelâma cür’et
               edemezdi. Ulemâ ile meşâyih arasında mevzu’-ı bahs olan mesâ’il hakkında dekâyık-ı ilmiyye
               ve sûfiyye nakl ederek ulemâyı iknâ’ ederdi. Bunun için ulemâ bile kendisine beyât eylerdi. El-
               yevm kabr-i şerîfinde bu mehâbet vardır.
                     Mahdûmları  Muhyiddîn  Mehmed,  Hüsameddîn  Hüseyin  Efendiler  [611]  meşâhîr-i
               meşâyih  ve  mevâlîden  idiler.  Dâmâdı  Gümüşlüzâde  Mevlânâ  Muhyiddîn  Mehmed  Çelebi
               kibâr-ı  meşâyih-i  Halvetiyyeden  idi.  Medfen-i  mübârekenin  önündeki  Fâtiha  penceresi
               üzerinde şu beyitler mahkûkdur:
                                                             سايلا ريپ  لسن  زا   ىماسح ام  خيش  نوچ
                                                             ىهابتشا  و كش ىب  ملاع  بطق  دوبوك
                                                             ىقيقح  دشرم نا و  تمارك  بحاص نآ



                                                           446
   442   443   444   445   446   447   448   449   450   451   452