Page 576 - 6-8
P. 576
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
üzeredir. Müderrisliği için bu kadar alâka kâfîdir! demiş. Fâtih bundan hoşlanıp müderrisliğini
Mevlânâ’ya vermiştir.
Mahdûmları Abdulevvel, Zeynelâbidîn, Alî Efendilerdir. Zeynelâbidin Efendi,
Amasya’nın İltekin kasabasında 250 te’lîf edib yazdığı “el-Kasîdetü’l-Garrâ fî harekâti’s-
Semâvâti Turran” adlı eserini 882’de Sultân Fâtih’e takdîm ve orada tevellüd etdiği kendi
kalemiyle yazılmış görüldü. Bunun mahdûmu Abdülazîz Efendi Amasya müftüsüdür. Bunlara
“Ümm-i Veledzâdeler” dendi. Bunun mahdûmu Alî Efendi’dir. [321]
Hüsâmeddîn Hüseyin Çelebi-Şeyh Kırıkzâde
Amasyalıdır. Eş-Şeyh İzzeddîn Hasan Çelebi bin Kemâleddîn Abdülvehhâb Çelebi bin
eş-Şeyh Hüsâmeddîn Hüseyin el-Mevlevî mahdûmudur. Sultâniyye-i Merzifon müderrisi Seydî
Ahmed Kırımî’den ve Abdîzâde Muhyiddîn Mehmed Çelebi’den ahz-ı ulûm ederek müderris
oldu.
Ba’dehû kibâr-ı müderrisînden ve 890’da Amasya vilâyeti nâibi ve 897’de Amasya
kâdı’l-kudâtı oldu. 903 hudûdunda vefât etdi. Âlim, kâmil, ulûm-ı şer’iyye ve edebiyyede fâzıl
bir zât idi. Mahdûmu Abdurrahmân Çelebi ve birâderi kudâttan Mahmûd Çelebi de ma’rûfdur.
Hüsâmeddîn Hüseyin Efendi-Akdağîzâde eş-Şeyh
Amasyalıdır. Meşâyih-i kirâm-ı Halvetiyyeden Akdağlı Muhyiddîn Mehmed Çelebi bin
Ahmed mahdûmudur. Kazasker Bedreddîn Mahmûd Çelebi’nin birâderi olup fâzıl-ı meşhûr
Hatîb Kâsım Efendi’den ahz-ı ulûm etdi.
Ba’dehû Habîb-i Karamanî Hazretleri’nin sohbet-i aliyyesinde tekmîl-i sülûk ederek Ahî
Darb-hâneci tekkesi şeyhi, Sultân Bâyezîd [322] câmii vâ’izi oldu. Ba’dehû Kağnılı Pazarı’nın
cenûbundaki çeşme ittisâlinde vâlî Şehzâde Sultân Ahmed’in yaptırdığı âlî zâviyenin şeyhi
oldu.
912’de Şehzâde-i müşârün-ileyhin arzıyla Akdağ nâhiyesinde kâ’in pederinin maskat-ı
re’si olan Alakise karyesi kendisine bâ-fermân-ı Pâdişâhî temlîk edildiğinden vakf edib
hâsılâtının nısfını zâviyesinin şeyh ve ta’âmiyesine ve diğer nısfını da Alakise’de binâ etdiği
câmi-i şerîfin mesâlihine tahsîs eyledi.
Bu esnâda Şâh İsmâ’îl Safevî’nin çıkardığı ve dâ’îlerinin neşr etdiği Şi’îlik mesleğine
karşı ehl-i sünnet mezhebini fevka’l-âde müdâfa’a ederek iştihâr edib 917 senesi zilka’desinde
dâr-ı na’îme irtihâl etdi. Âlim, zâhid, kâmil, âbid, vâ’iz-i meşhûr idi. “Münebbihâtü’l-Kulûb”
adlı tasavvuftan bir eseri vardır.
Zâviyesinde medfûn olup mahdûmları Muhyiddîn Mehmed, Abdullah Efendilerdir.
Zâviyesi el-yevm mezârlık olup şark ve cenûb tarafları yola alındığından ufak bir arsa-i
mezâristân hâlinde kâr-gîr duvarıyla beraber duruyor. [323]
Hüsâmeddîn Hüseyin Paşa-Ahmed Paşazâde
Amasyalıdır. Gümüşlüzâde câmi-i şerîfinin bânî-i sânîsi Ahmed Paşa bin Hüsâmeddîn
Çelebi evlâdından Abdül Bey bin Mahmûd Bey bin Ahmed Paşa’nın mahdûmudur. Amasya’da
tahsîl-i ma’ârif edib 896’da Trabzon vâlîsi olan Sultân Selîm-i Evvel dâ’iresine intisâb ederek
Amasya’dan beraber gitdi.
Trabzon’da Sultân-ı müşârün-ileyhin mazhar-ı teveccühâtı olup terfî’-i kadr ederek
912’de Sultân-ı müşârün-ileyhin arzıyla İstanbul’a gidip hızâne-i âmire kâtibi oldu. İstanbul
havâdisini Trabzon’da Sultân-ı müşârün-ileyhe iş’âr ederek âdetâ irtibât me’mûru vazîfesini îfâ
etmeğe başladı.
250 İltekin, Amasya’nın cenûb boğazının cihet-i garbiyyesinde İltekin Bağları’nın üstünde vaktiyle bir kasaba
olduğu hâlde şimdi harâb olup enkâzı görülmektedir. Orada câmi’ ve medrese ve zâviye kaydı vardır.
570
575