Page 581 - 6-8
P. 581

Amasya Tarihi Cilt: 8
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     1124’de Abdullah Efendi’nin meşîhat-ı sânîyesinde altmışlı pâyesiyle Karahisâr-ı Şarkî
               kazâsına ta’yîn edildi. Ba’dehû Kayseriyye mollası 1133’de Amasya kâdısı olup 1134’de infisâl
               ederek 1135 gurre-i muharreminde Amasya meclis-i a’yân re’îsi oldu.
                     Ba’dehû Sivas kâdısı ve 1138’de Îrân harbi i’âne meclisi re’îsi olup hizmet ü istikâmetine
               binâ’en  1141’de  feth  edilen  Tebrîz  mollası  oldu.  1143’de  avdet  edib  1147’de  Diyarbekir
               mollası olup 1149’da ma’zûlen geldi. 1151’de Dârü’l-Hadîs-i Osmân Çelebi müderrisliği ile
               mütekâ’id olup 1163’de vefât etdi.
                     Âlim,  sâlih,  servet  ü  sâmâna  mâlik,  tarîk-i  istikâmete  sâlik,  nâfizü’l-kelim,  a’yân-ı
               ulemâdan bir zât-ı sütûde-simât idi. “Hacı Hüseyin Efendi”demekle meşhûrdur. [339]
                     Mahdûmları el-Hâc Ahmed, Mehmed Emîn Efendilerdir.

                     Hüsâmeddîn Paşa-Müftüzâde
                     Amasyalıdır. Çavuşân-ı dergâh-ı âlînin yedinci bölüğünde mukayyed Amasyalı Alî Ağa
               bin  Hüsâm  Ağa bin  Alî Çelebi bin  Müftü Yahyâ Efendi’nin mahdûmudur. Pederinin  1186
               senesi recebinde irtihâli üzerine dergâh-ı âlî çavuşânından olup aynı bölüğe kayd edildi. 1198
               târîhli Enderûn defteri’nde ağayân sırasına “Hüsâm Alî Amâsiyye” diye künyesi yazılı görüldü.
                     Cülûsundan  mukaddem  Sultân  Selîm  Han-ı  Sâlis’in  hizmetine  girip  kendisini
               sevdirdiğinden  1203’de  taht-ı  Osmânîye  cülûs  edince  kahvecibaşı  olup  silahdâr-ı  şehriyârî
               derecesinde bir nüfûz u i’tibâr kazandı. İkbâlini müteneffizân-ı asr çekemediğinden 1207 senesi
               muharreminin ikisinde vezâretle Bosna vâlîsi olup İstanbul’dan uzaklaşdırıldı.
                     Çünkü Sadr-ı a’zam Melek Mehmed Paşa bunun sadârete geleceğinden endişe ediyordu.
               Bunun için Bosna’da vücûduna lüzûm-ı kavî gösterilerek Sultân Selîm-i Sâlis iknâ edilmişti.
               Bosna’da zuhûr eden karışıklığı müdebbirâne [340] hareket ederek bastırdı.
                      1209  senesi  şevvâlinde  Hotin  vâlîsi  olup  Besarabya’ya  gitdi.  Orada  Ruslar’la
               Rûmenler’in çevirdikleri entrikayı keşf ederek Eflak ve Boğdan voyvodalarını tazyîke başladı.
               Bundan  dolayı  1211’de  Selânik  vâlîliğine  nakl  edildi.  1212  senesi  cumâdelûlâsında  dâr-ı
               bekâya irtihâl etdi.
                     Sâdık,  müdebbir,  afîf  bir  vezîr  idi.  Mahdûmu  Mehmed  Bey  dergâh-ı  âlî  kapıcı-
               başılarından olup 1258’de vefât etdi. Bunun evlâdından İsmâ’îl Hakkı Bey, Hacı Velî Ağa’nın
               kerîmezâdesi  olup  1273  senesi  cumâdelâhiresinde  vefât  etdi.  Haydar  Paşa’da  medfûndur.
               Kuşadalı İbrâhim Efendi Hazretleri’nden münîb idi. Hacı Velî Ağa da Amasyalıdır.

                     Hüsâmeddîn Hüseyin Dede Efendi -Hâcızâde
                     Amasyalıdır. Amasya Mevlevî-hânesi dedegânından Mehmed Dede bin Sa’îd İbrâhim
               Dede’nin mahdûmu ve eş-Şeyh Ahmed Dede Efendi’nin yeğenidir. Amcasından ilm ü edeb
               tahsîl edib Mesnevî-hân oldu. [341]
                     1208’de ammizâdesi Feyzullâh Dede’nin ref’iyle Mevlevî-hâne şeyhi olduysa da diğer
               ammizâdesi es-Seyyid Mehmed Kâmî Dede’nin teşebbüsâtıyla 1209’da azl edilip İstanbul’a
               gitdi. Orada meşîhatın uhdesine tevcîhi için uğraşırken 1217 sâlinde vefât etdi. Mahdûmları es-
               Seyyid Mehmed, Hasan, Alî Rızâ Dedelerdir.

                     Hüsâmî Abdurrahmân Çelebi-Aşağı Pîrler      251

                     Hasan Gâzi -Emîr Hüsâmü’d-Devle
                     Amasya ve Sivas hükümdârı Melik Dânişmend Ahmed Gâzi’nin atabegi ve ser-askeri
               Emîr Nâsırü’d-Devle İltekin Gâzi bin Abdurrahmân Artukî mahdûmudur. Melik İsmâ’îl Gâzi




               251  Kubâ’da medfûn Şeyh Hüsâmeddîn Hüseyin Efendi’nin mahdûmu ve Hazret-i Pîr İlyâs’ın kerîmezâdesidir.
               Terceme-i hâli cild 7, sahife 609’da yazılıdır.

                                                           575
                                                           580
   576   577   578   579   580   581   582   583   584   585   586