Page 627 - 6-8
P. 627

Amasya Tarihi Cilt: 8
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     1214 senesi gurre-i zilhiccesinde ammizâdesi Tayyâr Mahmûd Paşa tarafından Amasya
               mütesellimi olup geldi. Şîrînzâde Hâfız el-Hâc Hasan Ağa’yı kendisine kethüdâ nasb ederek
               [493] zevk ü safâya daldı. Kendisine tarafdâr olanları olanca kuvvetiyle himâye ve mu’ârızları
               ifnâda ifrât etdi.
                     1218’de Gürcüzâde Osmân Paşa’yı i’dâma me’mûr olan Tayyâr Paşa ile beraber îfâ-yı
               celâdet eylediğinden dergâh-ı âlî kapıcıbaşılığı rütbesiyle taltîf edildikte tuğyânı arttı. Halkın
               a’râz u emvâline tasallut eylediğinden şikâyetler dîvân-ı âlî ve sem’-i hümâyûna kadar yükseldi.
                     1219  senesi  gurre-i  muharreminden  i’tibâren  Amasya  sancâğı  Cebbârzâde  Süleyman
               Bey’e ilzâm u tevcîh edildiğinden târîh kısmında tafsîl edildiği üzere Amasya’dan kuvvetleriyle
               beraber  çıkıp  Havza  kazâsına  kadar  tebâ’üd  etdi.  Mu’ahharan  Bafra’da  bulunan  Tayyâr
               Mahmûd Paşa’nın gönderdiği asker ve ümerâyla dönüp Amasya’ya cebren girdi.
                     Bunun  üzerine  Tayyâr  Mahmûd  Paşa’nın  vaz’iyyet-i  âsiyânesi  ve  bunun  harekât-ı
               zâlimânesi nazar-ı dikkati celb eylediğinden Cebbârzâde Süleyman Bey’e verilen fermân-ı âlî
               mûcebince  Amasya  mîr-i  müşârün-ileyh  tarafından  gönderilen  kuvvetlerle  muhâsara  edilip
               harben  istirdâd  ve  sâhib-i  terceme  1220  senesi  muharreminde  bâ-fermân-ı  [494]  âlî  salben
               i’dâm edildi.
                     Zâlim, sefîh, tab’an denî bir mahlûk olduğu hâlde gâyet muta’azzım, nehhâb ü vehhâb,
               merhameti kıt bir adamdı. Dîndâr, ulemâyı sever, hayr-hâh şeklinde görünür, vicdânsız ahvâl ü
               mezâlim irtikâb eylerdi. Kendisine müte’allik olanlardan ba’zıları i’dâm ve ba’zıları da nefy ü
               iclâ edildi.

                     Hasan Efendi-Molla Bâlîzâde es-Seyyid el-Hâc
                     Amasya  sâdâtından  es-Seyyid  el-Hâc  Alî  Efendi’nin  mahdûmudur.  Biraz  tahsîl-i
               ma’âriften  sonra  Hicâz’a  gitdi.  Avdette  hâciyân  ba’dehû  a’yân  meclislerine  a’zâ  ve  1208
               senesinden i’tibâren üç def’a nakîbü’l-eşrâf kâ’im-makâmı oldu.
                     Mütesellim  Hasan  Bey’e  mu’ârız  olduğundan  1220’de  râbi’an    nakîbü’l-eşrâf  kâ’im-
               makâmı  olduğu  hâlde  1221senesi  evâ’ilinde  dâr-ı  bekâya  irtihâl  etdi.  Sulehâ-yı  a’yândan,
               hânedân  bir  zât  idi.  Oğulları  es-Seyyid  Hüseyin,  Alî  Efendilerdir.  Es-Seyyid  el-Hâc  Alî
               Efendizâde  es-Seyyid  Mehmed  Efendi  1271’de  vefât  etdi.  Aşağı  Pîrler  mezârlığında
               medfûnlardır. [495]

                     Hasan Ağa-Şîrînzâde Hâfız el-Hâc
                     Amasyalıdır.  Üçler  Mahallesi’ndeki  câmi-i  şerîfin  bânîsi  Sa’dî  Çelebi  dâmâdı  utekâdan
               Hândân Ağa’nın ahfâdından olup Sa’dî Çelebi vakfı mütevellîsi Handân Ağazâde Şîrîn Alî Efendi
               bin Hâfız Hasan Efendi bin el-Hâc Ahmed Ağa bin Mustafa Ağa bin Sa’dî Ağa bin Handân Ağa’nın
               oğludur,
                     Küçük birâderi Hüseyin Ağa enderûna girip çukadâr-ı şehriyârî olduğundan Amasya’da
               fevka’l-âde teneffüz etdi. 1208’de pederinin irtihâlinde Sa’dî Çelebi vakfı mütevellîsî olarak
               hâciyân ve a’yân meclislerine a’zâ oldu.
                     1214  senesi  zilhiccesi  gurresinde  Amasya  mütesellimi  Caniklizâde  Hasan  Bey’in
               kethüdâsı olarak bütün Amasya sancâğını kabza-i idâresine aldı. 1216’da mütesellim kâ’im-
               makâmı olup livâyı hüsn-i idâre etdi. 1218’de sânîyen mütesellim kâ’im-makâmı olup halk ve
               eşrâfa huzûr ve emniyyet verdi.
                     1219 senesi vak’asında inzivâ eylediyse de Hasan Bey’in gâlibâne Amasya’ya duhûlünde
               yine  kethüdâsı  olduğundan  1220  muharreminde  Hasan  Bey’in  i’dâmında  emvâl  ü  emlâki
               müsâdere edilerek [496] Karahisâr-ı Şarkîye nefy ve orada habs edildi. 1222 senesi saferinin
               evâhirinde mahbûsen vefât etdi. Hasan Bey’in ef’âl ü harekâtı buna atf ü isnâd edilerek lisâna
               gelmişti. Bununla beraber müdebbir, hânedân, mu’tedil, sahî, sinsî bir kimse idi. Mahdûmu
               Ahmed Bey’dir. Bunun ve Hasan Bey’in himâyesi yüzünden birâderi de gözden düştü.




                                                           621
                                                           626
   622   623   624   625   626   627   628   629   630   631   632