Page 116 - 6-8
P. 116
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hızır Paşa-Gonca Beyzâde
Amasyalıdır. Amasya vâlîsi Şehzâde Sultân Mustafa gözdelerinden Keyvân Ağazâde
Gonca Keyvân Bey bin Mustafa Bey bin Rüstem Bey bin Keyvân Ağa’nın mahdûmudur. Sultân
Murâd-ı Sâlis’in Amasya valiliği esnâsında hüsn-i cemâline binâen Enderûn-ı Hümâyûn’a
gönderdi.
Orada tefeyyüz ederek Sultân Murâd-ı Sâlis’in cülûsunda temâyüz edib 988’de rikâbdâr-
ı şehriyârî oldu. Pâdişâhın kendisine teveccühü Sadr-ı a’zam Koca Sinan Paşa’yı [368] harekete
getirdiğinden 990 senesi evâilinde Van beylerbeyi olarak taşraya gönderildi.
Ba’dehû Konya vâlîsi olup İstanbul’a takarrüb etdi. 997’de Sinan Paşa sânîyen sadrâzam
oldukda Konya’dan azl edib açıkda bırakdı. 999’da Sinan Paşa sadâretden azl edildiğinden
1000’de Tımışvar beylerbeyi olup uzaklara atıldı. Burada bir müddet kaldı.
1004’de Belgrad muhâfızı olup, 1006 senesi şevvâlinde vezâretle Mısır vâlîsi oldu.
Çünkü Sadr-ı a’zam İbrâhim Paşa ile Enderûnda refâkat ve aralarında muhabbet vardı. 1008’de
Mısır’dan gelip kubbe-nîşîn olarak vüzerâ arasında temâyüz etdi.
1010 senesi rebîülevvelinde sadrâzam olan Yemişci Arnavut Hasan Paşa’nın
istirkâbından dolayı 1011’de Tuna muhâfızı olarak İstanbul’dan uzaklaştırıldı. 1013’de Halîl
Paşa’nın metrûkesi olan Fatıma Sultân binti Sultân Murâd-ı Sâlis kendisine tezvîc edilerek
davet edilib vusûlünde sânîyen kubbe-nîşîn oldu. [369]
1014 senesi şâbânının on beşinde Sofu Sinan Paşa yerine kâ’im-makâm-ı sadâret olup üç
mâh sonra Budin vâlîsi ve 1015 senesi evâilinde sânîyen Tuna muhâfızı oldu. Zevcesi Fatıma
Sultân’ın Sultân Ahmed’e ricâsı üzerine 1016’da Üsküdâr muhâfızı olup geldi.
İki yıl kadar Üsküdâr’da Fatıma Sultân’ın sarayında ikâmet ederek 1018 senesi
zilhiccesinde dâr-ı bekâya rihlet etdi. Meşâhîr-i vüzerâdan âkil, reşîd, muktedir bir zât idi.
Mahdûmu İbrâhim Paşa ve kerîmesi Fatıma Sultân’dan doğan Ayşe Sultân olup dâmâdı sadr-ı
54
esbak Bosnalı Hüsrev Paşa’dır.
Amasya’nın Şâmîce Mahallesi’nde âlî bir zâviye yaptırıb ba’zı kura ve mezârii bu
tekkenin mesâlihine vakf etdi. Tekkenin önünde bir de çeşme yaptırıb Kara Kaya’da kâin
menba’dan suyunu getirtti. Bu zaviyeden pek çok kibâr-ı ümmet icrâ-yı meşîhat etdi. El-yevm
çeşmesi bakî ise de zâviyesi hâneye münkalib olmuşdur. Ba’zı meşâyıhı bulunub yazıldı. [370]
Hızır Efendi-Cumazâde
Amasyalıdır. Kudâtdan Ahmed Efendi bin Cuma Efendi’nin mahdûmudur. Amasya’da
tahsîl-i ulûm ederek İstanbul’a gidip İvaz Efendi dâru’l-ifadesine mülâzemet etdi. Müşârün-
ileyhin Anadolu sadâretinden mülâzım ve Amasya’da ders-i âm oldu.
1020’de Tekirdağı’nda Rüstem Paşa, 1025 ramazânında Beşiktaş’da Sinan Paşa,
zilhiccesinde Bursa’da Emîr Sultân medreselerine müderris olup 1029 senesi saferinde
Malkaralı Ahmed Efendi yerine Amasya Müftüsü ve Sultâniyye müderrisi olup geldi.
1032 senesi zilhiccesinde Konya mollası olup 1034 senesi recebinde ma’zûlen
Amasya’ya geldi. 1035 senesi zilhiccesinde vefât etdi. Âlim, sâlih, sâfî derûn, sâhib-i azm ü
sükûn bir zât idi.
Hızır Efendi-Molla Bahşîzâde
Kuyûd-ı vakfiyeden anlaşıldığı üzere Amasya fuzalâsından Fâzıl Yahya Efendi bin
İbrâhim Kemâleddîn Efendi bin Mevlânâ Bahşî Halîfe’nin mahdûmudur. Hıfz-ı Kur’ân
etdikden sonra pederinden tahsîl-i ulûm edib ceddînin mescidi imâmı ve pederinin irtihâlinde
vakfının mütevellîsi olduğu hâlde 1026 senesi rebîülâhirinde vefât etdi. Ulemâ ve sulehâdan
54 Şu malûmât Hüsrev Paşa’nın vakfiyesinden alındı. Bunun için Hüsrev Paşa Amasya’ya ve ricâline karşı büyük
bir alâka göstermişdi.
105
115