Page 119 - 6-8
P. 119

Amasya Tarihi Cilt: 9
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               Ali  Ağa  azlini  tebliğ  ve  kendisini  ahz  ü  tevkîf  etdi.  Mübaşirin  huzuruyla  görülen
               muhakemesinde şuhûd-ı zûrun müzevver şehâdetleriyle mahkûm oldu.                                                             Hızır Efendi-Küçük el-Hâc
                     Mahkûm  olduğu  mebâliğ  kendisinden  tahsîl  edilerek  Kıbrıs’a  i’zâm  edildi.  Şâyân-ı                              Amasyalı  Ahmed’in  mahdûmudur.  Yukarıda  tercemesi  yazılan  Allâme  Büyük  Hızır
               ibretdir ki Kıbleli Mustafa Paşa da tecâvüzât-ı zalimânesinden dolayı 1071 senesi şevvâlinde                           Efendi’nin halka-yı tedrîsinde ikmâl-i tahsîl edib mücâz ve ders-i âm oldu. Hacı Sefer Ağa
               Amasya’ya geldiği esnâda azliyle Amasya zindanında habs ve Kaba Ali Ağa ve bir müddet                                  Surre Emini oldukda imâmı olup Hicâz’a beraber gitdi.
               sonra  Mumcuoğlu  Seyyid  Ahmed  Ağa  da  i’dâm  edildi.  1072  senesi  rebîülevvelinde                                      1074’de  Hacı  Sefer  ve  Ya’kûb  Ağalar’ın  Gümüşlüzâde  Câmii  şerîfine  vaz‘  etdikleri
               Köprülüzâde Fazıl Ahmed Paşa sadrâzam oldukda Kıbrıs’dan mutayyiben celb edib Amasya’ya                                va’zıyeye  mutasarrıf  olup  üstâdının  hayatında  yıllarca  fâzılâne  tedrîs-i  ulûm  ederek  Küçük
               ikram  ü  izzetle  gönderdi.  1073  senesi  cumâdelûlâsında  vefat  eden  Hâbilzâde  Mehmed                            Hızır Efendi demekle iştihâr etdi.
               Efendi’nin yerine Sultân Bâyezîd Câmii kürsî şeyhi ve 1074’de sânîyen Yörgüç Paşa müderrisi                                  1086’da Halfet Gâzi müderrisi olup halka vaaz ve tezkîr, talebe-i ulûma fünûn-ı lâzimeyi
               oldu.                                                                                                                  ifâde ve tedrîs ile iştigâl edib 1104 senesi muharreminin onuncu günü dâr-ı mükâfâta irtihâl
                     1078 senesi gurre-i muharreminde Amasya Müftüsü Ebûssuûd Efendi isti’fâ eylediğinden                             etdi. Üstâdının yanında medfûndur. Meşâhîr-i ulemâdan fâzıl, hâlûk, âmil bir zât idi. Mahdûmu
               bunun yerine râbian Amasya müftüsü ve Sultânîye müderrisi oldu. Rebîülevvelin yirmi ikinci                             el-Hâc Nuh Efendi olup bunun evlâdına Nuh Efendizâdeler dendi. [383]
               günü uhdesindeki [379] kürsi şeyhliğini büyük mahdûmu Ya’kub Efendiye ferâgat etdi.
                     Yedi yıl kadar da bu defasında ulum-ı âlîye tedrîs ve meşâğil-i fetvâ ile iştigâl ederek                               Hızır Ağa-Kara Hasanoğlu
               1084  senesi  zilhiccesinin  sekizinci  günü  dâr-ı  naîme  irtihal  etdi.  Halfet  Gâzi  mezârlığında                       Amasyalı  Hasan  Ağa’nın  oğludur.  Sipâhi  olup  1122’de  Rus  muhârebesinde  yararlığı
               medfûndur. Gayet fâzıl, muhakkîk, kâffe-i fünûnda mâhir usûl ve meânide mütebahhir üstâzü’l-                           görüldüğünden nâil-i terakkî olup Amasya kethüdâyeri ba’dehû Gümüş Ma’deni Emini sonra
               küll bir allâme-i müfessir idi.                                                                                        Havza voyvadası oldu.
                     Sûre-i En’âma kadar tefsîr-i Kur’ân, usûlden “Gusûnü’l-usûl”, bunu şerh eden “Tehyîc-i                                 1136’da İran harbine memur olup Hemedan’ın fethinde hizmet ederek sipâhiler kethüdâsı
               güsûnü’l-usûl”,  meânî  ve  beyân  ve  bedîe  dâir  “Unbûbü’l-belâğa”,  ferâiz  mesâilini  telhîsen                    oldu. 1141’de Revân harbine gidip fedekârâne çalıştı. 1148’de mecrûhen avdet edib tekâüd
               beyân  eden  “Lübbü’l-ferâiz”  ve  bunların  şerhleri,  mevâkıf  ve  telvîhe  ta’likât  gibi  âsâr  ve                 edilerek 1157 senesi zilhiccesinin ikinci günü vefât etdiği Mütekaidîn defteri’nde görüldü.
               müellefâtı vardır.
                     Takrîr ü beyânı kalemi gibi sehhâr olduğundan dördüncü müftülüğünde hasren tefsîr ve                                   Hızır Efendi-Hızırzâde el-Hâc
               hadîs okuturken Sultân Bâyezîd Câmii dolardı. Kendisini ta’zîb eden cühelâ ve şuhûdun her                                    Amasyalıdır. Sultân Bâyezîd kürsî şeyhi Abdülaziz Efendi bin Ya’kûb Efendi bin Allâme
               biri birer derde giriftâr olarak yaptıklarının cezalarını gördü. [380]                                                 Büyük Hızır Efendi birâderidir. Amasya’da tahsîl-i ulûm ederek ders-i âm oldu. İstanbul’da
                     Fazîlet-hânesi Hacı İlyas Mahallesi’nde ırmak kenarında Maydenüs Köprüsü’nün başında                             ocak imâmı Amasyalı es-Seyyid Halîl Efendi’nin muhibbi olduğu münâsebetle İstanbul’a gidip
               güzel, bağçeli ve havuzu havî bir konakdı. Bu konağı muahharan Gürcüzâde el-Hâc İbrâhim                                orada kürsü şeyhi oldu. Yeni valide Sultân Câmii kürsü şeyhi iken 1167 [384] sâlinden sonra
               Bey alıb tevsi’ etmişdi.                                                                                               vefât etdi. Âlim, sâlih idi. Mahdûmu es-Seyyid Mehmed Sâdık Efendi’dir.
                     Mahdûmları Ya’kûb, İbrâhim Efendilerdir. Dâmâd ü danişmendi de tilmîz-i meşhûru el-
               Hâc Osmân Efendi’dir. Telâmîzesi pek çok olup içlerinden hayli mevâlî, kudât ve müderrisîn                                   Hızır Efendi-Allâme el-Hâc
               ve müftüler çıkdı. Bunlardan Fâzıl Darendeli Hamza Efendi pek meşhûr idi. Bunun tilmîzi de                                   Merzifonludur. Mehmed mahdûmu olup Amasya’da Iydîzâde el-Hâc Akif Mustafa ve
               Kârabâdî Ahmed Efendi’dir. Telâmîzesinden biri de Sivas müftüsü Tefsîrî Mehmed Efendi                                  üstâz-ı meşhûr Laz es-Seyyid İbrâhim Efendilerden ulûm-ı akliyye ve nakliyyeyi ahz ve ikmâl
               olup meşâhîr-i fuzalâdan idi.                                                                                          ederek her ikisinden mücâz ve Merzifon’da ders-i âm oldu.
                     Evlâdından  Ya’kûb  Efendizâde  Abdülaziz  Efendi  ve  bunun  mahdûmu,  el-Hâc  Hızır                                  Yıllarca tedrîs-i ulûm ederek fezâil-i ilmiyyesiyle fevkalâde iştihâr edib Kara Mustafa
               Efendi de meşâhîr-i ulemâdan idi. Hacı Hızır Efendizâde el-Hâc Sâdık Mehmed Efendi İstanbul                            Câmii kürsü şeyhi ve Çelebi Sultân medresesi müderrisi ve bir müddet Merzifon müftüsü oldu.
               müderrislerinden olup sülâlesi İstanbul’da kaldı. Abdulaziz Efendi’nin diğer mahdûmu el-Hâc                            Servet ü ğınâsı, nüfûz ve itibarı Canikli el-Hâc Ali Paşa’nın nazar-ı dikkatini celb etdi.
               Mehmed Efendi de Amasya ulemâsındandır.[381]                                                                                 1188’de Trabzon vâlîsi ve Amasya sancâğına ber-vech-i malikâne mutasarrıf olan vezîr
                                                                                                                                      müşârün-ileyhin  ba’zı  icrâat-ı  şedidesine  itirâz  eylediğinden  birçok  rüfekâsıyla  beraber
                     Hızır Bey-Kurd Paşazâde el-Hâc                                                                                   Amasya’ya celb ve habs edilerek ağır cerîme ve nukûd-ı mühimmesi alınıb salıverdi. [385]
                     Amasyalıdır. Hızır Paşa’nın utekâsından Keyvan Ağa’nın evlâdından Kurd Mustafa Paşa                                    1193’de Canikli Hacı Ali Paşa ile evlâdı Rusya’ya firâr eylediğinden halk ve a’yânın
               bin Rüstem Bey bin Ali Bey bin Mustafa Bey bin Rüstem Bey bin Keyvan Ağa’nın oğludur.                                  ittifâkıyla  Makulzâde  İbrâhim  Efendi’nin  yerine  sânîyen  Merzifon  müftüsü  ve  Sultânîyye
               1051’de nâil-i zeamet oldu.                                                                                            müderrisi oldu.
                     Pederinin ma’iyyetinde muhârebâta gidip şecâat ve cesâretiyle iştihâr edib Deli Hızır Bey                              1195 senesi şâbânında yine ber-vech-i malikâne Amasya mutasarrıfı olan Caniklizâde
               dendi.  1078’de  Merzifon  müftüsünü  şehid  edib  oğlunu  dağa  kaldıran  eşkiyânın  ta’kîb  ve                       Mikdat Ahmed Paşa’nın nüfûzuyla fetvâdan ma’zûl olup selefi iâde edildi. 1203’de sâlisen
               istîsâlinde hizmetler ederek Kara Mustafa Paşa’ya kendini sevdirdi.                                                    mütfî-i  Merzifon  olup  sonra  yine  azl  edilerek  1213’de  dâr-ı  bekâya  irtihâl  etdi.  Meşâhîr-i
                     Bunun üzerine 1079’da Sivas Alaybeyi olup Sivas havâlisinde türeyen eşkiyâyı takibe                              fuzalâdan vâiz, natûk, nâfizü’l-kelîm, sâlih bir zât-ı sütûde-simât idi.
               memur oldu. Bu vazifesini de hüsn-i ifâ eylediğinden 1081 senesi rebîülâhirinde Erbil Sancağı
               Beyi olup sonra Cidde Sancağı’na nakl edildi.                                                                                Hızrî Mehmed Bey-Hızır Paşazâde
                     1086’da Şerîf-i Mekke olan Emîr Berâkât’ın ricâsıyla Cidde’den kaldırılıb Rûmeli’ne                                    Amasyalıdır. Amasya vâlîsi Kabulî Ağazâde Hızır Paşa ahfâdından Lütfullah Çelebi bin
               nakl edildi. 1094 Viyana harbine memur olup Viyana önünde şehîden [382] vefât etdi. Yiğit,                             İbrâhim Bey bin Hızır Paşa’nın mahdûmu ve Sultân Selîm-i Evvel’in ser-kâtibi olan Keşfî
               şedîd, iş-güzâr beylerden idi. Mahdûmları Kurd Mehmed, Mustafa Beylerdir.                                              Mehmed Çelebi’nin birâderzâdesidir.



                                                           108                                                                                                                    109
                                                           118
   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124