Page 136 - 6-8
P. 136
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
eşrâf kâ’im-makâmı olduğu halde 1161’de vefât etdi. Kübceğiz Mahallesi’nde hânedân, zî-
nüfûz idi.
Amasya’nın a’yânından Beyzâde diğer el-Hâc Halîl Ağa bin Ali Bey de Hâciyân
meclisine âzâ ve 1152 cumâdelâhiresinde şehir kethüdâsı olup 1156 ramazânında ma’zûl ve
1163 hudûdunda merhûm oldu. Biraderi el-Hâc Ömer Ağa’dır.
Halîl Efendi-Dânîşmendî el-Hâc
Niksarlıdır. Orada medfûn Melik Ahmed Dânîşmend Gâzi evlâdından Gâzi Beyzâde
İbrâhim bin Hamza bin Osmân bin Ebû’l-Müslim bin Ahmed bin Gâzi Bey’in mahdûmudur.
Amasya’da Büyük Ağa Medresesinde ikâmet ve fâzıl-ı meşhûr Kayyımzâde el-Hâc İsmail,
Çorumlu es-Seyyid el-Hâc Mehmed Efendilerden ikmâl-i tahsîle gayret ederek mücâz ve ders-
i âm oldu.
1141’de üstâdının irtihâline binâen Büyük Ağa müderrisi ve 1144’de ma’zûl olup
1147’de Sarachâne Câmii [441] vâizi, 1151’de Hacı Ali Efendi’nin yaptırdığı Medrese-i
Feyzîyesinin ilk müderrisi, 1153 senesi şevvâlinin dördüncü günü Amasya müftüsü oldu.
Üç ay kadar makâm-ı fetvâda kalıb 1154 senesi muharreminde Amasya fetvâsından hacr
edildi. Ba’dehû tedrîs ve tezkîr ile iştigâl edib 1166 senesi cumâdelûlâsında dâr-ı bekâya irtihâl
etdi. Meşâhîr-i ulemâdan fakîh, vakûr, natûk bir zât idi. Mahdûmu es-Seyyid Mehmed Efendi
ve bunun mahdûmu es-Seyyid el-Hâc Halîl Efendi Niksârîzâde demekle meşhûr idiler.
Halîl Bey-Gürcüzâde el-Hâc
Amasyalıdır. A’yân-ı meşhûreden esbak Amasya mütesellimi el-Hâc İbrâhim Bey bin
Mehmed Bey’in mahdûmu olup Zanalızâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed Paşa’nın dâiresine intisâb
ederek vezâretinde silâhdârı ve sadâretinde silahşör-i şehriyârî oldu.
Ba’dehû dergâh-ı âlî kapıcı-başılarından olup 1168 senesi saferinde Sultân Mahmûd Hân-
ı Evvelin irtihâlinde [442] Hicâz’a gidip Amasya’ya avdetinde vefât etdi. Mahdûmu İbrâhim
Bey’dir. Birâderi Mustafa Paşa ve diğer birâderi Hâfız Mehmed Hıfzı Efendi’dir.
Halîl Efendi-Şeyhü’l-Kurrâ Hâfız el-Hâc
Amasyalıdır. Cebecizâde Mehmed Ağa bin Ali Ağa’nın mahdûmudur. Ceddi Sipâhiler
Ağası olup pederi yeniçeridir. Hıfz-ı Kur’ân etdikden sonra Amasya’da şeyhü’l-kurrâ olan
Giridli Hacı Hâfız Mehmed Efendi’den vücûh-ı kıraatı ve ilm-i tecvîdi aldı.
Ba’dehû İstanbul’a gidip orada “Şeker Hâfız” demekle meşhûr Hâfız Mehmed
Efendi’den de ilm-i vücûhu alıb tahsîl-i ilm etdi. Yine Amasya’ya avdet edib Sultân Bâyezîd
Câmi-i şerîfinde tedrîs ve ta’lim-i Kur’ân’a mübâşeret etdi.
Fakat ba’zı akrânın hasûdane istirkâbından muğber olup 1127’de Amasya’yı terk ederek
Hicâz’a gitdi. Mekke-i mükerremede ba’zı a’yân-ı Kayseriyye’nin teşvik ve ricâsıyla
Kayseriyye’ye gitdi. Orada tavattun edib ders-i âm [443] ve 1130’da ulemâdan Mahmûd
Efendi’nin yerine Pervâne Bey Medresesi müderrisi oldu.
Tam kırk dört yıl orada tedrîs ve ta’lîm-i Kur’ân ile iştigâl ederek fevkalâde iştihâr edib
1171 senesi cumâdelâhiresinde azm-i dârü’l-karar etdi. Âlim, sâlih, mücevvid, şeyhü’l-kurrâ
demekle meşhûr idi.
Mahdûmu Mehmed Emin Efendi de ulemâdan olup yerine müderris ve 1176
rebîülâhirinde merhûm oldu. Bunun mahdûmu Hâfız Halîl Efendi de kurrâdan olup 1226’da
vefât etdi. Sahîb-i tercemenin birâderzâdesi Ca’fer Efendi bin Abdullah Ağa Kayseriyye’de âlî
bir medrese yaptırdı.
Halîl Ağa-Kâdızâde el-Hâc
Amasyalıdır. Müteaddid vakfiyelerden müstefâd olduğu üzere Ahmed Çelebi bin
Abdurrahman Efendi’nin mahdûmudur. Gençliğinde Saray-ı Hümâyûn’a girib hâne-i hâssada
125
135