Page 228 - 6-8
P. 228
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Rükneddîn Mehmed Hân-Mîr Hân
Lâdiklidir. Oranın a’yân-ı sâdâtından es-Seyyid Nûreddîn Hamza bin es-Seyyid Haydâr
bin es-Seyyid İzzeddîn Hasan bin es-Seyyid Sâbıküddîn Ebûbekir bin es-Seyyid Şemseddîn
Ahmed el-kebîr er-Rifâ’î mahdûmudur.
Bir müddet Amasya’da tahsîl-i ulûm edib sonra seyâhate çıktı. Bilâd-ı Rûm u Hind’in
mühimlerini gezdikten sonra Îrân’a gitdi. Vardığı yerlerin fuzalâsından ahz-ı ma’ârif ederek
Îrân şâhı Bayındurlu Uzun Hasan Şâh nezdinde kaldı.
Akl ü kiyâseti, ilm ü fazîleti sâyesinde hükümdâr-ı müşârün-ileyhin nazar-ı takdîrini celb
edib müşâvirân-ı hâssasından oldu. 896’da Uzun Hasan’ın şehzâdegânı arasına giren nizâ’ ü
cidâl esnâsında fevt oldu. Âlim, âkil, müdebbir, kâmil, edîb idi. Mahdûmu es-Seyyid Şemseddîn
Ahmed Çelebi Şâh İsmâ’îl’in hurûcu esnâsında kaçıp Amasya’ya geldi. Sultân Selîm Hân
tarafından Îrân’ın tecessüs-i ahvâli için gönderilmişdi. [122]
Rükneddîn Mehmed Çelebi -Seyyid Hânzâde es-Seyyid
Aslen Lâdiklidir. Uzun Hasan Şâh vüzerâsından Lâdikli Abdullah Seyyid Hân bin es-
Seyyid Nûreddîn Hamza bin es-Seyyid Sadreddîn Kâsım bin es-Seyyid İzzeddîn Hasan bin
sâhibü’l-hâl es-Seyyid Şemseddîn Ahmed el-Kebîr er-Rifâ’î mahdûmudur.
Tebrîz’de doğdu. Pederinin zamân-ı ikbâlinde Îrân fuzalâsından tahsîl-i ulûm edib
müderris oldu. Ancak Uzun Hasan Şâh’ın vefâtında şehzâdelerinin saltanat nizâ’ından bi’l-
istifâde kıyâm eden Şâh-ı Safevî Îrân’ı istîlâ etdiği esnâda kaçıp Amasya’ya geldi.
Şehzâde Sultân Ahmed nezdinde iltifât ü hürmet gördü. Hakala’da Kâsım Bey müderrisi
olup orada Seyyid Yahyâ er-Rifâ’î zâviyesinde ikâmet ve tedrîs ü ifâdeye mülâzemet ederek
imrâr-ı hayât edib 923 sâlinden sonra vefât etdi. Âlim, edîb, zâhid idi.
Mahdûmları Abdullah Seyyid Hân, Nûreddîn Osmân Çelebiler’dir. Ba’zı silsile-
nâmelerde ecdâdını ta’dâd ederken es-Seyyid Sadreddîn Kâsım bin es-Seyyid Ahmed el-Kebîr
yazılmış [123] ve aralıktaki es-Seyyid İzzeddîn Hasan hazf ü iskât edilmişdir. Hângisinin doğru
olduğu anlaşılamadı.
Rükneddîn Mahmûd Çelebi -Saru Kâdı
Buhâralıdır. Meşâhîr-i evliyâdan Ebû Yezîd-i Pûrânî akrabâsından Mehmed bin Abdullah
el-Buhârî el-Pûrânî mahdûmudur. Buhâra’da meşâhîr-i fukahâ ve fuzalâdan Mevlânâ Alâeddîn
Ebû Tâhir Mehmed bin Mehmed ez-Zâhirî el-Buhârî’den ulûm u fünûnu ahz ve ikmâl-i tahsîl
ederek Amasya hükümdârı Hacı Şâdgeldi Paşa zamânında Amasya’ya geldi.
İlm ü fazîleti, ahlâk-ı hamîdesi sâyesinde Hacı Şâdgeldi Paşa’nın teveccühâtını kazanıp
Atabeg Gâzi müderrisi oldu. 783’de Cemâleddîn Mehmed bin Aksarâyî Amasya’dan gitdikte
uhdesinde bulunan dârü’l-ilm müderrisliği Amasya emîr-i kebîri Fahreddîn Ahmed Paşa
tarafından kendisine verildi.
788’de Amasya emâretinin Sultân Murâd-ı Hüdâvendigâr’a arz-ı bî’at ü inkıyâd etmesine
himmet edib Yıldırım Sultân Bâyezîd Hân devrinde Amasya kadı’l-kudâtı oldu. Ba’dehû azl
edilip 805’de Turhal ve Tâziye kadısı [124] olarak Turhal’a gönderildi.
Çünkü Amasya emîr-i kebîri Musliheddîn Mustafa Bey bin beylerbeyi Hacı Şâdgeldi
Paşa’nın mu’allimi olduğu münâsebetle 804’de Amasya emâretine bu Mustafa Bey’in
mahdûmu Îsâ Bey’i tercîhen ta’yîn etdirmeğe çalışmış, buna rağmen Devâtdâr Ahmed Paşazâde
Şâdgeldi Bey ta’yîn edilmişdi.
811’de Çelebi Sultân Mehmed Hân’ın a’dâsından İnaloğullarının derdest ü i’dâmında
hizmeti sebk eylediğinden sânîyen Amasya vilâyeti kadı’l-kudâtı olup geldi. Erkân-ı devlet-i
Muhammediyeden oldu.
Bu def’asında yedi yıl kadar icrâ-yı hükûmet-i şer’iyye edib 818 senesi saferinin
dokuzuncu günü hâdis olan zelzele-i müdhişede zehre-çâk olarak vefât etdi. Fâzıl, mütekellim,
221
227