Page 235 - 6-8
P. 235
Amasya Tarihi Cilt: 10
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
hayrâtının mesâlihine vakf edib sonra vefât etdi. Ehl-i hayr idi. Zamân-ı emâretinde Zeytûn
kadısı Mehmed Çelebi idi.
Zekeriyyâ Çelebi-Bayındırî
Mecidözü dâhilinde kâ’in Bayındır köyünden İlbeyi demekle ma’rûf bir kimsenin
oğludur. Ulemâ-yı asrından tahsîl-i ilm ü edeb edib ders-i âm oldu. 812’de Amasya’da "fahrü‘l-
ulemâ’" görülüb sonra vefât etdi. Şeyh Şâdî zâviyesi vakfına şâhid bir müderris-i be-nâm idi.
Mahdûmu Yahyâ Çelebi de ulemâdandır. [145]
Zekeriyyâ Çelebi-eş-Şeyh Necmeddîn, el-Halvetî
Amasyalıdır. “Şeyh Paşa” demekle meşhûr Sa’deddîn Ali Çelebi bin kadı-i Amasya
Ziyâeddîn Mes’ûd Çelebi bin Esed el-Hallâtî mahdûmu ve meşhûr Nişâncı Sirâceddîn Paşa’nın
birâderidir.
Debbağlar şeyhi Pîr Sun’ullâh-ı Halvetî sohbet-i şerîfesinde tahsîl-i ulûm ve tekmîl-i
sülûk ederek şeyhinin irtihâlinde Sarachâne Câmii civârında bulunan Şâdgeldi Paşa tekkesi
şeyhi oldu. Zikr ü tevhîd, va’z ü tezkîr ile iştigâl edib 878 senesinde âlem-i kudse irtihâl etdi.
Âlim, fakîh, zâhid, gâyet müteşerri’, mu’abbir-i yegâne, “Sarâclar şeyhi” demekle meşhûr bir
şeyhü’l-sûfiyye idi. Sarachâne Câmi-i şerîfinin şarkında kâ’in ufâk bir bâğçe derûnunda medfûndur.
Pederinden mevrûs olan Kazganlı-i Alevî çiftliğini 870’de tilâvet-i Kur’ân ve hatm-i Hâcegân
mesâlihine vakf etdi. Tevliyeti evlâdına meşrûttur. [146]
Mahdûmları eş-Şeyh Yahyâ, Mehmed, Abdurrahmân Çelebilerdir. Eş-Şeyh Yahyâ
Efendi, makâmına kâ’im bir Halvetî olup mahdûmu Mehmed Çelebi ve dâmâdı kibâr-ı kudât ü
mevâliden Şâmîzâde Ömer Efendi’dir. Bunun mahdûmu Beşiktâşî Yahyâ Efendi meşhûrdur.
Mehmed Çelebizâde Yahyâ Efendi ve Abdurrahmân Çelebizâde Mehmed Çelebi ve bunun
mahdûmu eş-Şeyh Yahyâ Efendi de ma’rûfdur.
Zekeriyyâ Çelebi-Kâdızâde
Amasyalıdır. El-Hâc Sinâneddîn Yûsuf Çelebi bin el-Hâc Mehmed Çelebi mahdûmudur.
Ba’de’t-tahsîl ders-i âm ü müderris ba’dehû kadı olup 918’de a’yân-ı kudât u ulemâdan görüldü.
Sonra merhûm oldu. İçerişehir’de zâviyesi olan el-Hâc Mahmûd Çelebi evlâdından olduğu zann
olunur.
Zekeriyyâ Efendi-Arab Hâfız
Şamlıdır. Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa Şâm vâlîsi iken ilm ü kırâ’at-ı Kur’ân ve savt-
ı edâsını takdîr ederek ma’iyyetine alıp İstanbul’a getirdi. Sonra [147] Trabzon’da Hâtuniyye
Dâru’l-kurrâsı şeyhi nasb edib oraya gönderdi.
1078’de Köprü’de yaptırdığı Dâru’l-kurrâsı hitâm buldukta bunu Trabzon’dan celb edib
yüksek bir vazîfe ile bu Dâru’l-kurrâsı şeyhi yaptı. Burada Orta Câmi demekle meşhûr olan
Yörgüç Paşa Câmi-i şerîfi imâm u hatîbi de olup 1097’de vefât etdi. Âlim, sâlih, ilm-i vücûh-ı
kırâ’atte mâhir, mücevvid bir şeyhü’l-kurrâ idi.
Zekeriyyâ Efendi-es-Seyyid Hâfız
Köprülüdür. Oranın ulemâsından Hâfız Abdullah Efendi’nin mahdûmudur. Ba’de’t-tahsîl
Köprü’de ders-i âm ve 1204’de Taşanoğlu Hasan Bey Câmii kürsî şeyhi olduğu hâlde 1215’de
vefât etdi. Âlim, vâ’iz idi.
Zekeriyyâ Efendi-Ömer Efendizâde
Köprülüdür. Orada meşâhîr-i ulemâdan Hâfız Ömer Hulûsî Efendi bin Ahmed’in
mahdûmu olup pederinden ve Amasya ulemâsından ikmâl-i tahsîl ederek ders-i âm oldu. [148]
1253’de pederinin irtihâli üzerine Nalbandlı Medresesi müderrisi olup yıllarca tedrîs-i ulûma
228
234