Page 256 - 6-8
P. 256

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               ederek Köprülü Mehmed Paşa ile mu’ârefe-i sâbıkası olduğundan müşârün-ileyhin sadâretinde
               İstanbul’a gitdi.
                      1068’de  Bursa  mukâta’ası  emîni  olup  Abaza  Hasan  Paşa’nın  kıyâmında  Köprülü
               Mehmed  Paşa’nın  hayli  işine  yaradı.  Ba’dehû  Arpa  emîni,  1075’de  Galata  voyvodası  olup
               1078’de Fâzıl Ahmed Paşa’yı gücendirdiğinden ma’zûlen Amasya’ya i’zâm edildi. Ba’dehû
               tekâ’üd vazîfesiyle dem-güzâr olup 1086’da fevt oldu.
                      Dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından iş-güzâr bir kimse idi. Oğulları el-Hâc İsmâ’îl, Ahmed
               Ağalar olup bunlara ve evlâdına “Sarrâczâdeler” dendi. Hacı Ahmed Ağazâde el-Hâc Hâfız
               Mehmed Ağa 1147’de İbâdullah Câmi-i şerîfini müceddeden binâ ve emlâkini bu câmi-i şerîfin
               mesâlihine vakf u ihyâ etdi.

                      Serkis Ahmed Bey-Baş Ermeni
                      Amasyalıdır.  Ermenilerden  olup  İltekin  Gâzi’nin  irşâdâtı  sâyesinde  ve    467  senesi
               evâ’ilinde şeref-i İslâm ile müşerref olup çete re’îsi olarak Rûmları iz’âca me’mûrdu.
                      Ba’dehû,  Melik  Dânişmend  Ahmed  Gâzi  ordusu  ümerâsından  olup  Amasya’nın
               fethinde büyük yararlıklar gösterdi. El-yevm “Baş Ermeni Köyü” demekle meşhûr çiftlik sâhibi
               oldu. Lakabını bu çiftliği sâyesinde yaşattı. 491 sâlinden sonra vefât etdi. [219]

                      Servahdî Mustafa Efendi-Ser-va’âtî, el-Hâc
                      Kırşehir dâhilinde kâ’in Serva’ât köyünden Abdülgaffâr’ın mahdûmudur. Gençliğinde
               Amasya’ya gelip Iydizâde el-Hâc Âkif Mustafa Efendi’nin halka-i tedrîsinde ulûm-ı akliyye ve
               nakliyyeyi ahz ve fıkıh ve usulü meşâhîr-i ulemâdan Taşâbâdî el-Hâc Ahmed, Akdağî el-Hâc
               Mustafa ve Çorumlu el-Hâc es-Seyyid Ali Efendilerden de tahsîl ü ikmâl ederek mücâz u ders-
               i âm oldu.
                      Tedrîs-i ulûm esnâsında esâtize-i kirâmının zamân-ı fetvâlarında müsevvid ve emînü’l-
               fetvâ olup  fevka’l-âde iştihâr etdi. Bu esnâda  “Büyük Ağa”  demekle meşhûr Hüseyin  Ağa
               Medresesi müderrisi olup 1178 senesi recebinde Amasya müftüsü ve 1180 senesi muharrem
               intihâbında ilâveten Hacı-başı oldu.
                      1181  senesi  rebîülevvelinde  Amasya  fetvâsından  azl  edilip  zilka’desi  gurresinde
               Amasya kadısı Mehmed Efendi tarafından Amasya nâibi oldu. Bir buçuk yıl kadar niyâbeti
               devâm edib 1183 senesi rebîülâhiri gurresinde [220] hitâma erdi.
                      1184 senesi muharreminde sânîyen Hacı-başı olup 1185 senesi zilhiccesinin gurresinde
               ikinci  def’a  Amasya  nâibi  olup  1186  senesi  saferinde  halefinin  vürûdıyla  ma’zûl  ve
               hâcıbaşılıktan da munfasıl oldu.
                      1187’de Meclis-i a’yân a’zâsı olup zilhiccesinin yirmi birinci günü sânîyen Amasya
               müftüsü olduğu hâlde gözlerine ârız olan amâdan dolayı 1188 senesi muharreminin on ikinci
               günü azl edildi.
                      Bir buçuk yıldan ziyâde gözleri alîl olarak hasta ve münzevî bir hâlde yaşayıp 1189
               senesi şevvâlinde dâr-ı bekâya rihlet etdi. Âlim, fâzıl, şâir, kâmil, edîb, küşâde-meşreb, elsine-
               i selâsede tanzîm-i eş’âra kâdir, tevârih u muhâzarâta âşinâ olduğu “el-Mecmû”da yazılıdır.
                      Bir gazelini bulup yazmışdım. Hayfâ ki yandı. Kendisine “Servahdî” mahlasını üstâdı
               Iydîzâde verdi. “Elsine-i âmmede Servatlı” demekle meşhûr idi. [221] Mahdûmları es-Seyyid
               Mehmed Emîn, Abdullah Efendiler ma’rûftur.
                      Bunlara ve bunların evlâdına “Hacı Servahdîzâdeler” dendi.

                       Servahdî Ahmed Efendi-Servâhdîzâde, es-Seyyid, el-Hâc
                      Amasya’nın Eski Kethüdâ Mahallesi eşrâfından es-Seyyid el-Hâc Abdullah Efendi bin
               el-Hâc  Servahdî  Mustafa  Efendi’nin  mahdûmu  ve  Fazlızâde  es-Seyyid  el-Hâc  Abdülkâdir
               Efendi’nin kerîmezâdesi olduğu münâsebetle “Fazlızâde” demekle meşhûrdur.




                                                           249
                                                           255
   251   252   253   254   255   256   257   258   259   260   261