Page 267 - 6-8
P. 267
Amasya Tarihi Cilt: 10
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Latîfi Çelebi “Tezkere-i Şu’arâ”sında diyor ki: “Sa’dî Çelebi Rahmetullâhi aleyh
Tâczâde Ca’fer Çelebi’nin birâderidir. Sultân Bâyezîd zamânında Sahn müderrisi iken fevt
oldu. (!)
Ol asrın fuzalâsından ve fuzalânın şu’arâsından idi. Mevâni’den eş’ârın tedvîne mecâl
bulamayıp bu fende zuhûr edememişdir. Bu matla’-ı meşhûr anındır:
Yâ Rab n’olaydı âlem içinde dil olmasa
Bârî olursa her güzele mâ’il olmasa
Velehu [253]
Işk hâlâtını Ferhâd ile Mecnûn ne bilür.
Biri dağ âdemidir birisi sahrâ delisi”
Hazret-i Sa’dî’nin o güzel matla’ını gördüğüm esnâda kalbime sünûh eden şu iki beyti
arz etmeden geçemedim:
Hoşdur cihânda zevk visâl ü bahâr-ı ömr
Dehrin avârızıyla hemân zâ’il olmasa
Cânâna kalsa vuslatı mümkün bilir gönül
Ağyâr-ı bed-likâ kederi hâ’il olmasa
Edirneli Mecdî Mehmed Efendi “Terceme-i Şâkayık”ta tezyîlen diyor ki: “mûmâ-
ileyhin kâffe-i ulûm-ı berâ’at-rüsûmda müşâreketi olduğundan gayrı fünûn-ı Arabiyyeye
ihtisâs-ı tâmmı olup fazl-ı mütevâfir u ilm-i mütekâsir u sıyt-ı mütetâ’ire mâlik idi. Ol sütûde-
sıfât u pesen-dîde-simâtın salâh-ı hâl ve sıdk-ı mâkâl ü kerem-i nefsi nihâyetde ve dürûğ-ı bi-
fürûğdan ictinâbı gâyetde idi. . .
Fâzıl-ı mezkûrun elsine-i selâsede ebyât u eş’ârı bî-şümâr ve Türkî gazelleri bî-hesâbdır.
Dil-i deryâ-bârı bihâr-ı nazmdan bî-sahîl bir bahr-ı kâmil ve celâ’il-i fezâ’ili bahr-ı muhît gibi
[254] muhît ü şâmildir. Zebân-ı Türkî’de bu matla’ anındır: Yâ Râb nolaydı... ilâ âhir. Bu matla’
da anındır:
Rûşen kılan cihânı bu gün hüsni mâhıdır
Meftûn eden bu gönlümü zülf-i siyâhıdır
Lisân-ı Arabda dürer-i manzûm-girdâr-ı bî-şümâr kelimât-ı fesâhat-şi’âr tanzîm edib
fusehâ-yı Arabın eş’ârına nazîr kasâ’id-i dil-pezîr nazm eyledi. Kasâ’id-i şerîfesine ayn-ı iz’ân
ve çeşm-i im’ân ile nazar eyleyen kimse intizâm-ı kelimâtından fusehâ-yı Arab eş’ârı zann
eyleyüb hüsn-i edâsından ekâbir-i şu’arâ-i sâlife kelimâtından gümân ider idi...”
Sa’dî Bey-Sa’dil Beyzâde
Amasyalıdır. Eşrâf-ı ümerâdan Mirzâ Bey bin Abdullah Bey bin Sinan Bey bin
Sa’dullâh Bey’in mahdûmudur. Züamadan iken Kafkas muhârebâtında yararlıkları
görüldüğünden alaybeyi oldu. Eşkiyâ muhârebâtında sâdıkâne hizmet edib 1017’de mîrlivâ
olarak devr-i bilâd etdi. 1036 hudûdunda vefât etdi. Mahdûmu Mehmed Bey de züamadandır.
Diğer züamadan Sa’dî Bey bin Mehmed [255] Bey de bundan sonra vefât etdi.
260
266