Page 294 - 6-8
P. 294

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Amasya vâlîsi  iken  Sultân Murâd-ı  Sânî  ümerâsından  olup  824’de  Sultân-ı  müşarün-
               ileyhin cülûsunda beraber gitdi. Hayli müddet Edirne sarâyı muhâfızı olup 838’de Şehzâde
               Sultân Ahmed Amasya vâlîsi oldukta lalası olarak avdet etdi.
                     841’de müşârün-ileyhin irtihâlinde Canik ve havâlîsi emîri olup 857’de İstanbul fethinde
               bulundu. 860’da Sultân Bâyezîd-i Sânî Amasya vâlîsi oldukta ma’iyyetine me’mûr olup 868
               hudûdunda vefât etdi. Mahdûmu Nasûh Bey dâmâd-ı şehriyârî oldu. Bunun mahdûmu Hüsrev
               Şah’dır.

                     Süleyman Bey-Şehzâde Sultân
                     Amasyalıdır.  Amasya  kalesinde  mahbûs  olan  Şehzâde  Sultân  Orhan  Bey  bin  Sultân
               Süleyman Hân bin Yıldırım Sultân Bâyezîd Hân’ın şehzâdesidir. Pederi te’ehhül ve kadınlara
               temâstan mahrûm olduğu esnâda kendisine takarrüb eden bir câriyeden doğdu.
                     832’de  pederi  firâra  tasaddîsinden  dolayı  ihnâk  edildikte  kendisine  ârız  olan  i’dâm
               korkusuyla vâlidesinin yardımı sâyesinde bir yolunu bulup hemşîresi Hundî Hâtun ile beraber
               Mısır’a firâr etdi. Vâlidesi de beraber gitdi.
                     Bunu haber alan Sultân Murâd-ı Sânî Mısır hükümdârından mükerreren bunları istedi.
               Mısır  hükümdârı  vermemişdi.  838’de  yine  mutâlebe  edildiğinden  verilir  korkusuyla  Mısır
               kalesinden  de  firâr  edib  çöle  gitdi.  Bu  firârında  Osmânlıların  yardımı  hissedildiğinden
               Osmânlılar oldukça bir tehlike geçirdi.
                     Çünkü Mısır hükümdârı Melik Eşref Seyfeddîn Parsbay Osmânlıların bu teşebbüsâtını
               saltanat-ı Mısriyyeyi elde etmeye haml ederek Süleyman Bey’in peşinden derhâl müfrezeler
               çıkarıp tutturdu. [348] Esbâb-ı firârı anlayınca şehzâdeyi te’mîn ve Osmânlıları tatmîn etdi.
               Bundan sonra vefât etdi.
                     Tevârih-i Mısriyye’de 841, 853, 863 târîhlerinde vefât etdiği yazılıdır. Bunların hangisi
               doğru olduğu kestirilemedi. Ancak Fâtih Sultân Mehmed Hân’ın 864’de Şehzâde Süleyman
               Bey’in  metrûkâtını  hasbe’l-verâse  taleb  etdiği  ve  bu  husûsa  me’mûren  Hâce  Musliheddîn
               Mustafa et-Tavîl’i gönderdiği, 863’de vefât etdiğini takviyye eder.

                     Süleyman Çelebi-Mevlânâ Kemâleddîn, el-Hâc
                     Amasyalı Hasan Çelebi mahdûmudur. Amasya fuzalâsından tahsîl-i ilm ü kemâl ederek
               868’de ders-i âm ü müderris, 878’de kibâr-ı ulemâdan görüldü. 883 sâlinden sonra vefât etdi.

                     Süleyman Çelebi-Şeyh Hamîdoğlu, Hâce, el-Hâc
                     Amasyalıdır.  Tercemesi  yukarıda  geçen  Mevlânâ  eş-Şeyh  Hamîdeddîn  Abdülhamîd
               Çelebizâde  eş-Şeyh Kemâleddîn Mehmed Çelebi  mahdûmu ve meşâhîr-i  fuzalâdan Burhân
               Çelebi’nin birâderidir. [349] Tahsîl-i ilm ü ma’rifet edib ticâretle iştigâl ederek servet ü sâmân
               edindi.
                     Sultân  Bâyezîd-i  Sânî  Amasya’ya  vâlî  olup  geldikte  takarrüb  edib  ümenâsından  ve
               Hâcegân-ı dîvânından olarak fevka’l-âde nüfûz u i’tibâra nâ’il oldu. Amasya’da Saman Pazarı
               civârında kâ’in konağında ikâmet edib havâlîsinde bir mescid-i şerîf ve bir çeşme binâ ederek
               bu havâlîye Hâce Süleyman Mahallesi dendi.
                     Mükerreren şehremîni, mukâta’a emîni, beytü’l-mâl emîni olup hayâtının sonuna kadar
               müstakîmâne ve müreffeh bir sûrette yaşadı. 890 hudûdunda vefât etdi. Meşâhîr-i Hâcegândan
               kerîm, hânedân, ehl-i hayr u mürüvvet bir zât-ı sütûde-simât idi. Mahdûmu Hâce el-Hâc Pîr
               Mehmed Çelebi de sâhib-i hayrâttır.

                     Süleyman Paşa-Yörgüç Paşazâde
                     Amasyalıdır. Ümerâdan olup Varna muhârebesinde şehîden vefât  eden Hızır Bey bin
               Yörgüç  Paşa’nın  mahdûmudur.  Ceddinin  hayâtında  ze’âmete  nâ’il  olup  Fâtih  Sultân  [350]




                                                           287
                                                           293
   289   290   291   292   293   294   295   296   297   298   299