Page 299 - 6-8
P. 299
Amasya Tarihi Cilt: 10
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
müşârün-ileyhe hizmet ve ba’dehû ahz-ı hilâfet etdi. Şeyh-i müşârün-ileyhin 1039’da
irtihâlinden sonra Amasya’ya gelip Çevikce Baba tekkesi [362] şeyhi ve Ya’kûb Paşa Câmii
vâ’izi olduğu hâlde 1055’de vefât etdi. Meşâhîr-i sulehâdan âlim, vâ’iz idi.
Süleyman Efendi-Mukâbeleci
Amasyalı Mehmed oğludur. Dîvân-ı hümâyûn kâtiblerinden olup 1028’de mukâbele-i
süvârî olarak Hâcegân-ı dîvân-ı hümâyûn zümresine iltihâk etdi. On yıl kadar bu vazîfesini
hüsn-i îfâ ederek “Mukâbeleci” demekle meşhûr oldu.
1038’de defterdâr-ı şıkk-ı sânî olup 1041’de Fîrûz Ağa mescid-i şerîfini minber vaz’ ile
câmiye tahvîl ederek emlâkini vakf etdi. Ba’dehû defter emîni, sonra sânîyen mukâbele-i süvârî
olup 1051’de azl edildi. 1054 senesi evâ’ilinde büyük rûz-nâmçeci olduğu hâlde 1057’de vefât
etdi. Mahdûmu Mustafa Efendi ve kethüdâsı Kadrî Ağa bin Ebûbekir Ağa’dır.
Süleyman Ağa-Nasûhzâde, el-Hâc
Amasyalıdır. Acem Ali Mahallesi eşrâfından Nasûh Ağa’nın mahdûmu ve esbak Girid
Serdârı vezîr Kör Hasan Paşa’nın [363] birâderidir. Kapıcıbaşılarından olan pederinin
hayâtında kapıcı olup hidemât-ı mühimmede istihdâm edilerek müteferrikalardan oldu.
Ba’dehû dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından birâderi beylerbeyi oldukta kethüdâsı ve ba’zı
eyâlât mütesellimi olduktan sonra 1065 senesi cumâdelâhiresinde birâderi ber-vech-i arpalık
Amasya mutasarrıfı oldukta tarafından mütesellim olarak geldi.
1065 senesi ramazânında zuhûr eden hâdiseden dolayı şevvâlin yirmi beşinde birâderi
Hasan Paşa’nın nezdine gidip Koca Hızır Ağa’ya sancâğı teslîme mecbûr oldu. 1067
zilhiccesinde birâderi vezâretle İstanbul kâ’im-makâmı oldukta hayli nüfûz u i’tibâr kazandı.
1068 senesi şa’bânında Girid serdârı olan birâderiyle beraber Girid’e gidip 1070’te
birâderinin irtihâli üzerine Amasya’ya avdet ü ikâmet etdi. Çünkü Sadr-ı a’zam Köprülü
Mehmed Paşa birâderine muğber idi. Bu yüzden Amasya’da menkûbâne oturup 1074’de vefât
eyledi. Oğulları Mehmed, Hamza Ağalardır. [364]
Süleyman Paşa-Kara Çavuşzâde
Amasyalıdır. İçerişehirde çeşmesi ve vakfı olan “Kara Çavuş” demekle meşhûr Kara
Mehmed Ağa’nın mahdûmu ve Dervîş Mehmed Ağa’nın birâderidir. 1034’de pederinin
irtihâlinde mahlûlünden altı bin akçelik ze’âmetle çavuşân-ı dergâh-ı âlî zümresine iltihâk etdi.
Yıllarca hizmet edib 1053’de çavuşbaşı ve 1055’de ma’zûl oldu. 1061’de sipâhîlerağası,
ba’dehû sânîyen çavuşbaşı olup 1064’de Kefe Beylerbeyi 1070’de Akkirman muhâfızı,
1072’de Azak Beylerbeyi ve muhâfızı oldu.
1076 senesi evâ’ilinde ma’zûlen İstanbul’a gelip cumâdelâhiresinin yirmi birinde
Karahisâr-ı şarkî mutasarrıfı oldu. 1078’de ma’zûlen vefât etdi. Mahdûmu Mehmed Bey’dir.
Kethüdâsı Ahıskalı Sarı Süleyman Ağa olup kardeşi de ümerâdan oldu.
Süleyman Efendi-eş-Şeyh Dede
Amasya’da tahsîl-i ulûm edib ders-i âm iken tasavvufa [365] meyl edib küberâ-yı
Halvetiyyeden eş-Şeyh Musliheddîn Mustafa Efendi’nin sohbet-i aliyyesiyle müşerref oldu.
Bunun riyâzet-hânesinde tekmîl-i sülûk edib Çevikce Baba tekeesi şeyhi ve Ya’kûb Paşa Câmii
vâ’izi olduğu hâlde 1081 senesi rebîülevvelinde dâr-ı kudse irtihâl etdi.
Meşâhîr-i ulemâ ve meşâyihten kâmil, vâ’iz, müteşerri’ bir azîz idi. Mahdûmu eş-Şeyh
Ömer Efendi yerine geçti. Bu da ulemâdan olup 1088’de diğer Süleyman Efendi tekke şeyhi
olmuşdu.
292
298