Page 296 - 6-8

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

نب ناميلس نب دمحم ميحرلا هبر ةمحر یل إ مهجوح و أ دابعلا فعضأدي یلع ة باتکلا ه ذ ه ريرحت نع غارفلا عقو دق
97 ةأمنامث و نيعست و نيتنث ةنس مظعملا نابعش رهش نم رشاعلا مويلا یف هيساما ةدلب یف ميهاربا

Süleyman Ağa-Ser-Kilârî
Bosna devşirmelerinden olup Sultân Bâyezîd-i Sânî bendegânından iken dâ’ire-i
hümâyûnda hüsn-i terbiyye gördü. Müşârün-ileyhin 886’da cülûsunda Amasya’da kalıp
şehzâdesi Sultân Ahmed nezdinde Kilârcı-başı oldu.
Amasya’da Yâkût Paşa’nın Bedesteni önünde Sipâhî Pazarında kâr-gîr u âlî bir câmi-i
şerîf ve güzel bir minâre yaptırdı. 888’de vakfiyyesini tanzîm edib hayli kurâ ve çiftlikâtını vakf
etdi.
Câmi-i şerîfin kapısı tâkında şu beyt-i târîhî yazılıdır:

دجسملا اهيأ الله كراب
كبقانم نع لقعلا زجع
اغآ ميلس ترضح كانب
كبهاول ةنملا بحاص
اخيرات نمحرلا ضافأ و
98 كبحاص ناش الله عفر

99
Bu câmi-i şerîfin binâsından sonra Şehzâde Sultân Ahmed’in ma’iyyetinde kalıp 912’de
vefât etdi. Şehzâdenin gâyet mu’temedi, dîndâr, sâhib-i hayrât bir mühtedî idi.

Süleyman Bey-Hacı Beyzâde
Amasyalıdır. Ulemâdan Mevlânâ Safî Çelebi mahdûmu ve “Tâcî Bey” demekle meşhûr
Tâceddîn İbrâhim Paşa’nın bîraderidir. Amasya’da doğdu. Tahsîl-i ma’ârif u kitâbet ederek
[354] Sultân Bâyezîd-i Sânî Amasya’da iken dîvânı ketebesinden oldu. 898’de şehremîni,
904’de defter emîni, 907’de Şehzâde Sultân Ahmed defterdârı görüldü. Ba’dehû 915 senesi
hilâlinde vefât etdi. Kâtib, hattât idi.

Süleyman Bey-Şehzâde Sultân
Amasya vâlîsi Şehzâde Sultân Ahmed’in şehzâdesidir. 891’de Amasya sarâyında doğdu.
896’da hıtânı icrâ edildi. 912’de Sivas sancâğı beyi oldu. 917’de pederine mu’în olduğundan
918’de şehzâdesi Dârende beyi Mustafa Çelebi ile kemend-i kazâya uğradı. Kendisi Bursa’da
ve şehzâdesi Amasya’da medfûndur.

97 “Bu eserin yazımı, Rahim olan Rabbi’nin rahmetine muhtaç, kullarının en zayıfı Muhammed b. Süleyman b.
İbrahim tarafından 892 yılının Şaban ayının onuncu günü Amasya’da tamamlanmıştır.” (Ed.)
98 Bu beyt-i târîhîde bânî-i mûmâ-ileyhin adı Selîm Ağa diye irâ’e edilebilmiştir. Bu da zarûret-i veznin muktezâsı
olduğunda şüphe yoktur. Çünkü vakfiyyesinde Süleyman Ağa yazıldığı gibi bütün kuyûd-ı resmiyyede “Ser-
Kilârî Süleyman Ağa Câmi’i” diye yazılmıştır.

Allah seni mübârek kılsın ey mescid
Akıl seni övmekten âcizdir
Seni binâ eden Selim Ağa’dır
Seni bahşedene minnet sahibidir
Öyle bir tarih ki Rahman olan Allah bol ihsan etmiştir
Allah seni yapanın derecesini yükseltsin (Ed.)
99 Cild-i evvelde bu câmi’-i şerîfin târîh-i itmâmı sehven 890 gösterilmişti. Tashîh olunur.

289
295