Page 408 - 6-8
P. 408
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Şemseddîn Hüseyin Efendi-Müftîzâde
Amasya’nın Çeribaşı Mahallesi’nden Amasya müftüsü el-Hâc Ahmed Efendizâde el-Hâc
Abdülbaki Efendi’nin mahdûmudur. Bi’t-tahsîl pederinin zamân-ı kazâsında bazen kâtibi ve
bazen nâibi olup irtihâlinde Çeribaşı Câmi-i şerîfi cenûbunda kâin konağında bir müddet ikâmet
etdi. Ba’dehû ba’zı kasabâta kadı olup 1181 sâlinden sonra vefât etdi. Kudâtdan ve Amasya
a’yânından idi.
Şemseddîn Mehmed-er-Rûmî
Amasya kâdı’l-kudâtı iken 637’de şehîden vefât eden Mevlânâ Bedreddîn Ebû’l-
Mehâmid İbrâhim bin Halil bin Süli el-Kimârî mahdûmudur. Amasya kâdı’l-kudâtı Mevlânâ
Evhadeddîn Mahmûd bin Süli el-Kimârî’nin kerîmezâdesi olup Mevlânâ Fahreddîn Mehmed
bin Mahmûd er-Râzî’den ahz-ı ulûm ederek ders-i âm olmuştu.
637’de pederinin şehâdeti hengâmesinde ihtifâ ve ba’dehû Şam’a firâr ederek orada
tedrîs-i ulûma hasr-ı himmet etdi. Orada ba’zı medâris-i ilmiyyeye müderris [167] olduğu halde
678’de vefât etdi. Ulemâdan vâiz, müttakî bir zât idi. Mahdûmu Şehabeddîn Ahmed er-Rûmî
kudâtdandır.
Şemseddîn Mehmed-Ebü’l Fezâil er-Rûmî
Amasyalıdır. Torumtay medresesi müderrisi Mevlânâ Necibüddîn Mûsâ bin Mehmed bin
Mahmûd el-Hallâtî mahdûmudur. İbn el-Hallâtî ya’nî “Hallâtîoğlu” demekle meşhûr olan bu
zât Amasya kâdı’l-kudâtı Mevlânâ Ziyaeddîn İsa bin Ali el-Hakkârî’den tahsîl-i ulûm edib ders-
i âm ve müderris-i be-nâm oldu.
Ba’dehû bir müddet Amasya kâdı’l-kudâtı nâibi olup fazl ve istikâmeti sâyesinde ricâl-i
hükûmetin hüsn-i teveccühünü kazandı. Yıllarca Amasya kâdı’l-kudâtı oldu. 721 vak’asında
bir kaç yıl ma’zûl olup sonra yine Amasya kâdı’l-kudâtı oldu.
727’de Sivas vâlisi Timurtaş Bey’in Mısır’a firârı esnâsında Şam’a gidip ta’kibâtdan
kurtuldu. Orada müderris olup 729 senesi [168] muharreminde vefât etdi. Meşâhîr-i ulemâ ve
fukahâdan fâzıl, kâmil, elsine-i selâse ile mütekellim, Moğol diline ve ahkâm ve âdâtına vâkıf,
hat ve inşâsı mükemmel idi.
Mahdûmları İmadeddîn Ömer, Şehabeddîn Ahmed, Gıyaseddîn Es’ad Çelebilerdir.
İmâdzâde Pîr Nizameddîn Mahmûd, Müeyyidüddîn Mehmed Çelebiler, Şehâbzâde Emîr Şeyh
Necîbüddîn Mûsâ Bey ve Esadzâde Mevlânâ Ziyâeddîn Mes’ûd Çelebi fevkalâde meşhûr idiler.
Şemseddîn Mehmed Şâh-Nahcuvânî
Türklerden Ahmed bin Ebi’l-Kemâl Nahcuvânî mahdûmudur. Buna Büyük Şemseddîn
denmişdir. Ulûm-ı âlîyeyi tahsîl ve ikmâl ederek Amasya’ya geldi. İbtidâ tedrîs-i ulûm edib
fezâil-i ilmiyyesi anlaşıldı. Ba’dehû Tebriz’e gidip Moğol hükümdârı Ebû Saîd Bahadır Hân’a
intisâb ederek kendisini sevdirdi.
Emîr İzzeddîn Balaban Bey vilâyet-i Rûmîyye nâzırı oldukda kâtibi ve müsteşârı olarak
Amasya’ya avdet etdi. 727’de Şâdî Bey’in yerine vilâyet-i Rûmîyye ya’nî Amasya müstevfîsi
[169] ya’nî defterdârı oldu. On yıl kadar bu vazîfesini hüsn-i îfâ edib 737 senesi evâilinde
Torumtayzâde Emîr Şerefeddîn Ya’kub Şâh’ın vilâyeti istîlâsında ihtifâ etdi.
Fakat fezâil-i ilmîyye ve ahlâkiyyesi sâyesinde nâil-i emân olup 740’da vefât etdi. Fâzıl,
müdebbir, kerîm, halûk bir zât idi. Servet ü sâmânı birâderi Ömer Çelebi’ye intikâl etmişdi.
Bunun mahdûmu Mevlânâ Nizameddîn Abdülmelik Çelebi meşâhîr-i fuzalâdandır.
403
407