Page 418 - 6-8
P. 418

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               vefât etdi. Meşâhîr-i ulemâdan vâiz, natûk, kâmil bir zât idi. Mahdûmu Mustafa Efendi de
               meşâhîr-i ulemâdandır.

                     Şehzâde Hâtun-İshak Paşazâde
                     Sadr-ı esbak Amasyalı İbrâhim Beyzâde İshak Paşa’nın kerîmesi ve Hızır Paşazâde vezîr
               Mehmed  Paşa’nın  halîlesidir.  Zevci  Şehzâde  Sultân  Ahmed  lalası  oldukda  [201]  beraber
               Amasya’ya geldi. Zevcinin Câmii civârında bir mekteb yaptırdı. Peder ve zevcinden kendisine
               isâbet eden emlâkını vakf edib mektebi ve türbesi işlerine tahsîs etdi.
                     910’da vefât edib Hazreti Pîr İlyâs Türbesi civârındaki türbesinde medfûndur. Sâliha,
               sâhibe-i hayrât idi. Hemşîresi de Sultân Hâtun’dur. Bunun da hayrâtı vardır. Birâderi Pirî Bey
               bu esnâda Amasya vâlisi Şehzâde Sultân Ahmed Hân’ın defterdârı idi.

                     Şehsuvâr Bey-Paşazâde
                     Merzifonludur. Çelebi Sultân Mehmed vâlidesi Devlet Hâtun’un kethüdâsı ve vakfının
               mütevellîsi olan Yûsuf Paşa ahfâdından İbrâhim Bey bin Mehmed Bey bin Yûsuf Paşa’nın
               oğludur.  Züamâdan  iken  alaybeyi  sonra  ümerâdan  oldu.  Pederinin  irtihâlinde  ırsen  Devlet
               Hâtun  vakfı  mütevellîsi  ve  Çorum  Beyi  iken  Çaldıran  muhârebesinde  yararlığı  görüldü.
               Sancakları devr ederek bir aralık Trabzon Beyi olup 951 sâline doğru vefât etdi. Meşâhîr-i
               ulemâdan idi. Oğullarından Mehmed Bey meşhûr olup Devlet Hâtun vakfına mütevellî oldu.
               [202]

                     Şehsuvâr Bey-Kethüdâ
                     Amasya  vâlisi  Şehzâde  Sultân  Mustafa’nın  âzâd  edilmiş  kölelerinden  olup  müşârün-
               ileyhin  maiyyetinde  azâblar  ağasıydı.  960  senesi  şevvâlinde  şehzâdenin  şehâdeti  üzerine
               hapsedildi. 961’de Sultân Süleyman Amasya’ya geldikde afv ve ıtlâk edildi.
                     Bir  müddet  Amasya’da  sipâhi  kethüdâsı  olarak  iştihâr  eylediğinden  973’de  Amasya
               mütesellimi oldu. Muhârebelerde yararlığı görüldüğünden mîrlivâ olup Gürcistân harbine gitdi.
               990’da  muhârebede  şehîden  vefât  etdi.  Oğulları,  Murad,  Mürüvvet  Beylerdir.  Bunlara
               “Şehsuvaroğulları” dendi. Yetmiş yaşına ermiş yiğit bir zât idi.
                     Mürüvvetzâde kudâtdan Mehmed Efendi mükerreren Amasya nâibi olduğundan  “Sarı
               Nâib” demekle meşhûrdur. Buna “Mürüvvetzâde” dendi. Bunun mahdûmu Abdülkerîm Efendi
               de kadılardandır. Bunun mahdûmu Muslî Çelebi küçük iken Helkis Mahallesi’nde vefât etdi.
               Emvâl-i metrûkesi Murad Ağazâdelere kaldı.
                     Murad Ağa’nın oğlu meşhûr Amasya mütesellimi İsmail Ağa’dır. [203] Bunun oğulları
               Burak, Mehmed Ağalar ve Burak oğulları da Mustafa, Hasan, Hüseyin Ağalardır. Mehmed
               Ağa’nın  oğlu  Bayram  Ağa  ve  bunun  oğlu  Veli  Ağa  olup  “Veli  Paşa”  demekle  meşhûr  ve
               1110’da ber-hayat idi. Burak oğlu Mustafa Ağa kapıcıbaşılarındandır. Hasan Ağa bin Burak
               oğulları Ahmed, Ali ve Hüseyin Ağa bin Burak oğulları Mustafa, Hasan Ağalardır. Bunlara
               “Şehsuvâroğulları” denirdi.

                     Şehinşâh Çelebi-Doğanoğlu
                     Amasyalıdır.  Tercemesi  yukarıda  yazılan  Bahâeddîn  Ömer  Çelebi  bin  Siraceddîn
               Mehmed Bey bin Şerefeddîn Doğan Şâh  bin Emîr Kürt Bey’in oğludur. Amasya’da ulûm-ı
               edebiyyeyi ve hutût-ı mûtenevviayı öğrendi. Pederi gibi Çelebi Sultân Mehmed’e intisâb ederek
               divân-ı hümâyûn kâtibi oldu.
                     Ba’dehû Sultân Murâd-ı Sânî devrinde havass-ı pâdişâhîden olup kâtib-i sultânî olduğu
               halde 836 yılından sonra vefât etdi. Edîb, kâtib, güzel hattât idi. Sultân Murâd-ı Sânî nâmına
               yazdığı birkaç kitâbı görüldü. Mahdûmu [204] ulemâdan Şemseddîn Mehmed Çelebi’dir.






                                                           413
                                                           417
   413   414   415   416   417   418   419   420   421   422   423