Page 420 - 6-8
P. 420

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               Şermî birâderi demekdir. Halimî Efendi’nin Amasya’da Sultân Bâyezîd ricâli aleyhinde yazdığı
               ve  kendisinin  şerh  ederek  Sultân  Fatih’e  takdîm  eylediği  kasidesinde  bunun  da  adı  vardır.
               Birâderi Şermî Osmân Çelebi’nin Amasya’da ahfâdı vardır.

                     Şehîdî Kâsım Çelebi-Karaalizâde
                     Lâdiklidir.  Sâdât-ı  kirâmdan  Lâdik’de  medfûn  sâhibü’l-hâl  es-Seyyid  Ahmed  Rifâî
               ahfâdından  es-Seyyid  Abdürrahîm  bin  es-Seyyid  [208]  Ali  Siyahpuş  bin  İbrâhim  bin
               Muhyiddîn  Mehmed  bin  Alâeddîn  Ali  Eşcâ’  bin  sâhibü’l-hâl  es-Seyyid  Ahmed  Rifâî
               mahdûmudur.
                     Pederi Ahmed Saray nâhiyesinde mukîm olup 893’de şehîden vefât etdikde iki yaşında
               yetîm kalmışdı. Sultân Selim’in lalası Şemsi Bey bunun siyâdetine hürmet ve pederinin hizmet-
               i harbiyyesine mükâfât olmak üzere dâiresine alıp 896’da Trabzon’a beraber götürdü. Orada
               dâire-i hümâyûnda tahsîl ve terbiye görüp Sultân Selim’in teveccühünü kazandı.
                     Bu esnâda Sultân Selim’in şehzâdesi Sultân Murad’ın lalası olup Murad Bey’in kardeşleri
               Süleyman  ve  Mahmûd  Beylere  kendisini  sevdirdi.  918’de  Sultân  Selim’in  tahta  cülûsunda
               mevkiini muhâfaza etdi. Bir aralık Kânûnî Süleyman’ın maiyyetinde bulunup 926’da müşârün-
               ileyhin cülûsunda manzûr-ı hümâyûn olmuştu.
                     Hayfâ ki 927 senesi şevvâlinin 28. günü lalası olduğu Şehzâde Sultân Murad ile Şehzâde
               Sultân Mahmûd suçsuz yere gözünün önünde boğulup Sultân Selim’in türbesine defnedildikleri
               esnâda korkusundan zehre-çâk olarak vefât etdi. Gâyet müeddeb, şâir, kâtib idi. [209]

                     Şeyh Ahmed Efendi-Mevlevî Şeyhi es-Seyyid
                     Amasyalıdır.  Mevlevîhâne  dervişlerinden  es-Seyyid  Mehmed  Dede’nin  oğludur.
               Yukarıda (cild 6, sayfa 65) tercemesi yazılan Şeyh Ahmed Efendi’dir. Şeyh Ahmedzâdelerin
               büyük atasıdır. Evlâdından bakkallar içinde tüccârdan Şeyh Ahmed Efendi bin Hacı Mustafa
               Efendi meşhûr olup oğullarından “Şeyh Ağa” demekle meşhûr Hâfız İbrâhim Efendi Hazret-i
               Pîr İlyâs’ın türbedâr ve cüzhânı idi. 1316’da vefât etdi. Diğer oğulları Hacı Ahmed, Mustafa
               Efendiler ve Şeyh Ağazâde Hâfız Ahmed, Mustafa Efendiler de ma’rûfdur.

                     Şeyh Bekir Efendi-Hızır Paşalı
                     Amasyalıdır. Tercemesi yukarıda (cild 6, sayfa 286) yazılan ve Kuşbaz tekkesi şeyhi iken
               1193’de vefât eden eş-Şeyh Ebûbekir Efendi’dir. Evlâdına “Şeyh Bekiroğulları” denirdi.

                     Şeyh Paşa-Hatîb
                     Amasyalıdır.  Pederi  Tokatlı  Uzun  Seydî  Sâlih  Çelebi  [210]  ibn  Şeyh  Abdülhânnan
               oğludur. Adı 807 târihli Hacı Mahmûd Çelebi vakfiyesinin şûhud kısmında “Mevlânâ el-hac
               Lütfeddîn Sâlih, el-Hâtib” ve pederi de 786 târihli Hâce Ali bin Ebü’l Fâris vakfiyesinde “Seydi
               Sâlih bin eş-Şeyh Abdülhannân” diye görüldü.
                     Amasya’da tahsîl-i ilim ve irfân ederek müderris ve Karatay Câmii hatîbi oldu. Ba’dehû
               Çelebi Sultân Mehmed’in teveccühünü kazanıp şehzâdesi Sultân Murad’ın hizmet-i ta’lîmine
               me’mûr oldu. Sultân Murad’ın cülûsunda Atabegiyye müderrisi olarak ulemâ arasında temâyüz
               etdi.
                     Bundan sonra ne gibi vazîfeler deruhde etdiği ma’lûm olamadı. Ancak 837 sâlinde Şeyh
               Lütfullah Paşa el-Hatîb unvânıyla görüldü. 840 târihli Yörgüç Paşa ve 847 târihli Memi Bey
               vakfiyelerinde  “Şeyh  Paşa  bin  Sâlih”  diye  imzâsı  görüldü.  Ba’dehû  vefât  etdi.  A’yân-ı
               ulemâdan idi. Mahdûmu Bahâeddîn Mehmed Efendi’dir.

                     Şeyh Paşa-Mes’ûdzâde
                     Amasyalıdır. Amasya kadısı olan Mevlânâ Ziyaeddîn [211] Ebû’l-Mekarim Me’sûd bin
               Esed el-Hallatî mahdûmu Mevlânâ Sâdeddîn Ali Paşa’dır. Tercemesi yukarıda (cild 10, sayfa



                                                           415
                                                           419
   415   416   417   418   419   420   421   422   423   424   425