Page 421 - 6-8
P. 421

Amasya Tarihi Cilt: 11
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               229) yazılı olup şöhreti “Şeyh Paşa” olduğu mahdûmu Şeyh Zekeriyya Halvetî vakfiyesinde                                      1073’de Seferli kethüdâsı, 1077’de rikâb-ı hümâyûnda Dülbend Ağası ve kâtib-i esrâr-ı
               görüldü. Diğer mahdûmu Siraceddîn Yahya Paşa’dır.                                                                      pâdişâhî  olarak  parlamışdı.  Ancak  bu  parlayış  Köprülüzâde  Fâzıl  Ahmed  Paşa’nın  nazar-ı
                                                                                                                                      dikkatini celb eylediğinden 1080 senesi rebîülevvelinde mîr-âlem olarak makâmından ayrıldı.
                     Şeyh Paşa-Muslihîzâde                                                                                            1081’de vefât etdi.
                     Amasyalıdır. Amasya kadısı Mevlânâ Şemseddîn Mehmed Şâh Çelebi bin Abdurrahman                                         Yazısı güzel, pek mizâcgîr, Avcı Sultân Mehmed’in teveccühüne mazhar olmuş, sahî,
               el-Muslihî  mahdûmu  Mevlânâ  Kemâleddîn  Abdülgaffâr  Çelebi’dir.  Tercemesi  aşağıda                                 müdebbir  bir  zât  idi.  Amasya’da  [215]  Mustafa  Bey  Hamamı  civârında  bir  Dârülkurrâ
               Abdülgaffâr Çelebi diye gelir. Bu da “Şeyh Paşa” demekle meşhûr olduğu imzâsından anlaşıldı.                           yaptırdığı bunun mesâlihine Yakut Paşa mescidi önündeki büyük değirmen ve mezkûr mescid
               Birâderi Celâleddîn Abdurrahman Çelebi de “Molla Beylik” diye meşhûr idi.                                              hizâsında  on  bâb  dükkânlarını  1077  senesinde  vakfetdi.  Mahdûmu  ulemâdan  el-Hâc  Ömer
                                                                                                                                      Efendi’dir.
                     Şeyh Hamid Çelebi-Hacı Babazâde
                     Amasyalıdır.  “Hacı  Baba”  demekle  meşhûr  olan  Mevlânâ  Şemseddîn  Ahmed  bin                                      Şeyh Mehmed Efendi-Pederek
               Mehmed  Hüsrev  Şâhî  mahdûmu  eş-Şeyh  Hamideddîn  Abdülhamid  Çelebi’dir.  Tercemesi                                       Esbak Amasya müftüsü İkincizâde Abdullah Sânî Efendi’nin mahdûmûdur. Pederinden
               yukarıda  (cild  9,  sayfa  298)  yazıldı.  Evlâdına  “Şeyh  Hamidoğulları”  dendi.  Amasya’da                         ve  Çorumlu  müftü  Hâfız  es-Seyyid  Mehmed  Efendi’den  ve  Kayyımzâde  el-Hâc  İsmail
               mahallesi ve câmii olan Hâce Süleyman Çelebi mahdûmu [212] olup Sığır pazarı altında câmii                             Efendi’den ikmâl-i tahsîl ederek ders-i âm ve müderris-i benâm oldu. Üstâdı Hâfız Mehmed
               olan Pir Mehmed Çelebi bu Şeyh Hamid oğullarındandır.                                                                  Efendi’ye dâmâd olarak iştihâr etdi.
                                                                                                                                            Bir müddet Halfet Gâzi müderrisi ba’dehû Sultân Bâyezîd imâreti şeyhi, Sultân Bâyezîd
                     Şeyh Ali Efendi-Abdîzâde es-Seyyid                                                                               Câmii  vâîzi  olup  halkın  teveccüh  ve  hüsn-i  i’tikâdını  kazandı.  Ancak  tahsîlât  vak’asında
                     Amasyalıdır.  Uzun  Mustafa  Mahallesi  ahâlîsinden  ve  kibâr-ı  ulemâdan  Amasya                               Fazlızâdelerin şerrine uğrayıp 1171’de Magosa Kalesi’ne gönderildi. Ulemânın müdâhale ve
               müverrîhi müderris Abdî Efendi’nin mahdûmu ve bu mahallede çeşmesi olan sâdât-ı ulemâdan                               ricâsıyla ıtlâk edilip avdet etdi.
               es-Seyyid  Ahmed  Efendi  bin  es-Seyyid  Mustafa  Efendi’nin  kerîmezâdesidir.  Amasya                                      1173’de  Îydîzâde  Hacı  Âkif  Mustafa  Efendi’nin  irtihâline  binâen  Sultân  Bâyezîd
               ulemâsından  ve  hâssaten  Amasya  müftüsü  es-Seyyid  Mustafa  Efendi’den  tahsîl-i  ilim  edib                       müderrisi ve 1175 senesi muharreminde [216] Amasya müftüsü oldu. Bir buçuk yıldan ziyâde
               hattât-ı meşhûr Hâfız Ahmed Efendi’den güzel yazı öğrendi.                                                             mesned-i fetvâda kalıp 1176 senesi şevvâlinin on altıncı günü dâr-ı naîme irtihâl etdi. Âlim,
                     Bir müddet Tımarhâne vakfı kâtibi, Bâlî Bey Câmii imâmı Dârbhâneci tekkesi nakîbi                                gâyet fakîh, zâhid, müteşerri’, natûk, kâmil bir zât idi. Sultân Bâyezîd müderrisliği ve Amasya
               oldu. Ba’dehû mezkûr tekke şeyhi olan Hacı İbrâhim Halvetî Efendi’ye intisâb edib ondan                                müftülüğü büyük mahdûmu meşâhîr-i fuzalâdan Hâfız Abdurrahman Efendi’ye tevcîh edildi.
               hilâfetnâme aldı. A’yân arasında fevkalâde iştihâr edib 1113 evâilinde Nakîbü’l-eşrâf kâim                             İmâret şeyhliği diğer mahdûmları Abdürrahîm, Mehmed, Mustafa Efendilere verildi.
               makâmı oldu.
                     Ancak  kethüdâyeri  Köse  Mehmed  Ağa’nın  uyandırdığı  büyük  bir  fitneye  bunu  da                                  Şeyh Mustafa Efendi-Koca
               karıştırdıklarından Müftü Çorumlu Ahmed Efendi ile beraber irsâle gönderilip Divân-ı Âlî’de                                  Amasyalıdır.  Kübceğiz  Mahallesi  halkından  Ali’nin  oğludur.  Ulemâdan  ve  hâssaten
               muhâkemeleri görüldü. Muahharan her ikisinin de berâeti anlaşıldığından [213] Amasya’ya                                Amasya müftüsü Merzifonlu Hacı Mustafa Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib, ders-i âm ve bir
               avdet etdi.                                                                                                            aralık Fîrûz Ağa müderrisi oldu. Ancak tab’ına galebe eden ittikâ, ilm-i tasavvufa meyil ve
                     1123 senesi rebîülevvelinde şeyhi Hacı  İbrâhim Efendi’nin vefâtı üzerine Dârbhâneci                             muhabbet  sâ’ikasıyla  Halvetiyye  meşâyihinden  inâbet  edib  müderrisliği  terk  ve  Kübceğiz
               Tekkesi şeyhi ve esnâf şeyhi olarak temâyüz etdi. Bâ’dehû meclis-i a’yân a’zâsı, Nakîbü’l-eşrâf                        Mahallesi’nde uyandırdığı bucağında irşâd ve ibâdetle iştigâl etdi.
               kâim  makâmı  olup  1127  senesinde  vefât  eyledi.  Âlim,  târih  ve  muhâzarâta  vâkıf,  gâyet                             Bu esnâda Kübceğiz Câmii vâizi olup hânesinin selâmlık tarafı bir merkez-i urefâ oldu.
               mümtezic bir zât idi. Pederinin “Tezkire”sini 1126 târihine kadar tezyîl ve Amasya sâdâtının                           Ulemâ ve meşâyih, enfâs-ı şerîfesinden istifâde için haftada bir gün bucağında toplanıp [217]
               ensâbını tesbit eden bir eser tâhrir etdi. Bu eseri Nakîbü’l-eşrâf Hâcezâde es-Seyyid Osmân                            mübâhaseler yapılırdı. Aşağı pazarda Akdağlı Şeyh Mustafa Efendi Yukarı pazarda bu zât-ı
               Efendi tarafından tasdîk edilmiş olduğu görüldü.                                                                       muhterem Amasya’nın medâr-ı iftihârı sayılırdı. İlim ve takvâsından dolayı halkın mazhar-ı
                     Gerek “Tezkire” zeyli ve gerek bu eseri ahfâdından Şeyh Alizâde es-Seyyid Abdullah                               i’tikâdı olup 1159’da vefât etdi.
               Efendi’nin hânesinde müterâkim evrâk arasında bulundu. Amasya Târihi’nin me’hazlarından                                      Âlim, zâhid, müttakî, natûk, sözü müessir, özü sağlam, yaşı doksana varmış bir şeyh-i
               oldu. Mahdûmu meşâhîr-i şuarâdan Hâfız Ahmed Rüşdi Efendi de bu “Tezkire”yi 1150 târihine                              mübârekdi.  Nefesi  müessir  olduğundan  halkın  her  türlü  derdine  çaresâz  olur,  kendisinden
               kadar tezyîl ederek Amasya târihine unutulmaz hizmetler etmişdir.                                                      kerâmet umulurdu. Mahdûmu Hâfız Mehmed Efendi’dir. Evlâdına “Şeyh Mustafa oğulları”
                                                                                                                                      dendi. Bunlardan Mustafa Efendi İstanbul fuzalâsındandır.
                      Şeyh Mehmed Ağa-Hacı Efendizâde
                     Amasyalıdır. Esbak Amasya mütesellimi Hacı Efendizâde Sarı Mehmed Ağa’nın birinci                                      Şeyh Ya’kûb Efendi-Bahşîzâde
               oğludur.  Gençliğinde  sâdr-ı  esbak  Bayram  [214]  Paşa’nın  himmetiyle  Enderûn  sarayına                                 Amasyalıdır. Meşâhîr-i fuzalâdan Molla Bahşî Halife’nin oğludur. “Şerefeddîn Ya’kûb
               alınmışdı. Orada terbiye ve ta’lîm görüp seferlihânesine girdi. Bu esnâda 1058’de Köprülü                              Efendi”  demekle  meşhûrdur.  Hâssaten  pederinden  ahz-ı  ulûm  edib  yıllarca  ders  okutdu.
               Mehmed Paşa’nın gadriyle pederi maktûl olduğundan sipâhi vazîfesiyle taşra çıkarıldı.                                  Amasya’da  müteaddid  medreselere  mükerreren  müderris  oldu.  Sonra  Habîb  Karamanî
                     Sekiz  yıl  kadar  Amasya’da  kalıp  bir  kaç  defa  kethüdâyeri  oldu.  1066  zilka’desinde                     hulefâsından Şeyh Cemâleddîn Mehmed Halvetî’ye intisâb ederek nâil-i hilâfet olup Sultân
               Köprülü Mehmed Paşa sadârete gelince pederinin hakkında yaptığı gadre mükâfât ve 1069’da                               Bâyezîd Câmii kürsî şeyhi [218] oldu.
               Abaza Hasan Paşalıları tenkîle hizmet etmesiyle bu mükâfâta liyâkat göstermiş olduğundan
               ikinci defa Enderûn sarayına girdi.



                                                           416                                                                                                                    417
                                                           420
   416   417   418   419   420   421   422   423   424   425   426