Page 426 - 6-8
P. 426
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Nakîbü’l-eşrâf kâim makâmı ve meclis-i a’yân a’zâsı olup 1151 sâlinden sonra vefât etdi. Nufüz
ve servet sâhibi idi. Mahdûmu es-Seyyid el-Hâc Ali Ağa ve bunun oğlu Hâfız Seyyid Mehmed
Paşa olup yukarıda tercemesi yazıldı.
ON ALTINCI FÂSIL
Amasya târihinin ikinci bâbından on altıncı faslı adlarının baş harfi “sâd ( ص)” olan
zevâtın terâcim-i ahvâl ve ensâbını ve ma’lûm olabildiği kadar ibrete değer yerlerini kayd
ve zabteder. Sâd (ص) harfinden sonra gelen harfler de hecâ tertibi üzere yazılır.
Sâ’ib Ali Efendi-Dursunzâde
Esbak Amasya müftüsü Mustafa Efendi bin Mehmed Efendi bin Dursun Efendi’nin
oğludur. Üstâd-ı meşhûr müfessir Hızır Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve ba’dehû
müderris oldu. Ba’dehû tahvîl-i meslek ederek nâib ve kadı olup 1094 sâlinden sonra vefât etdi.
Meşâhîr-i ulemâdan kâmil, şâir, tâ’lîk nüvîs bir zât idi. [227]
Sâ’ib Mehmed Efendi-Fazlızâde
Amasyalıdır. Yeniçerilerden Fazlı oğlu Abdurrahman Ağa’nın mahdûmudur. Fâzıl-ı
meşhûr Şeyhzâde Abdullah Vecîh Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm olarak Yâkut Paşa
Mescidi’nde bir müddet ders okuttu. Ba’dehû niyâbete sulûk edib ba’zı kasabâta nâib ve kadı
oldu. 1246 sâline doğru vefât etdi. Ulemâdan bir zât idi.
Sâbir Ahmed Dede-Mevlevîzâde
Amasya’da Mevlevîhâne şeyhi Mahmûd Dede’nin oğludur. Şeydâ Ahmed ve Şeyh Kudsî
Hasan Dede’lerin hizmetlerinde tefeyyüz edib Mesnevîhân ve 1097’de Mevlevîhâne şeyhi ve
evkâf-ı mütevellîsi olduğu halde 1102 senesi şevvâlinde vefât etdi. ‘Urefâ-yı Mevlevîyye’den,
sohbeti hoş, edebiyâta vâkıf, şâir idi. “Sâbir Dede” demekle meşhûrdur.
Sâtûk Baba-Kılıçzâde
Lâdiklidir. Lâdik kazâsı dâhilinde Şeyhli Tekyesi şeyhi Seyfi Dede’nin oğludur. Yukarıda
tercemesi yazılan Seyfi Dede’nin vefâtında Şeyhli Tekyesi şeyhi ve zâviyedârı olup 940’da
vefât etdi. Kurâ halkının mazhar-ı i’tikâdı olmuşdur. Kuyûd-ı resmîyyede “Sâdık” ve halk
dilinde [228] “Sâtûk Baba” demekle meşhûr idi. Doğrusu budur.
Sâti Bey-Bayındırlı
Tercemesi yukarıda yazılan el-Hâc Türkâd Bey bin Cibril Bey bin Doğan Bey bin Saltuk
Bey bin Bayındır Bey’in oğludur. Buna “Cibrilzâde” ve târihte sehven “cebelezâde” denmişdir.
Zeâmetle muhârebelerde isbât-ı vücûd ederek Varna Muhârebesi’nde gösterdiği liyâkate binâen
ümerâdan oldu. Fâtih Sultân devrinde İstanbul fethinde hizmetler etdi. Bir müddet Çirmen
Sancâğı Beyi olup Rumeli muhârebâtında bulundu. 872’de Edirne Sarayı muhâfızı olup
oralarda vefât etdi. Yiğit beylerden idi.
421
425