Page 431 - 6-8
P. 431
Amasya Tarihi Cilt: 11
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Zile voyvadası olup 1241 zilhiccesinde ma’zûl ve ba’dehû merhûm oldu. Yeniçeri Sârim Mustafa Efendi-Sarı Müderris
tarafdârlığından tefeyyüz edemedi. [242] Amasyalıdır. Ya’kûb Paşa müderrisi “Uzun Müderris” demekle meşhûr ve tercemesi
yukarıda yazılan Müezzinzâde Hacı Süleyman Efendi ahfâdından Hâfız es-Seyyid Abdullah
Sâdık Mehmed Efendi-Müftîzâde Efendi bin Hâfız es-Seyyid Mustafa Efendi bin Hacı Süleyman Efendi’nin oğludur.
Amasyalı olduğu “Teşrifât-ı İlmiyye Defteri”nde görüldü. Abdullah Efendi bin Müftü es- Meşâhîr-i fuzalâdan Şeyhzâde Abdullah Vecîh ve Payaslı Hacı Mehmed Kıyasî
Seyyid Mehmed Efendi mahdûmu olduğu da anlaşıldı. Gençliğinde hıfz-ı Kur’ân edib Efendilerden ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve 1232’de mevrûs-ı peder Ya’kûb Paşa müderrisi
İstanbul’a gitdi. Orada vücûh-ı Kur’âniye ve mûsikî öğrendi. Tahsîl-i ulûm ederken savt u edâsı oldu. İki defa icâzet vermeye muvaffak olup 1259 senesi şâbânında vefât etdi. [245]
güzel olduğundan üstâdı Tosyalı Mustafa İzzet Efendi’nin sevkiyle Âlî Paşa dâiresi imâmı oldu. Meşâhîr-i ulemâdan fâzıl, edebiyât-ı Arabiyye ve Fârisiyye’de mâhir, edîb, şâir, sâhib-i
Bu esnâda icâzet alıp müderris ve sadr-ı müşarün-ileyhin sevkiyle Sultân Abdülâziz’e divân bir zât idi. Fatîn Efendi “Tezkîresi”nde muhtasar tercemesi yazılıdır. Evlâd ve ahfâdı
imâm-ı sânî ve 1287 muharreminde İzmir mollası olup Âlî Paşa’nın vefâtı ve Sultân varsa da “Divân”ı bulunmadı.
Abdülâziz’in hal’iyle açıkda kaldı. 1294’de Filibe mollası olup 1297’de vefât etdi. Hâfızların
âlimlerinden idi. Saruca Paşa-Osmân Paşazâde
Amasyalıdır. 826’da Şehzâde Sultân Mustafa harbinde Bâyezîd Paşa maiyyetinde
Sâdık Mustafa Efendi-Taşköprülüzâde maktûlen vefât eden mîrlivâ Umur Bey bin Osmân Paşa’nın mahdûmu olduğu anlaşıldı. Ancak
Amasya ulemâsından Taşköprülü Hacı Abdullah Efendi birâderi Hacı Hâfız Mehmed tercemesi anlaşılamadı. İstanbul fethi akîbinde vezâretden azledilen Saruca Paşa olup olmadığı
Efendi’nin mahdûmudur. İbtida, Müftü Şeyhzâde Abdullah Vecîh Efendi’den ba’dehû da kestirilemedi. Yalnız 838’de Beylerbeyi Saruca Paşa bin Umur Bey olduğu kayden görüldü.
amcasından ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm, Yörgüç-Paşa Câmii vâizi oldu. Tedrîs-i ulûma, vaaz Hüsnü ve İhsan Paşaların vakfına mütevvellî idi. Saruca kanarya kuşunun adıdır. Bülbül’e de
ve irşâda nefesini hasredip 1262’de vefât etdi. Âlim, vâiz, müteşerri’ idi. Mahdûmu Şerîf Saruca denmiştir.
Hüseyin Efendi va’ziyyesine vâris oldu. [243]
Saruhân Bey-Sunguroğlu
Sâdık Mustafa Efendi-Mecdîzâde Hâfız Amasya ümerâsından ve a’yânından Pîrî Ebûbekir Bey bin Bâyezîd Bey’in oğludur. Sadr-
Amasyalıdır. Meşâhîr-i nüvvâbdan Mecdî Mustafa Efendizâde Ahmed Rif’at Efendi’nin ı a’zam Bâyezîd Paşa’nın akrabâsından olup pederi 826’da şehzâde Sultân vâk’asında Bâyezîd
mahdûmudur. 1263’de Gümüşlüzâde Mahallesi’nde doğdu. Hıfz-ı Kur’ân etdikten sonra Paşa maiyyetinde maktûlen vefât etmekle [246] zeâmetle tesliye edildi. Ba’dehû Sultân
Câniklizâde Hâfız Mehmed Hilmi Efendi’den vücûh-i Kur’âniyye’yi öğrendi. Murad’ın maiyyetinde muhârebâta iştirâk ederek terakkî görüp mîr-lîvâ oldu. İstanbul fethinde
Ba’dehû İbikli Hacı Hasan Efendi’nin dersine devâm edib Sûfîzâde Mehmed Hulûsî şehîden vefât etdi. Kibâr-ı ümerâdan, muhârib, fedâkâr idi. Mahdûmu Hamza Bâlî Bey de
Efendi’nin dersinden de istifâde ederek ikmâl-i tahsîl etdi. Ders-i âm olduğu esnâda ba’zı ümerâdandır.
zevâtın yardımıyla Akka nâibi olup ikmâl-i müddet ederek avdetinde yine tedrîs-i ulûm ile
meşgûl oldu. Sâfî Ahmed Çelebi-Muîdzâde
Bu esnâda Hukûk mahkemesi a’zâsı olarak tevzî-i adalete me’mûr oldu. A’zâlıkdan Amasyalıdır. Ulemâ-yı kudâtdan Osmân Efendi’nin oğludur. Tahsîl-i ilm ü edeb edib
infisâl etdikde 1315’de Ya’kûb Paşa müderrisi olup 1321’de vefât etdi. Kibâr-ı ulemâdan fâzıl, kâtiblerden oldu. Şehzâde Sultân Mustafa, Amasya’ya vâlî olarak geldikde müşârün-ileyhe şiiri
şâir, edebiyât-ı Arabiyye ve Farisiyye’ye vâkıf, zarîf, nüktedân, mizâha mâil bir zât-ı sütûde- ve yazısıyla çatıp ümenâdan oldu. 960 şevvâlinde şehzâdenin şehâdetinden sonra vefât etdi.
simât idi. Mahdûmları Mehmed Cemîl, Ahmed Râif Efendilerdir. Her ikisi de bilâ-veled vefât Edîb, şâir, hattât idi.
etdi. Ahmed Râif Efendi ulemâdan olmuşdu. Hayfâ ki genç iken vefât etdi. [244]
Sâfî Hüseyin Çelebi-Yeniçerioğlu
Sârim Mehmed Efendi-Hacı Mâdenzâde Amasyalı Alemdâr İbrâhim Ağa’nın oğludur. Mevlevîhâne dervişlerinden olup Şeyh
Amasyalıdır. Merzifonî Kara Mustafa Paşa Ağalarından Amasyalı Hacı Mâden Ağa bin Alâeddîn Dede’den terbiye gördü. Sonra “Arap Şeyh” demekle meşhûr Sâlih Ulvî Dede
Ali ahfâdından Ali Efendi bin Mehmed Ağa’nın oğludur. Fâzıl-ı meşhûr Ürgüplü Hacı Ahmed zamanında Mesnevîhân olup 1143’de vefât etdi. Şeyh Alizâde Hâfız Ahmed Rüştü Efendi’nin
Efendi’nin dersinde ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve mucîz oldu. Ba’dehû meclis-i a’yân a’zâsı “Zeyl-i Tezkîre”sinde şâir, sâlih, halûk olduğu kaydedilmiş ve erkân-ı Mevleviyye’dendir.
olup 1238’de vefât etdi. A’yân-ı ulemâdan idi. Evlâd ve ahfâdı vardır.
Sarıkadı-Mevlânâ Rükneddîn Mahmûd Buhârî
Sârim Mehmed Efendi-Emîr İmâmzâde es-Seyyid Amasya kadısı iken 816’da vefât eden ve tercemesi yukarıda(cild 10, sayfa 123) yazılan
Amasya ulemâsından Hâfız es-Seyyid Mustafa Efendi bin es-Seyyid Sadullah Efendi bin zâtdır. Şeyhü’l-hattâtîn Hamdullah Efendi’nin dedesi olup Amasya’da mahallesi olan Eslemşâh
es-Seyyid el-Hâc Halil Efendi bin Emîr İmâm es-Seyyid el-Hâc Abdullatif Efendi’nin oğludur. Hâtun’un babasıdır.
Payaslı Hacı Mehmed Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve pederinin 1226 şâbânında
vefâtıyla ve bâde’hû amcası es-Seyyid Hâfız Abdullah Efendi’nin ferağıyla ceddînin Sâfiye Hâtun Paşa 137
kütübhânesi hâfız-ı kütübü ve Sazdoğmuş Malikânesi vakf-ı mütevellîsi oldu.
Yıllarca tedrîs-i ulûm ederek vazîfe görüp 1258 saferinde bilâ-veled vefât etdiğinde hâfız-
ı kütüplük hissesini Câniklizâde Hâfız Mehmed Hilmi Efendi’ye ve tevliyet ciheti de
meşâyihden es-Seyyid Mehmed Sünbül Efendi bin Hasan’a tevcîh edildi. Ulemâdan idi.
137 Müellif “Sâfiye Hâtun Paşa” tercemesini boş bırakmıştır. (Ed.)
426 427
430